"فكّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • çöz
        
    • çene
        
    • çözün
        
    • çözme
        
    • çenesi
        
    • çözmeye
        
    • çözmeyi
        
    • deşifre
        
    • altçene
        
    • çözücüye
        
    • hesaplayıcı
        
    Hadi aptal, ipini çöz de, yaptığı çılgınlıklara bak. Open Subtitles هيا أيها المغفل، فكّ وثاقه، وشاهده وهو يجنّ جنونه
    Çabuk. Ellerini çözeceğim. Diğerlerinin ellerini çöz. Open Subtitles بسرعة، سأساعدكم، بسرعة، ساعديني في فكّ وثاق الآخرين
    Kızımdan uzak dur yoksa adın Küçük Kırık çene olacak. Open Subtitles تراجعي بنتي أمامك ينتهي أن يدعى فكّ مكسور صغير
    Evet. Kesinlikle, bu süper. Lütfen haritayı çözün. Open Subtitles أجل، بالضبط، ذلك رائع، أرجوك، فكّ رموز الخريطة.
    Şifre çözme programı bir saatten fazla süredir çalışıyor. Open Subtitles برنامج فكّ التشفير هذا كان يعمل لأكثر من ساعة.
    O konuş, yaprak yüzeyindeki küçük tüyleri harekete geçirir ve sinekkapanın çenesi kapanır. TED يحفّز هبوطه الشعرات الصغيرة على سطح الأوراق، وينغلق فكّ نبات خنّاق الذباب حوله بشكلٍ مفاجئ.
    Nazileri ikizlerin gziemini çözmeye çalışıyorlardı. Open Subtitles النازيّون إعتقدوا بأن التوائم يمكنهم فكّ لغز أحجية الجينات
    NSA ve CIA mesajı çözmeyi öncelik olarak belirledi. Open Subtitles فكّ التشفير أخذ الأولويّة في وكالة الأمن القومي، و وكالة الاستخبارات المركزيّة
    - Sean, çöz beni. Onu bulmalıyız. Ona işkence edip öldürecekler. Open Subtitles فكّ وثاقي يا (شون) و سوف نجدها سوف يعذّبونها و يقتلونها
    Lütfen, çöz beni. Open Subtitles أرجوك، فكّ قيدي فحسب
    Mike, çöz onu. Open Subtitles مايك ، فكّ قيده
    çöz beni, onda sonra anla. Open Subtitles فكّ قيدي واكتشف بنفسك
    Para, görgü, yetenek, harika saçlar, mükemmel çene yapısı , şık bir zevk. Open Subtitles مال، تربية، موهبة، شعر عظيم،‏ خطّ فكّ مثالي، ذوق أنيق.
    Bu adamın çene kemiği insanları ilkel korku durumuna çeviriyor olabilir. Open Subtitles هو يُمكنُ أَنْ يَكُونَ بِأَنَّ هذا عظمِ فكّ الرجلِ القوَّة المُنغَمِسة لوَضْع الناسِ في حالة مِنْ الخوف الأساسي.
    - çözün öyleyse. Daha önce de söylediğim gibi, bu kendi güvenliğimiz için. - Çözmeniz ne kadar sürer? Open Subtitles كما أخبرتكَ سابقاً، هذا لحمايتنا كم يستغرقُ فكّ تشفيرها؟
    - çözün beni hemen. - Kendi boyunda birini ye! Open Subtitles فكّ وثاقي يا سيّد - كُل شخصًا بمثل حجمك -
    Birkaç şifre çözme programını aynı anda çalıştırmalıyız. Open Subtitles علينا لتشغيل برامج فكّ تشفير مُتعدّدة في وقتٍ واحدٍ.
    Bir sürüngenin çenesi birbirine kaynamış birkaç kemikten oluşur. Open Subtitles يتكون فكّ الزاحف من عدّة عظام ملتصقين معًا،
    Bunu çözmeye çalıştık ama erken zamanlarımızdı. Open Subtitles حاولنا فكّ تعقيداته لكننا كنا في بداية الطريق
    Ama bir şey bulmuşlar. Mesajın ilk cümlesini çözmeyi başarmışız. Open Subtitles لكن حصل إنجاز و تمكنّا من فكّ السطر الأوّل من الرسالة
    Sorun şu ki, kimse bütün alfabeyi deşifre edememiş. Open Subtitles المشكلة هي أنه لا أحد إطلاقاً فكّ شفرة أبجديتها بشكل كامل
    İki büyük kabarcık burada sıkışmış kurbanın altçene kemiğinin 25 ve 39 santim yukarısında. Open Subtitles هي فقاعات في الشوكولاته فقاعتان كبيرتان، محبوستان هنا أحداهما 25 مم والأخرى 39 مم فوق فكّ الضحيّة
    Niles, "kendi eğlencemizi kendimiz yaratalım"ı çözmek için şifre çözücüye gerek yok. Open Subtitles النيل، أنت لَسْتَ بِحاجةٍ إلى a حلقة جهاز فكّ رموزِ لفَهْم العبارةِ - "يَجْعلُ ترفيهَنا الخاصةَ." - أَعْرفُ.
    O hesaplayıcı makinenin çok fazla işi kalmış olamaz. Open Subtitles آلة فكّ التشفير تلك ستنتهي قريباً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more