"في بركة" - Translation from Arabic to Turkish

    • havuzunda
        
    • bir gölde
        
    • havuzuna
        
    • gölette
        
    • havuzda
        
    • su birikintisinde
        
    • havuzdaki
        
    • bir havuza
        
    • gölete
        
    • gölünün
        
    • gölünde
        
    Daha dün çocuk havuzunda, beraber çıplak bir biçimde yüzüyordunuz. Open Subtitles يبدو كأنّكم البارحة أنتم الإثنان تسبحون عرايا في بركة الأطفال
    Hem bir tarafı donmuş bir gölde ne yapacaksın? Senin daha iyi olduğun şeyler var. Open Subtitles كي تتجولي في بركة متجمدة وتظنين نفسك أفضل مني
    Bir poşet toprak yer, tuvaletimizi çocuk havuzuna yapar, hayata devam ederiz. Open Subtitles نحن كنا نأكل كيس من التراب، ونتمدد في بركة كيدي حتى خرجنا
    Onun yanındaki akarsu, bir kaç yüz metre devam ediyor ve küçük bir gölette son buluyor. TED التيار الذي بجانبه يسير لبضعة مئات من الياردات وينتهي في بركة صغيرة.
    Ve Zayday de merdivenlerden falan düşürse ya da havuzda boğulursa, ve sen de yeniden Kappa'nın bir numaralı sürtüğü olursun. Open Subtitles وعندما تقوم زايداي بإرتكاب سلسلة من الأخطاء أو تغرق في بركة التحكم فمن ثم ستُضاجع من جديد عاهرة منزل كابا الأولى
    Oh, Gerçekten çok üzgünüm. Demek istediğim- - Yani Kirli su birikintisinde yüzecek kadar aptal olduğunuza göre... Open Subtitles آسفة، ظننت أنك إن كنت سخيفاً كفاية لتسبح في بركة قذرة
    Hadi ama, küçük havuzdaki büyük balık gibi olmaya başladın. Open Subtitles هيـّا، أنتِ تُحبـّين أن تكوني سمكة صغيرة في بركة صغيرة
    Havada olduğumu, ve neredeyse boş bir havuza atladığımı fark ettiğimde... Open Subtitles عندما أدركت أنني في الهواء أقفز في بركة شبه خالية
    Çünkü, yaklaşık 10.000 yıl önce, ...Kaliforniya' da yerden sızıp, ... doğal olarak oluşan bir katran havuzunda gezindi. Open Subtitles لأنه مما يقارب ال١٠ آلاف عامٍ مضت، غرق هذا الحيوان في بركة من القطران الطبيعي المتسرب من أراضي كاليفورنيا
    Orada durduğunda bedenin korumasız olacak, kendi kanının havuzunda yüzeceksin, Open Subtitles عندما كنت تقفين هناك ولحمك يذبح وتجذفي في بركة دمك الخاص
    Şahsen dedektif bir ördek havuzunda bıcağınızı tuttuğunuzu düşünüyorum. Open Subtitles أنا شخصيا أعتقد أنك غارق حتى ركبك في بركة بطة أيها المحقق
    Cesedi, üç çete üyesinin cesetleriyle birlikte donmuş bir gölde bulundu. Open Subtitles وجد جسده في بركة مجمدة مع ثلاثة من أفراد العصابة
    Küçük bir gölde yaşamakta ne var ki! Open Subtitles لا عيب في ان تعيش في بركة صغيرة.
    Çocukken bir keresinde neredeyse bir gölde boğuluyordum. O zamanda aynı şeyleri hissetmiştim. Open Subtitles كدت أغرق في بركة في صباي
    Burnumu akıtan o vaftiz havuzuna iki kere kafamı sokmuştum. TED غمست رأسي ليس مرة واحدة، وإنما مرتين في بركة المعمودية التي تدفع إلى التمخط.
    Yüzme havuzuna elektrik verilmesi, aşınmaları azaltmak içindi. Open Subtitles كان الخلل الذي أصاب الأسلاك الكهربية . في بركة السباحة هذه ناجماً عن أسبابٍ طبيعية
    - Avucuma kendi atladı. Peki, elinin avlanma ruhsatın olmadan, o gölette ne işi vardı? Open Subtitles ماذا كانت تفعل يدك في بركة خاصّة بدون رخصة؟
    Güvenlik kameraları her yerde, fakat bir çocuk havuzda boğuluyorken bizi uyaramıyorlar. TED كاميرات المراقبة أصبحت في كل مكان لكنها لا تنبهنا عندما يوشك طفل على الغرق في بركة سباحة
    Aynı su birikintisinde boğulmak gibi. Open Subtitles سيكون مثل الغرق في بركة.
    havuzdaki olay sayılmaz. Open Subtitles سباحتكما الجماعيّة في بركة السباحة، لايحتسب
    Bunu, sen ve Celia'dan daha fazla sevdiğimi söylemiyorum, ama eğer bu üçü bir havuza düşse, ve ben yalnızca iki tanesini kurtarabilsem biriniz sonunda onun odasını alırsınız. Open Subtitles أنا لا أقول أنني احب هذا اكثر منك ومن سيليا ولكن ان وقعتم ثلاثتكم في بركة وان استطعت انقاذ اثنين منكم
    Ve bu nehir, iki mil sonra çok derin bir gölete dökülüyor. Open Subtitles وهذا النهر، بعد ميلين، يصبّ في بركة بلا قاع
    İki küçük çocuğu analarının kanından oluşan bir kan gölünün ortasında bırakmaya mecbur muydun? Open Subtitles أكان عليك أن تترك صبيين صغيرين يسبحان في بركة من دماء أمّهما؟
    Kalbimin gölünde bir lotus çiçeğisin susuzluğunla suyumu emiyorsun. Open Subtitles أنت زهرة لوتس في بركة قلبي تستهلك مائي لتروي عطشك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more