| Bu davranışın nedeniyle hakkında soruşturma açılacak, iki haftalığına ücretsiz açığa alındın. | Open Subtitles | انت موقوف عن العمل لمدة اسبوعين بدون راتب بانتظار تحقيق بشأن سلوكك |
| Neden onlara sayfaları göstermek dururken işle ilgili bunca soru soruyordum? | TED | لماذا أسأل أسئلة متعلقة عن العمل بدل أن أعرض عليهم صفحات؟ |
| İşe geç kalıyorum. Eğer beni sonra aramasını söylersen iyi olur. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد تأخرت عن العمل أرجوا أن تجعليها تتصل بي لاحقاً |
| Eğer tamir ekipmanı hiç çalışmayı durdurmayacaksa ona neden ikincisini verdin? | Open Subtitles | اذا كانت اداة العلاج لن تتوقف عن العمل لماذا اعطيتها اثنتان؟ |
| işten "asker kaçağı" oldun. en kötü kabusum gerçek oldu. | Open Subtitles | إنت متغيب عن العمل بدون إذن، لقد تحققت أسوأ مخاوفي |
| Jetler çalışmıyor. | Open Subtitles | توقف محرك البدلة النفاث عن العمل. كدت أصل اليها. |
| Ama sen ofis işi hakkında hiçbir şey bilmezsin. | Open Subtitles | ولكنك لا تعرفين أي شيء عن العمل في المكاتب |
| Chris Anderson: Demek istediğim, senin daha kibar, nazik iş felsefeni başarılı bir ekonomi ile birleştirebileceğine inanıyor musun? | TED | كريس أندرسون : أعني هل تؤمن أنه يمكن التوفيق بين فلسفتك الودية والعادلة عن العمل مع مفاهيم الاقتصاد الناجح |
| Şu an itibariyle, biz bildirene kadar resmi olarak açığa alındın. | Open Subtitles | اعتباراً من الآن أنت موقوف عن العمل لحين انتهاء التحقيق الرسمي |
| En son sana yardım ettiğimde, açığa alındım ve psikolojik denetime tabi tutuldum. | Open Subtitles | آخر مرة ساعدتكَ فيها تم إيقافي عن العمل وسأضطر لحضور عملية تقييم نفسي |
| Ve bana gelince, gereksiz güç kullanmaktan açığa alındım. | Open Subtitles | وبالنسبه لى أوقفت عن العمل وأحلت للقوة الإحتياطية |
| İş demişken, sana işle ilgili bir şey sorabilir miyim? | Open Subtitles | حسناً، بالحديث عن العمل هل يمكنني أن أسألك شيئاً عنه؟ |
| Babam kesinlikle hapishanedeyken işle ilgili konuşamaz. Pardon. | Open Subtitles | أبي، لن يتحدث عن العمل في السجن، بأي حال من الأحوال |
| Bulacağı son an değildi... bu gece işle ilgili konuşmanı istemiyorum. | Open Subtitles | تضع حداً .. أفضّل ألا تتحدث عن العمل الليلة |
| İşe geç kalmaktan nefret edersin. Bu seni rahatsız edecek. | Open Subtitles | انتِ تكرهين التأخر عن العمل لابد من ان هذا يضايقك |
| Hasta olsa bile kimse işe iki gün gelmemezlik yapmaz. | Open Subtitles | لا أحد يتغيب عن العمل يومين حتي لو كانوا مرضيّ |
| Eğer burada çalışmayı bırakırsam, bir şeyler döndüğünü öğrenir, tamam mı? | Open Subtitles | إذا توقّفت عن العمل هنا الآن سيعرف أن ثمة خطباً ما |
| Açıkçası, kısa süre önce 100 kişiyi işten çıkarttık yakın zamanda kimseyi almayacağız. | Open Subtitles | بصراحة لقد سرحنا 100 شخص تقريبا عن العمل لذا لن نستطيع توظيفك حاليا |
| Jetlerim çalışmıyor ve düşme hızım oldukça fazla. | Open Subtitles | حسناً، محرك البدلة النفاث توقف عن العمل. وسرعتي ما زالت كبيرة. |
| Ayrıca dosyada sosyal medya bağlantıları ve işi hakkında istediğimiz her şey var. | Open Subtitles | كل شىء عن وسائل الاعلام الاجتماعى الخاص بها و كل شىء طلبناه عن العمل |
| Mektuplarında sayfalarca işin hakkında yazıyorsun, fakat benim nasıl olduğumu neredeyse hiç sormuyorsun. | Open Subtitles | تكتب صفحة بعد صفحة عن العمل في رسائلك، لكنك لم تسأل عني أبداً. |
| İyi ki annen seni giydirebilmek için arabaya servis yapan restorandaki işini bırakmış. | Open Subtitles | يا إلهي , أنا مسرورة أن أمك توقفت عن العمل بما يكفي لإلباسك |
| Neler olduğunu anlayana kadar, seni aktif görevden almak zorundayım. | Open Subtitles | حتى نتمكن من معرفة ما يجري يجب أن أوقفك عن العمل الميداني |
| 20 dakika içerisinde organların kendilerini tek tek devre dışı bırakacak. | Open Subtitles | خلال مايقارب عشرين دقيقة اعضائك ستوقف عن العمل الواحد تلو الآخر |
| Bu ülkede 2 milyonun üstünde işsiz olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف أن هنالك مليوني عاطل عن العمل في هذه البلاد؟ |