| Ama terbiyeli olmazsan onu bir saat içinde geri getiririm. | Open Subtitles | لكن لو لم تُحسنُ التصرف هرجعها هنا في خلال الساعةِ |
| Oh, siz Bay Bond'sunuz! Sanırım yarım saat içinde sizinle ilgileneceğim. | Open Subtitles | أوه، أنت السّيدَ بوند أَعتقدُ بانني سالقاك في خلال نصف سّاعة. |
| Önümüzdeki 10 dakika içerisinde... bu binayı terk etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخرج من هذا المبنى في خلال عشر دقائق. |
| İlk radyasyon şok dalgasının, Yaklaşık üç saat içerisinde olacağını tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أنا أقدر أن تكون أول موجة إشعاعية في خلال 3 ساعات تقريباً |
| Birkaç saniye sonra Andromeda'nın merkez bilgisayarı avucumun içinde olacak. | Open Subtitles | في خلال ثانيتين, سيصبح الكمبيوتر المركزي للأندروميدا في قبضة يدي |
| Son 24 saat içinde, o numaraya bir düzineden fazla arama yapmış. | Open Subtitles | هناك العديد من الاتصالات على هذا الرقم في خلال الـ24 ساعة الأخيرة |
| Beni dinlemeyi kabul ettiler. Bir hafta içinde Salamanca'ya gidiyorum. | Open Subtitles | لقد و افقوا أن يروني في خلال أسبوع في سالامانكا |
| Ve sözleşmeye göre 48 saat içinde ödemezsen, evi de alacaklar. | Open Subtitles | واذا لم تدفع لهم في خلال 48 ساعة سيأخذون المنزل ايضا |
| - 10 saniye için beni öpecek. - 5 saniye içinde sebebini göreceksiniz. | Open Subtitles | في خلال 10 ثواني ستروه يقبلني و في خلال 5 ثولني ستعرفون لماذا |
| Bir saat içinde konuşmamı hazırlayacağım. Bu arada, Armus'u bulalım. | Open Subtitles | سأجهز البيان في خلال ساعة بهذه الاثناء اعثر على ارمس |
| 20 dakika içinde dönmezsem, hücreleri patlatın ve dışarı çıkın. | Open Subtitles | ان لم اخرج في خلال 20 دقيقةِ، فجر الخلايا واخرج. |
| Geçen 52 yıl içerisinde sadece 25 kere yaptık bunu. | Open Subtitles | في خلال الـ52 عاما المنصرمة قمنا بهذا االإجراء 25 مرة |
| Tüm evi iki ay içerisinde bitireceğimizi hesaplamıştım fakat su tesisatının döşenmesi falan dersek bir yıl kadar falan oldu. | Open Subtitles | كنتُ أظن أننا سننتهي من المنزل كله في خلال شهرين ولكن بسبب أعمال السباكة والأساسات فلقد مرّ علينا عام الآن |
| Birkaç ay içerisinde finans heyetinden bir çalışan işten ayrılacak. | Open Subtitles | عضو في اللجنة المالية لدي، سيقدم إستقالته في خلال شهرين |
| Ona fazladan 20.000 veririm. Birkaç gün sonra 100.000 geri alır. | Open Subtitles | وسأرده إليه إضافة 20 ألف أي 100 ألف في خلال يومين |
| Tuzlu su da onu Birkaç dakika içinde kullanılmaz hâle getirecektir. | Open Subtitles | المياه المالحة سوف تجلعها عديمة الفائده في خلال دقائق توم ؟ |
| Son Birkaç yıldır, ne yapacağımı, kiminle çıkacağımı, ne konuşacağımı sen söylüyorsun. | Open Subtitles | في خلال السنتين الماضيتين, كنتي تخبرينني ماذا أفعل, ومن أواعد, وماذا أقول |
| Yaklaşık 30 gün içinde GreenLab'a bağlanacak. | TED | في خلال 30 يوما أو نحو ذلك سيكونون على اتصال بالمعمل الأخضر. |
| 20 dakikaya kadar evde olmam gerekiyor. | Open Subtitles | ، أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ في البيت في خلال 20 دقيقةِ. |
| Sizlerle önümüzdeki 18 dakika boyunca inanılmaz bir fikri paylaşmak istiyorum. | TED | أريد أن أشارك معكم في خلال الدقائق القادمة فكرة رائعة جدا |
| Dört hafta sonra bir hakim, raporuma göre senin kaderini belirleyecek. | Open Subtitles | في خلال أربعة اسابيع ستقرر المحكمة مصيرك اعتمادا على ما اكتبه |
| Ve demo tanrıları izin verirse, 10 saniye kadar sonra bunu görebileceğiz. | TED | وإذا أشتغلت التجربة بمشيئة الله في خلال 10 ثوان يجب أن نراها |
| Eğer on saniyede ulaşamazsan, beş yüz şınav çekmek zorunda kalacaksın! | Open Subtitles | إذا لم تصل في خلال 10ثوان عليك ان تؤدي 500 ضغط |