| Neden gergin olduğumu anladın mı? Birleşmiş Milletler'de ortalama bir gün gibi geliyor kulağa. | Open Subtitles | رأيت , لم يجب علي أن أكون متوتره يبدوا كأنه يوم عادي في الأمم المتحدة |
| Uzaylı saldırısından sayılı saatler sonra dünya liderleri, Birleşmiş Milletler'de biraraya geldiler. | Open Subtitles | بعد ساعات من الهجوم المدمر للكائنات الفضائية اجتمع قادة العالم في الأمم المتحدة |
| Çünkü Jamie Oliver bugün Birleşmiş Milletler'de konuşma yaptı. | Open Subtitles | لأن جيمي أوليفر ألقى بخطابة في الأمم المتحدة اليوم |
| Birleşmiş Milletler'in söylediği gibi bu durumu sonuçlandırmak önemli. | Open Subtitles | إذا ج أحرزنا هو الانتهاء مع بيان مثل أن أدلى به للتو وتضمينه في الأمم المتحدة... |
| Saddam'ın Birleşmiş Milletler'deki diplomatları ile müzakereler yaptım. | TED | تفاوضت مع دبلوماسيي صدام حسين في الأمم المتحدة. |
| Suikastçı bir polis memurunu öldürdü BM güvenlik biriminde onun yerine geçti. | Open Subtitles | منفذ الاغتيال قتل ضابط شرطة وأخذ مكانه في الأمم المتحدة، مفرزة الأمن |
| Birleşmiş Milletler'de bir askerî cunta ve genelkurmay başkanım aleyhinde tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | سأدلي بشهادة في الأمم المتحدة ضد المجلس العسكريّ وضد رئيسي |
| Şu Birleşmiş Milletler'de uyuyakalan Kuzey Koreli diplomatla ilgili konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أتيتُ للتحدّث حول هذا الدبلوماسي الكوري الشمالي، الذي غلبه النوم قليلاً في الأمم المتحدة |
| Çabuk kapıyorsun, yoksa Model Birleşmiş Milletler'de misin? | Open Subtitles | إنّك سريع الرد، أأنت تعتبر نموذجاً في الأمم المتحدة؟ |
| Birleşmiş Milletler'de Dış Uzay İlişkileri isimli bir bölüm varmış. | Open Subtitles | أكنت تعلم أنه في الأمم المتحدة، ثمّة قسم لشؤون الفضاء الخارجي؟ |
| Bir kopyası Birleşmiş Milletler'de bulunmaktadır. | TED | نسخة من هذا هي في الأمم المتحدة. |
| Geçtiğimiz birkaç gün içerisinde dünya liderleri New York'taki Birleşmiş Milletler'de toplanıp, dünyanın gelişimi için 2030'a kadar yeni Küresel Hedefler oluşturdular. | TED | في الأيام القليلة الأخيرة، قادة العالم، التقوا في الأمم المتحدة في نيويورك، واتفقوا على وضع مجموعة أهداف عالمية جديدة لتنمية العالم حتى عام ٢٠٣٠. |
| Birleşmiş Milletler'de bir Sovyet delegesi alaycı bir şekilde ABD’nin gelişmekte olan ülkeler gibi dış yardım alması gerektiğini ileri sürdü. | TED | اقترح مندوب الاتحاد السوفيتي في الأمم المتحدة ساخرا أن الولايات المتحدة يجب أن تتلقى مساعدات خارجية كحال الدول النامية. |
| Klasha'da Birleşmiş Milletler'de çalışıyor. | Open Subtitles | وكلاشا صارت تعمل في الأمم المتحدة. |
| O öğleden sonra Birleşmiş Milletler'de | Open Subtitles | ،بعد ظهر ذلك اليوم، في الأمم المتحدة |
| Birleşmiş Milletler'de çalışıyormuş gibi mi görünüyorum? | Open Subtitles | أيبدو لكَ أنني أعمل في الأمم المتحدة؟ |
| Geçenlerde Birleşmiş Milletler'deki bir konuşmasını dinleme fırsatı buldum. Bayağı bir etkileyiciydi. | Open Subtitles | كان من دواعي سروري مؤخراً الإستماع إليه يتكلم في الأمم المتحدة، لقد إنبهرتُ كثيراً |
| Konuştuğumuz gibi Birleşmiş Milletler'deki ara bulucular yeni bir anlaşma üzerinde tartışmalara başlıyorlar. | TED | حالياً هناك مفاوضون في "الأمم المتحدة" يبدؤون مباحثات للتوصل على اتفاق جديد للقيام بذلك، |
| Gerçekten de tütünle alakalı bir BM anlaşması var ve 180 ülke tarafından imzalanmış bir anlaşma. | TED | بالطبع هناك اتفاقية للتبغ في الأمم المتحدة والتي صدقت عليها 180 دولة. |
| AT: BM'de yaptığım konuşmalara bakmanızı öneririm. | TED | أنوتي: سأحيلك على كلمتي السابقة التي ألقيتها في الأمم المتحدة. |