| Bildiğiniz gibi Fouad'ın anavatanında çok zor bir dönem geçiriliyor, buna rağmen kendisi Fransa'dan ayrılıp Bağdat'a dönmeye karar verdi. | Open Subtitles | فؤاد يشتاق في تلك الأيام الصعبة لوطنه الأم لذا فإنه عازم على الرحيل من فرنسا و العودة إلى بغداد |
| Fouad büyük bir profesör bulmaya gitti. | Open Subtitles | فؤاد قد ذاهب للتحدث مع هذا الطبيب انه شخص عظيم |
| Biliyor musun, bunu Fouad ile beraber evde yaptık. | Open Subtitles | انه صنع يدويا محلي من قبلي و فؤاد |
| Her şey Fa'ad'ın kutlayacak bir şey olmadığı halde parti vermesiyle başladı. | Open Subtitles | لقد بدأالامر عندما أراد فؤاد ان يقوم بحفل ولم يكن لديه مناسبة للاحتفال |
| Ya bu garip görünüşlü şey ile idare edeceğiz ya da babamın kalbini kırmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | أعني، أمّا أن نعلق بهذا شيء المضحك أو أن نفطر فؤاد والدي |
| - Fuad Naziri, Ph.D. | Open Subtitles | فقد لفتَ إنتباهنا شخصٌ واحدٌ فقط الدكتور/ فؤاد نظيري |
| Tıpkı tagliatelle gibi, harika! Öğlen Fouad ile 2'şer tabak yedik. | Open Subtitles | لذيذ جدا فؤاد وأنا لدينا كمية اخرى |
| Lakin Fouad Saeed benim Mossad ajanı olma sebebimdir. | Open Subtitles | لكن " فؤاد سعيد " سبب أني أصبحت عميل موساد |
| Fouad, odana gelip bir şeyler giy. Hadi. | Open Subtitles | فؤاد, ادخل إلى غرفتك وخذ أغراضك, تعال. |
| Fouad, boyalı ayaklarınla nereye bastığına bakıyor musun? | Open Subtitles | فؤاد, هل من الصعب أن تنظر أين تدوس؟ |
| Sakin ol, Fouad. | Open Subtitles | خذ الأمر ببساطة, فؤاد. إلى أين ستذهب؟ |
| Fouad ve Ahmad üst kattalar. | Open Subtitles | فؤاد وأحمد سينامان في الطابق العلوي. |
| İyi günler Bay Olivier. Fouad'ın kız kardeşiyim. | Open Subtitles | مرحبا سيد "أوليفيير", اخت "فؤاد" تتكلم. |
| Fouad onlara minnetini sunmak istedi. Ona çok teşekkür ediyoruz. Buyurun Valérie. | Open Subtitles | إنتهى فؤاد لواحد من إلهاماته |
| Fouad, bu adı sakın unutma. | Open Subtitles | فؤاد .. تذكر هذا الاسم |
| Vittoria, Fouad gelmiş gördün mü? | Open Subtitles | انظر فؤاد هنا .. اترى؟ |
| Fa'ad buna kış saati partisiyle karşılık verdi. | Open Subtitles | وكان فؤاد مشهور بحفلات بمناسبة التوقيت الصيفي |
| Fa'ad partiyi iptal ettiğimi öğrenirse konuk listeme çullanır, tıpkı-- | Open Subtitles | لذلك اذا عمل فؤاد ان قد لغيت حفلتي سينقض على لائحة المدعوين مثل |
| O zaman kimin kalbini kıracağına karar vermek zorunda kalırsın. | Open Subtitles | و عندها عليكِ ان تقرري ، فؤاد من ستحطمين؟ |
| Merak ediyorum da, beni acaba hatırlayacaklar mı? Annelerinin kalbini kırmaktan başka şeyler de yapan biri olarak. | Open Subtitles | "أتساءل، هل سيذكراني بعد فترة من الزمن عدا عن الرجل الذي فطر فؤاد أمهما" |
| - Geldiğin için teşekkürler, Fuad. | Open Subtitles | شكراً لقدومك .. فؤاد |
| - Ya sen, Foued? | Open Subtitles | -كيف حالك يا (فؤاد)؟ |