| Burada çalışan kızlardan biri-- bana İkinci Şans denilen bir web sitesinden bahsetti. | Open Subtitles | احدى الفتيات العاملات هنا اخبرتني عن هذا الموقع "فرص ثانية" |
| Son şans diye bir şey yoktur, sadece ikinci şans vardır! | Open Subtitles | لا توجد فرصة أخيرة بل فرص ثانية |
| İp yok, koruma yok, ikinci şans yok. | Open Subtitles | ،بلا حبل و بلا حماية ،و بلا فرص ثانية |
| Görev sırasında asla ikinci bir şans vermeyiz, ama senin için bir tane vereceğim. | Open Subtitles | ليس لدينا فرص ثانية في عملنا، ولكني سأمنحكِ واحدة أخرى |
| Ama bu yaşamda, ikinci bir şans yok. | Open Subtitles | لكن في هذه الحياة الجديدة لا توجد فرص ثانية |
| "Her zaman başka bir fırsat" yazdım. | Open Subtitles | كتبت "دائماً فرص ثانية" |
| "Daima başka bir fırsat" yazdım. | Open Subtitles | كتبت " دائماً فرص ثانية " |
| Bazen elimize ikinci şansların geçmediğini söyledin. Belki de yanılmışımdır. | Open Subtitles | -قلت إننا ربما لا ننال فرص ثانية . |
| Bazen elimize ikinci şansların geçmediğini söyledin. Belki de yanılmışımdır. | Open Subtitles | -قلت إننا ربما لا ننال فرص ثانية . |
| İkinci şans yok. Merhamet etmem. Unutmayın: | Open Subtitles | ولا فرص ثانية ولا رحمة ولكنتذكروا.. |
| Sürekli bir yayın. Başa sarmak, ikinci şans yok. | Open Subtitles | انه مسار (فيض) ثابت لا يوجد ترجيع لا فرص ثانية |
| Volturi ikinci şans tanımaz. | Open Subtitles | الـ "فولتوري" لا يعطون فرص ثانية. |
| İkinci şans falan vermeden? | Open Subtitles | بدون فرص ثانية, بدون... |
| İkinci şans. | Open Subtitles | فرص ثانية |
| Doktorlar insanlara ikinci bir şans verir. | Open Subtitles | الأطباء يمنحون الناس فرص ثانية |
| Bu sefer ikinci bir şans yok. | Open Subtitles | لا فرص ثانية هذه المرة |