"عليك أن تقوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmak zorunda
        
    • yapmalısın
        
    • yapmak zorundasın
        
    • yapmana gerek
        
    • yapman gerek
        
    • yapmalısınız
        
    • yapman gerekiyor
        
    • çıkarttığında yapman gereken
        
    Babamın dediği her şeyi yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles أتعلم ، أنّه ليس عليك أن تقوم بكل مايخبرك به والدي
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Biliyorsun değil mi? Open Subtitles ليس عليك أن تقوم بذلك أن تعلم ذلك , أليس كذلك؟
    Eğer kalkmak istiyorsan benim için bir şey yapmalısın. Open Subtitles إذا كنت تريد أن أفعل ذلك عليك أن تقوم بشيئ من أجلي
    Kesinlikle...ama önce bana bir iyilik yapmak zorundasın. Open Subtitles بصدق بالطبع، ولكن عليك أن تقوم بأداء خدمة صغيرة لي
    Harika. Kamikaze uçuşunu yapmana gerek kalmadı. Open Subtitles عظيم لا يتوجب عليك أن تقوم بجولتك الإنتحارية
    Ama önce benim için bir şey yapman gerek. Open Subtitles لكن عليك أن تقوم بشيء من أجلي أولاً.
    Siz de bir rahipin yapması gerekenleri yapmalısınız. Open Subtitles أيها الأب عليك أن تقوم بما يفترض لأي قسيس القيام به
    Bu işleri hesapta senin de yapman gerekiyor. Open Subtitles عليك أن تقوم بمثل هذه الأمور أيضاً
    Demek istediğim, hayat karşına kalbini sökü atacak böyle taşak sıkıcılar çıkarttığında yapman gereken şey bunları savacak bir şeyler bulmaktır. Open Subtitles مقصدي، عندما ترسل لك الحياة إمرأة تدمر ثقة الرجل ، سوف تمزق قلبك ..عليك أن تقوم مضاد لها
    Bir gün büyüdüğünüzde siz de aynı şeyi yapmak zorunda kalacaksınız. Open Subtitles في يومٍ ما، سوف تكبر، وسيكون عليك أن تقوم بالمثل
    Eh , biz daha bileceksiniz zaman EğerC.T. olsun geri , edeceksin gibi görünüyor ama Bir spinal füzyon yapmak zorunda . Open Subtitles سنعرف أكثر بعد الحصول على التصوير المقطعي و لكن يبدو بأنه سيجب عليك أن تقوم بعملية صهر في العمود الفقري
    - Beni kurtarmak için yapmak zorunda kaldıkların dönüşmek zorunda kaldığın kişi, bana, günahkâr Cullen Bohannon'a sahip çıkmak ve günahlarımdan arındırmak için yapmak zorunda kaldığın fedakârlıklar... Open Subtitles ما كان عليك أن تقوم به لتنقذني ما كان عليك أن تُصبح التضحيات التي كان عليك أن تفعلها
    Bir kez oraya geldiniz mi, artık bunu yapmak zorunda değilsiniz. Open Subtitles ..حالة الآلهة و حالما تَصِل إليها فليس .عليك أن تقوم بهذا مُجدداً
    Eğer kalkmak istiyorsan benim için bir şey yapmalısın. Open Subtitles إذا كنت تريد أن ذلك عليك أن تقوم بشيء من أجلى
    Sen yapman gerekeni yapmalısın Danny de anlayışlı olmalı. Open Subtitles عليك القيام بما يجب عليك أن تقوم به داني رجل رائد و عليه فهم ذلك..
    Yardımımı istedin, daha iyisini yapmalısın. Open Subtitles تريد مساعدتي ، عليك أن تقوم بعمل أفضل من ذلك
    Artık daha fazla ders yok. Gerisini kendi başına yapmak zorundasın. Open Subtitles لا يمكن أن تكون هناك دروس أخرى سيكون عليك أن تقوم بهذا لوحدك
    Hem de o senin listende. Listendekileri yapmak zorundasın. Open Subtitles بالإضافة إلى أنها في لائحتك عليك أن تقوم بهذا
    Bunu farkeden her insanın vereceği cevap, eğer bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan kendin yapmak zorundasın. Open Subtitles الجواب هو بأن على كل فرد أن يُدرك أنّه إذا أردّت القيام بشيء بشكلٍ صائب، عليك أن تقوم به بنفسك.
    Özel bir şey yapmana gerek yok. Open Subtitles ليس عليك أن تقوم بشيء.
    Ama senin konuşmayı yapman gerek. Open Subtitles ماذا... يجب... يجب عليك أن تقوم بِخُطبَة التأبين.
    Kumandanım, bunu hızlı yapmalısınız. Open Subtitles أيها القائد ، عليك أن تقوم بهذا الأمر بسرعة.
    Sanırım bir değişiklik yapman gerekiyor. Open Subtitles أعتقد بأن عليك أن تقوم بالتغيير.
    Demek istediğim, hayat karşına kalbini sökü atacak böyle taşak sıkıcılar çıkarttığında yapman gereken şey bunları savacak bir şeyler bulmaktır. Open Subtitles مقصدي، عندما ترسل لك الحياة إمرأة تدمر ثقة الرجل ، سوف تمزق قلبك ..عليك أن تقوم مضاد لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more