"في المدينه" - Translation from Arabic to Turkish

    • şehirde
        
    • şehirdeki
        
    • kasabada
        
    Bu tip şeylerin olduğunu düşünmüyordum, en azından şehirde değil. Open Subtitles لا أظن أنه تحدث أمر كهذه و خاصةً في المدينه
    Panayırdaymış gibi hoplaya zıplaya geziniyorsun şehirde herkes sana yalakalanıyor, ucube gösterisinin kralısın. Open Subtitles وأنت تتشمى في المدينه وكأنها مهرجان ترفيهي لتجعلهم يقبِّلون مؤخرتك ملك العرض الغريبه
    Cam'e şehirde olduğumu söylersem onun evinde kalmak zorunda olurum. Open Subtitles ,اخبر كام باني في المدينه إذا على ان ابقى معها
    Bu şehirdeki tek "yaratık" siz mi olmalısınız? Open Subtitles الا يجب ان يكون هناك رجل وحش غيرك في المدينه ؟
    Elektrik, şehirdeki büyük gelişimi teşvik ediyordu. Open Subtitles الكهرباء كانت تغذي النمو الكبير في المدينه
    Yalvarırım, onun intikamını al! Katillerinden biri gitti ama diğeri hâlâ kasabada. Open Subtitles غريب, احد القتله على طريقه, ولكن الاخر مازال في المدينه.
    Bana hafta boyunca kasabada kaldığını söylemiştin. Open Subtitles أخبرتينى انها عاشت في المدينه أثناء الإسبوعِ؟
    Hayır, hayır, Jack öldürüldüğü gece ben şehirde bile değildim. Open Subtitles لالا , انا حتي لم اكن في المدينه ليلة مقتله.
    şehirde yeni bir şerif var. Kafaları yarıp, isim alıyorum. Open Subtitles يوجد ضابط جديد في المدينه انا احطم الرؤوس واسجل الأسامي
    Bu sonucu değiştirmezdi ve sen öldükten sonra da bu şehirde yaşamak zorundayım. Open Subtitles انها ما كانت لتغير النتيجه وانا سيتوجب عليّ البقاء في المدينه بعد ذالك
    Kadınlar yasak şehirde yaşayan gizli bir zümreye ait insanları severler. Open Subtitles امرأه كهذه، تبدو كأنها عضو في مجتمع متخلف يعيش في المدينه المحرمه
    Bunun, son günlerde şehirde meydana gelen yeraltı boks kulüpleriyle bağlantılı, yıkıcı faaliyetlerden biri olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أنها واحده من عدة عمليات تخريب حدثت في المدينه مؤخراً وهي مرتبطه بشكل ما بنوادي الملاكمه السريه
    şehirde bir gece geçirmeye ne dersin? Open Subtitles روز قولي لي , هل أنتي محتمسه لجوله في المدينه ؟
    Şimdi iki hafta boyunca kıro gibi şehirde dolaşacağım. Open Subtitles الأن حصلت على أسبوعين من القيادة في المدينه أبدو وكأنني شخص من الغابه
    Neena Broderick şehirdeki en korkulan yanlış teşhis avukatıydı. Open Subtitles حيث ان نينا برودريك اكثر محاميه مروعه في المدينه.
    şehirdeki en ucuz orospu olduğumu düşünüyorsundur. Open Subtitles انت يجب ان تعلم اني ارخص عاهره في المدينه
    Ah, evet, görünüşe göre MIT kart hileciliğine kendi uyarlamalarını deneyen şehirdeki bir grup dernek üyesi gibi bir şey. Open Subtitles أووه , نعم انهم مجموعه من شباب النوادي في المدينه يجربون نسختهم من بطاقة معهد ماساتشوستس لتكنولوجيا الغش
    Şimdi ise, şehirdeki her çete, tepenin kontrolünü almak için çarpışıyor. Open Subtitles الآن كل الحثاله في المدينه تحارب للسيطره على المدينه
    Oyunu bugün, okula gittiğim kasabada oynuyoruz. Open Subtitles اليوم سيكون عرضنا في المدينه التي ذهبت لمدرستها
    Komşu kasabada yaşadığını... çulsuz olduğunu ve sana yardım etmek istediğimi biliyorum. Open Subtitles و أعلم أنك تقطن في المدينه المجاوره و أعلم أنك مفلِس و أود مساعدتك
    Oyunu bugün, okula gittiğim kasabada oynuyoruz. Open Subtitles اليوم سيكون عرضنا في المدينه التي ذهبت لمدرستها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more