sadece bara giriş izni olanlar... mahkeme memurluğu için başvuru kuyruğuna girebilir. | Open Subtitles | فقط الذين يدخول المشرب يمكنهم الانضمام إلى خط المرشحين لضباط أمن المحكمة |
Şimdi, burada bu tür davranışları sadece varlıklı insanların yaptığını söylüyormuşum gibi anlaşılmasın. | TED | أنا لا أقصد أن أوحي أن الأشخاص الأثرياء هم فقط الذين يظهرون أنماط السلوك هذه. |
sadece doğrudan katkıda bulunanlarla da sınırlı değildi. | TED | و لم يكن هؤلاء فقط الذين ساهموا مباشرة. |
Doğru şeyi yapanlar sadece sondajcılar değildi. | TED | ولم يكن المستكشفون فقط الذين قاموا بالشيء الصحيح. |
O odada ne olduğunu kesin olarak bilen iki kişi de ölü, Lindsay. | Open Subtitles | الشخصين فقط الذين يعرفان ما حدث بالضبط في الغرفة قد ماتوا |
sadece bana bıçak sallayıp ardından kendi boğazına dayayanları. | Open Subtitles | فقط الذين أعطونى سكينا ثم بسطوا لى أعناقهم |
sadece kalp hastası olanları ve sana miras bırakanları! | Open Subtitles | فقط الذين قلوبهم ضعيفة الذين رغبوا فيكى. |
Ayinde sadece erkeklerin konuşabilmesi çok aptalca. | Open Subtitles | من الغباء أنّ الرجال فقط الذين يمكنهم التكلم في الخطبة |
sadece iş hesabı tutmaktan hoşlanmayanlar. Mesela siz. | Open Subtitles | فقط الذين لا يريدون ابقاء أثر لتعاملاتهم |
Burada olduğunu kimse bilmiyor, seni sadece tanıyanlar öldürmek isteyebilir. | Open Subtitles | لا أحد يعرف أنك هنا , الذين يعرفوك فقط الذين يحاولون قتلك |
sadece cadılık hakkında fazla bilgisi olmayanlar bunlardan korkabilir. | Open Subtitles | هؤلاء فقط الذين لا يفهمون حرفة السحر سيخافون منهم |
"Jay ve Sessiz Bob, sadece keşlerin gülebileceği bir şaka. | Open Subtitles | جاى وبوب الصامت مجرد مزحة كبيرة هم فقط الذين يضحكون عليها |
Tabiiki osurmazlar. sadece esrarkeşler osururlar. | Open Subtitles | بالتاكيد لا يفعلون الاغبياء المعتوهين فقط الذين يفعلون |
Ben sadece çantasını taşıyamayanlara yardım edeceğim. | Open Subtitles | سأساعد فقط الذين لا يستطيعون حمل حقائبهم. |
Evet. Bu tekniği kullanabilenler sadece antren- | Open Subtitles | هذه التقنية يمكن أن يستخدمها فقط الذين تمرنوا قرب ال |
Gümrük ve Sınır Koruma sadece teröristleri izlemiyor. | Open Subtitles | ليس الإرهابيون فقط الذين يقوم بمتابعتهم حماية الحدود والجمارك |
Eğer bu mesajda sadece Ölüm Meleği gücüne sahip kişilerin anlayabileceği bilgiler varsa, hiçbir şey çözemem. | Open Subtitles | إن كانت الرسالة تحتوي على إشارات أن الناس فقط الذين يملكون قوة إله الموت يمكن أن يفهموا فلن أكون قادراً على حل أي شيء |
sadece beni tanıyan kişiler. | Open Subtitles | فقط الذين يعرفونني اريد أن اكون مكروها في كل مكان |
Bunun yanında biliyoruz ki sadece aptal öğrenciler profesörlere aşık olur. | Open Subtitles | الى جانب ذلك, نحن نعلم أن الطلاب الحمقي هم فقط الذين يقعون في الحب مع أساتذتهم. |
Pasta düğüne gelmeden önce bunu yapabilecek tek bir kişi var. | Open Subtitles | هناك حقا شخص واحد فقط الذين يمكن لقد فعلت ذلك قبل حصل كعكة الزفاف. |