"فحتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • bile
        
    • kadar
        
    Hiç bir şey değişmemiş gibi. Tablolar bile hala yamuk duruyor. Open Subtitles لا يبدوا أن أى شىء قد تغير فحتى الصور مازالت عوجاء
    İyi halden bile suçlu bulunsa önümüzdeki 15 yıl hapiste olur. Open Subtitles إذا تمت إدانتها، فحتى مع السلوك الجيد ستقضي 15 سنة بالسجن
    Hatta sıradan bir kopya bile olabilir. Onun fark edilmesi 1 haftayı buluyor. Open Subtitles فحتى لو كانت النسخة المزورة تافهة و بسيطة سيتطلب ذلِكَ أسابيعً للكشفِ عنها
    Ama bir e-posta asla silinemez, ölü teyzem bile bilir bunu. Open Subtitles لكن لا يمكنك محو بريد الكتروني فحتى عمتي الميتة تعرف ذلك
    Şu ana kadar, evrendeki tek zeki yaşam formu olduğumuza inanıyorduk. Open Subtitles فحتى الآن كنا نعتقد أننا كنا الحياة الذكية الوحيدة في الكون
    Yani, milyonlarca şeyi yörüngesinden fırlatsanız bile bir tanesinin gelip de bize çarpması biraz uzak bir ihtimal. TED فحتى لو أن الملايين منها قذفت خارج المدار ، فإن احتمال أن يصطدم بنا أحدها لا يزال بعيدا.
    merak ediyorum. Kağıttan yapılan bir bina bile... ...insanlar sevdiği takdirde kalıcı olabilir. TED فحتى المبنى المصنوع من الورق المقوى يمكن أن يغدو مبنى دائم إن أحبه الناس
    Veri depolamaya en meraklı şirketler bile hatalar yapıyor. TED فحتى أعتى شركات ذكاء البيانات تخطئ الفهم.
    Evet, veri uzmanı en büyük firmalar, Amazon ve Google bile zaman zaman hatalar yapıyor. TED إذاً فحتى أعتى شركات ذكاء البيانات، مثل أمازون وغوغل، يحدث لهم أن يخطئوا الفهم أحياناً.
    Geri dönüşüm şirketlerinin bile incelememize ihtiyacı vardır. TED ومع ذلك، فحتى شركات إعادة التدوير تحتاج مراقبتنا.
    Yani bu cennetlerde bile, bu kusursuz görünen yerlerde bile bize insanlardan önceki yaşamı anlatıyormuş gibi düşünsek de, özünde medenileştirilmiş bir manzaraya bakmaktayız. TED إذن فحتى هذه الجنان، حتى في هذه الأماكن الفاتنة والتي يبدو أنها تذكرنا بالماضي ما قبل الإنسان، فإننا بالأساس ننظر إلى منظر غيره الإنسان.
    Para ya da taş gibi fiziki tek bir şey bile yok. TED فحتى لا يوجد شيء مادي كالحجر أو العملة المعدنية.
    Ayı bizi kovalamıyor olsa bile burası iyi bir yer. TED فحتى لو لم يكن هناك دب يطاردنا، فأمريكا مكان آمن لنا،
    Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçiler bile tüm dünyayı uçakla gezmeye devam edip et ve süt ürünleri tüketiyorlar. TED فحتى معظم علماء المناخ والسياسيين المهتمين بالبيئة يستمرون في السفر حول العالم ليأكلوا اللحم ومنتجات الألبان.
    Tarih hep ileri doğru gittiğinden en düzeni bozuk ülkeler bile bir gün bu açığı kapatacaktı. TED لأنّ التاريخ يتحرك للأمام، فحتى الدول الغير مستقرة، ستستقر يومًا ما.
    En bilge ve en iyi niyetli insanlar bile, içindeki çalıştıkları kurumlarda akıntıya karşı yüzmek zorunda kalırlarsa sonunda vazgeçerler. TED فحتى أحكم الناس وأحسنهم نوايا سيستسلمون إذا اضطروا للسباحة ضد التيار في المنظمات التي يعملون بها.
    Dolayısıyla birileri çiçek hastalığı virüsünün genomunu yapsa bile, DNA'nın kendisi hastalıklara sebep olmayacaktır. TED لذا فحتى لو صنع شخص ما جينوم الجدري، فأن الحمض النووي نفسه ليس سبباً في الإصابة بالوباء.
    Bununla birlikte, en kompakt negatif basınç tasarımları bile bir hastanın hareketini büyük ölçüde kısıtladı ve bakıcılar için erişimi engelledi. TED مع ذلك فحتى تصاميم الضّغط السّلبي الأكثر فعالية، تقيّد حركة المريض بشكل كبير، وتعرقل الحصول على الرِّعاية الطبّية،
    Demek ki bir kral bile tuhaf olabilir, anlıyorum. Open Subtitles لذا .. فحتى الملوك لديهم إحساس بالفضول كما أرى
    Yoksa sabah trampet bile uyandırmaz seni. Open Subtitles وإلا فحتى نفخ الأبواق لن يوقظك في الصباح
    Aksine, bu yıla kadar son görülen endemik ülkelerde yalnızca 12 vaka rapor edildi. TED وعلى النقيض من ذلك، فحتى الآن هذا العام، أبلغت آخر البلدان التي يتوطن فيها المرض عن إجمالي 12 حالة فحسب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more