"عمه" - Translation from Arabic to Turkish

• amca
• Teyze
• kuzeni
• amcasının
• amcasını
• amcasıyla
• amcasına
• Aunt
• dayısı
• teyzem
• amcasıyım
• kuzeniyle
• amcasından
• onun
• halam

Bir saniye amca. Sen Piya'dan mı yoksa Bournvita'dan mı söz ediyorsun?
مرة واحدة عمه الثاني، هل أنت يحدثنى عن بيا أو الولادة فيتا...

Tadek, Miechowo'da amca ve teyzesinin yanında Kazimierz de Starobielsk'de.
لأن تاديك سيقيم عند عمه وعمته في ميتشاو ريتما يعود كازيميرز من ستاربوليسك

Ve bayağı pahalı patlamıştı. Edie Teyze bu sokaktan defalarca geçtik.
و لقد اخذ الكثير من الوقت يا عمه إيدي، لقد كنا نمشي حول هذا الحي مليون مره

kuzeni o kızla... değiş tokuş edildiğinden beri bana çok kötü davranıyor.
لقد كان مزاجه سيء. منذ أن قايض عودة ابن عمه بتلك الفتاة.

amcasının kızıyla evlenmek istediğinde, öksüz olmasının verdiği düşük mertebe yüzünden reddedilmiştir.
عندما طلب من عمه يد ابنته لقد رُفض بسبب منزلتة المتواضعة كيتيم

Mari' ye Jun' n Mendoza' ya gittiğini söyle.amcasını buldu.
اخبر ماري ان جين ذهب الي ميندوزا لقد وجد عمه

Hepsi de amcasıyla yaşamaya başladıktan sonraki iki yıl içinde olmuş.
وكلها حدثت خلال السنتين الماضيتين منذ أن بدأ يعيش مع عمه

Ateşkes olarak Arthur amcasına sonraki gece onlarla yapacağı işi anlattı.
لتهدئة الامور اخبر آرثر عمه انه سينفذ المهمة في الليلة التالية

Şimdilik bu mektup var, amca.
في الوقت الراهن، لقد حصلت على هذه الرسالة، عمه.

Jamaal amca senin Forbes'daki makalenden oldukça etkilendi.
جمال عمه هو السوبر أعجب للمادة فوربس الخاص بك.

Amrish amca gerçekten özlemişti seni.
عمر تقريبا عمه كان في عداد المفقودين حقا لك.

Bunlardan hiçbiri eski evine benziyor mu Edie Teyze?
أيبدو واحداً منهم يبدو كـ منزلك يا عمه إيدي؟

Edie Teyze, buranın doğru bahçe olduğuna emin misin?
عمه إيدي، هل أنتِ متأكده أنها الساحه المطلوبه؟

Evet, Val Teyze, her boku anlattın bize.
نعم عمه فال اخبرتينا عن هذا التوقيت اللعين

Size yardım etmek isterdim beyler ama onun kuzeni ve her şey...
اريد مساعدتكم يا رجال , وانت ابن عمه وكل شيئ لكن ..

Bay Berk kuzeni Frederich'i karşılamak için tren istasyonuna gitti.
مستر بيرك ذهب ليلتقط أبن عمه فردريك من محطة القطار

Ancak oraya vardığında, amcasının gizemli bir şekilde öldüğünü ve arsadaki bir mozoleye gömüldüğünü öğrenir.
لكن بمجرد وصوله إلى هناك، وجد أن عمه قد توفي في ظروف غامضة وتم دفنه في ضريح في الملكية العقارية.

1. Perde, Sahne 3: amcasının babasını öldürdüğünü öğrenir. amcasına doğru gittiğini ve neredeyse onu öldürdüğünü
عندما يكتشف أن عمه قتل والده أتذكرون كيف كان يذهب إلى عمه

amcasını ölümüyle Muhammed i koruyan kalmamıştı Mekke de güvende değildi artık manevi oğlu Zeyd ile, bir dağ kenti olan Taif e gitti oraya kabul edilmesini, vaazlarının dinlenmesini istedi.
و مع موت عمه محمد فقد الأن كل حمايته و لم يعد أمنا فى مكة

amcasıyla aynı kalp durumuna sahip olduğu konusunda aynı fikirdeyim.
إنه يعانى نفس الحالة القليبة التى عانى منها عمه ، أتفق معك

Aunt Yee, bagajımı unutmuşum onu almalıyım dikkatli taşı Sol
عمه يي ، لقد نسيت حقيبتي يجب أن أرجع احملها يا سول

dayısı dört yaşına kadar kullanmış ve şimdi hapiste.
عمه استخدمها حتى بلغ الرابعة والآن هو في السجن

Şehirde bir teyzem var. Uğrarım diye anneme söz vermiştim. Huzurevinde kalıyor.
لدي عمه فى البلده و وعدت امى ان ازورها انها فى احدى منازل التمريض

Ben Martin'in amcasıyım. Benimle oturabilir mi?
أنا عمه هل سيتطيع أن يجلس معي؟

Bir adam ölür ve Kendi garip kuzeniyle beraber gömülür.
وقال ان الرجل مات ودفن بواسطة ابن عمه غريب الأطوار.

Rabban, hayatından endişeli bir halde, Baron amcasından bu gerçeği saklamak için elinden geleni yaptı.
خاف على حياته لقد فعل رابان افضل مالديه ليخفى هذه الحقيقه عن عمه والبارون

Sen onun kuzenine eşlik edeceksin. Ben de Jackson ile.
هذا أنت تُرافقُ إبن عمه بينما عِنْدي موعد مع جاكسن.

Kate diye bir halam var. Adımı ondan almışım.
لدي عمه تدعى كايت سميتُ تيمناً بها