paragraf başı. | Open Subtitles | واجهت المنقسمين تدفقت كالفيضان، حشد العاصمة فقرة |
- Bir paragraf daha fazla değer. - Ah, evet. | Open Subtitles | بالتأكيد نستحق شئ أكثر من مجرد فقرة صغيرة |
Eğer onlara, içinde küfür geçmeyen... bir paragraf yazdırabilmek istiyorsak, dil konusu üzerinde durmamız gerekecek. | Open Subtitles | إن إستطعنا تمكينهم من كتابة فقرة خالية من كلمة بـ 4 أحرف فلابد أن يكون هناك تحكّم أفضل باللغة |
Şimdi size Tv'de hiç gösterilmemiş yeni bir gösteri sunmak isterim. | Open Subtitles | والآن أريد تقديم فقرة جديدة لم تعرض على التلفاز من قبل. |
Gidip onunla görüşmeni ve bana bunun için 500 kelimelik bir yazı vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تقابليها، وتكتبي فقرة لاتقل عن 500 كلمة عنها |
Dinle, kaza poliçesinde çifte tazminat diye bir madde vardır. | Open Subtitles | توجد فقرة فى كل بوليصة تأمين شئ اسمه التعويض المضاعف |
Bence iyi bir gösterisi olduğunu biliyor. | Open Subtitles | أظن أنها تدرك أن لديها فقرة جيدة واحدة من أفضل الفقرات |
Senin için bir paragraf ezberlememi istiyorsan sivri sineğinin bir mesaj iletmesini sağlamalısın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد مني أن أحفظ فقرة لك اذن يجب ان تكون بعوضتك مررت الرسالة قبل |
Sayfa 24, paragraf 18C. | Open Subtitles | إلى إتفاقيةِ الإيجارَ. صفحة 24, فقرة 18 سي |
Ayrıca bunun hayatın boyunca bunun tutkun olduğunu anlatan bir paragraf yazmalıyız. | Open Subtitles | وكذلك أحتاجك لكتابة فقرة نصية قصيرة حول أن هذا العمل كان رغبتك طوال حياتك، |
Bir paragraf seni ikisinin yanına götürecek o yüzden seneye görüşürüz artık. | Open Subtitles | إذا بدأت في وضع الفقرات، سنغرَق فقرة واحدة ستؤدي إلى الأخرى، ومن ثَمّ سنكون هنا لسنةِ أخرى |
Haftaya bununla ilgili bir paragraf yazmanı istiyorum. | Open Subtitles | وأريدك أن تكتبي فقرة حول ذلك للأسبوع القادم |
Eksik olan bir paragraf olabilirdi veya bundan daha da kötüsü tek bir harf, üç milyon harften bir tanesi değişmiş, bozulmuş lakin beynin işleyişi ve davranışı etkilemesi açısından muazzam etkileri olmuştur. | TED | ربما كانت فقرة واحدة هي المفقودة و لكن، حتى أكثر دقة من ذلك، حرف واحد، حرف من 3 مليار حرف هو ما تم تغييره، هو ما تم تبديله، و لكن كان له أثرٌ عميقٌ فيما يتعلق بطريقة عمل الدماغ و تأثيره على السلوك. |
Bu biraz karışık bir gösteri, mitolojiden alıntılar var. | Open Subtitles | هذه فقرة معقّدة، زاخرة بالحكايات الخيالية. |
NBC'den biri gösterimi gördü ve benim kanal için özel gösteri yapmamı istedi. | Open Subtitles | حضر فقرتي رجل ما من ان بي سي يريدون منّي تقديم فقرة. |
Anlamıyorsun. Adımın geçtiği bir yazı var dergide. | Open Subtitles | أنت لا تفهم، هناك فقرة عني |
Bu kurulun gündeminde tek bir madde var: Ülkemizin en büyük ödülü için aday listesini onaylamak: | Open Subtitles | يوجد فقرة واحدة على جدول أعمال هذا الاجتماع و هي أن نختار قائمة المرشحين لنيل ميدالية الشرف |
- Hiç bıçak gösterisi yaptık mı? | Open Subtitles | ـ هل وضعنا فى قائمة الفقرات .. فقرة رمى سكاكين؟ |
Yeni şeyleri denedikleri bölümü yapıyor | Open Subtitles | حيث تقدم فقرة حيث تجرب فيها أموراً جديدة ؟ |
Tamam, o zaman lösemi skecini atıyoruz. | Open Subtitles | حسناً, إذاً دعنا نزيل فقرة سرطان الدم |
47. sayfayı açarsan 17 yaşındayken altını çizdiğim paragrafı göreceksin. | Open Subtitles | 47 و إذا قمتِ بفتح صفحة سوف تشاهدين فقرة كتبتها عندما كان عمري 17 عاماً |
İşe yaramayan her skece koyabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا وضعه في أيّ فقرة لا تصلح |
4.4B kısmına göre bir ara istemeye hakkımız var efendim. | Open Subtitles | تحت فقرة 8 مسموح لنا بواحدة يا سيدتى |
Neyse, Tracy, Dik Tutan skecinde... | Open Subtitles | "على أية حال, "ترايسي في فقرة الكلب |
Az önce 12 yıl önce az reytingli bir kablolu yayın şovunda çözülemeyen Frankie Clayvin cinayetinden 10 dakikalık bir bölüm olduğunu onayladım. | Open Subtitles | تأكدت للتو من وجود فقرة مدتها 10 دقائق عن الجريمة الغير محلولة لـ فرانكي كلايفين على برنامج ذو تصنيف منخفض قبل 12 عام |