| İlk sürücüsüz araçlı şehirlerde, ne kırmızı ışıklar, ne de şeritler olurdu. | TED | في أولى المدن ذاتية القيادة، لن يكون هناك مسارب ولا إشارات حمراء. |
| Yani en iyi dostunu ilk gecesinde ürkünç bir şatoda tek başına bırakıyorsun. | Open Subtitles | اذن أنت ستترك أعز أصدقائك بمفرده في هذه الضيعة المرعبة في أولى لياليه؟ |
| İlk seferinde beni annesiymiş gibi tanıtmak belki biraz fazla kaçar. | Open Subtitles | ربما لن يكون تقديمي إليهم على أنّي أمه في أولى زيارتهم مناسباً. |
| Hogwarts'da mevsimin ilk Quidditch maçına hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في أولى مباريات هوجوورتس للكويدتش هذا الموسم |
| Rotorua, Dünya'nın ilk zamanlarındaki hâline benziyor. | Open Subtitles | روتورا مشابهة لما بدا عليه كوكب الأرض في أولى مراحله. |
| Beşinci Kol'u durdurmanın ilk önceliğim olduğunu bilmenizi isterim. | Open Subtitles | أريدكِ أن تعرفي أنّني سأضع ردع الرتل الخامس في أولى أولوياتي |
| Dünyanın yörüngesinde olan ve ilk görevi için ayrılarak, AlphaCentauri'yehareketedecek yıldız gemimiz olarak hayal edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا تخيل أن مركبتنا الفضائية في مدار الأرض تستعد للانطلاق في أولى مهماتها نحو ألفا سانتوري |
| Söylemeliyim ki evliliğimin ilk birkaç yılında, çok mutluydum. | Open Subtitles | لابد لي أن اقول في أولى السنوات القليلة من زواجي, كنت سعيداً جداً |
| Ve işin aslı ilk baskı işaretinde polisleri ve ailelerini sokak ortasında köpek gibi vurmaya başlamak istemiyoruz. | Open Subtitles | وفي الحقيقة لن نبدأ بإطلاق النار على عناصر الشرطة وعائلاتهم بالشوارع كالكلاب في أولى بوادر حالة التوتر |
| Buradaki ilk günlerimizdeki istihdam taktiklerimiz artık müsamaha görmüyor. | Open Subtitles | النهج الذي إتبعناه في أولى أيامنا هنا لم يعد أن يُحتمل بعد الآن |
| Evliliğimizin ilk yıllarında... ..kendi hayatlarımız vardı. | Open Subtitles | في أولى سنوات زواجنا كانت حياتنا منفصلة عن بعضنا بعضاً |
| Eğitimimin ilk bir kaç yılında ben bir Montessori çocuğuydum ve bu eğitimin bana öğrettiği şey dünya ilginç bir yer ve benim işim bunu keşfetmeye çıkmaktır. | TED | كنت طفلا من مونتيسوري في أولى سنوات دراستي، وما علّمني إيّاه ذلك التعليم هو أنّ العالم مكان مثير للاهتمام ومهمّتي هي استكشافه. |
| Hindistan'a ilk gittiğimde birisinin evindeydim. Yerler topraktandı, suları akmıyordu, elektrik yoktu ve aslında bunu bütün dünyada görüyorum. | TED | في أولى رحلاتي في الهند، كنت في بيت شخص ما حيث كانت أرضية المنزل ترابية، بدون ماء في الصنبور وبدون كهرباء، وهذا ما أراه حقاً في كل أنحاء العالم. |
| İlk adımlarımızı attığımız andan itibaren. | Open Subtitles | منذ اللحظة التي نبدأ في أولى خطواتنا. |