| - Ki böyle yapma alışkanlığım var. - Profesör, canlı yayındayız. | Open Subtitles | في حال بدئي بالثرثرة أيها الأستاذ ، نحن في بث حي |
| Springfield Botanik Bahçesinden canlı yayındayız. | Open Subtitles | أنا في بث حي ومباشر من حدائق سبرينغفيلد للنباتات |
| Sivilleri canlı yayında gaza boğmaya hazır değilim. Fikir için teşekkürler. | Open Subtitles | لستُ مستعداً لرمي الغاز على المدنيين، في بث مباشر على التلفاز. |
| Ben Alicia Danner, yerel üniversite öğrencisi Kayla Jefferson'ın cesedinin bulunduğu 13. sokaktaki apartmanın önünden size bildiriyorum. | Open Subtitles | معكم أليشا دانر في بث مباشر أمام مبنى سكني في الشارع 13 حيث تم للتو التعرف على جثة |
| Televizyon ekranında her dört beş saniyede görülen parazit karaborsa yayın ekipmanı kullandığını gösteriyor. | Open Subtitles | التكرار الثابت كل 4 أو 5 ثواني في التلفاز هو هوس حقيبة السوق السوداء في بث النظام |
| 10 saniye içinde canlı yayına bağlanıyoruz. | Open Subtitles | إننا سنكون في بث مباشر عن بعد 10 ثوانى إننى أسف |
| Şimdi canlı yayınla çekilişteyiz. | Open Subtitles | الآن نأخذكم في بث مباشر للقرعة. |
| Crosspoint AVM'ye yapılan saldırıyla ilgili canlı yayınımız başlıyor. | Open Subtitles | "معكم في بث مباشر" "من موقع إطلاق النار الموسع في مجمع "كروسبوينت" التجاريّ الذي حدث اليوم" |
| Raporları iki dakika, sonra canlı yayındayız! Pekâlâ! | Open Subtitles | المراسلون يقولون بأن لدينا دقيقتين وسنكون في بث مباشر |
| Idaho, Wyndam Memorial Havaalanından canlı yayındayız. | Open Subtitles | تقرير التلفزيون : نحن في بث حي من المطار المذكور |
| Şu an Amerika'nın ilk hükümet binası Federal Hall önünde canlı yayındayız. | Open Subtitles | نحن في بث مباشر لقاعه الاتحاديه لعاصمه الولايات المتحده |
| Hemen geliyor. canlı yayındayız. | Open Subtitles | سأبثه إليك الآن إننا في بث مباشر |
| Kongre Merkezi'nden canlı yayındayız. | Open Subtitles | نحن معكم في بث مباشر من مقر الإتفاقية، |
| Ben Raven, canlı yayındayız ve Raven Live'ı izliyorsunuz. | Open Subtitles | أنا "ريفن"، ونحن في بث مباشر وهذا برنامج "ريفن لايف!" |
| Ancak, ardı arkasına 5.5 gün boyunca canlı yayında iken yardım istedik. | TED | ولكن أن تستمر خمسة أيام ونصف في بث مباشر، احتجنا إلى القليل من المساعدة. |
| Şimdide benden canlı yayında ona cevap vermemi istiyor. | Open Subtitles | والآن تريد أن أرد عليه إطلاق النار في بث حي |
| Ben Walter J Chapman, canlı bildiriyorum. | Open Subtitles | معكم والتر شابمان في بث مباشر من هيغ |
| Ben Chad Decker Manhattan Ziyaretçi Tedavi Merkezinden naklen bildiriyorum. | Open Subtitles | أنا (تشاد ديكر) في بث مباشر من مركز "مانهاتن" للاستشفاء |
| Hemen şimdi bile onlarınkinden daha iyi bir canlı yayın yapabilirim. | Open Subtitles | استطيع ان ابدأ في بث مباشر حالا سيكون افضل منهم |
| Bir zombiyi yakalayacak, aç bırakacak, canlı yayına çıkaracak ve tüm dünyaya bir canavara dönüşmesini göstereceğim. | Open Subtitles | الإمساك بأحد الزومبي وجعله يتضور جوعاً ثم إذاعته في بث مباشر وأن نجعل العالم بأجمعه يرى ما آل عليه من وحشية |
| South Park, Colorado'dan canlı yayınla karşınızdayım. | Open Subtitles | (أنا في بث حي من (ساوث بارك (كولورادو)، مواطنون من (لوس أنجلوس) |
| Crosspoint AVM'ye yapılan saldırıyla ilgili canlı yayınımız başlıyor. | Open Subtitles | "معكم في بث مباشر" "من موقع إطلاق النار الموسع في مجمع "كروسبوينت" التجاريّ الذي حدث اليوم" |
| Goodnight Yolu üzerindeki yerel Dallas film stüdyosundan çalışanlardan birinin bu sabah temizlik personeli tarafından bulunduğu olay yerinden canlı bildiriyoruz. | Open Subtitles | نحن في بث مباشر من المشهد الان في استديو دالاس المحلي للافلام في حي غوودنايت حيث ان احد الموظفين وجد ميتاً |