| Çemberin içinden gidin! | Open Subtitles | أذهب في دائرة ! |
| Çemberin içinden gidin! | Open Subtitles | أذهب في دائرة |
| Sha Tau Kok bölgesinde ofis işi. Şurayı imzala. | Open Subtitles | ضابط في دائرة شا تو كوك ، قع هنا |
| Bir daire içinde oturmuş, köy için hedefleri hakkında konuşuyorlardı. | TED | حيث كانوا يجلسون في دائرة, يتحدثون عن أحلام القرية. |
| Bu güvercinin hangi düğmeye basacağına veya daire çizerek döneceğine karar vermesi kadar biz de özgür iradeye sahiptik. | Open Subtitles | لا تعدو إرادتنا الحرة بأكثر مما لدي الحمام في قراره بأن ينقر أو يدور في دائرة |
| Bizim daire şeklinde filan oturmamız gerekmiyor muydu, ne dersin? | Open Subtitles | أعتقد أنه يفترض بنا الجلوس في دائرة وقائية، أليس كذلك؟ |
| çember şeklinde oturmak, ateşin etrafında oturmaya benzer. | TED | الجلوس في دائرة تشبه الجلوسَ وسط النار. |
| Çemberin içinden gidin! | Open Subtitles | أذهب في دائرة |
| Ve kalıcı olarak "ark bölgesinde" sıkışırsınız. | Open Subtitles | وإلا ستعلق في دائرة الأصدقاء للأبد |
| Ya Chicago bölgesinde... ya da oraya arabayla yaklaşık altı saatlik... mesafede yaşıyor. | Open Subtitles | إما أنه يعيش في شيكاغو أو ما حولها أو أنه يتنقل ... في دائرة نصف قطرها حوالي 6 ساعات بالسيارة |
| Sonradan polisliğinin ilk beş yılında Gibbons'ın bölgesinde çalıştığını öğrendim. | Open Subtitles | ثم علمتُ أنه قضى أول خمس سنوات في قوة الشرطة يعمل في دائرة (قيبنز) |
| Sanki sıcak sularda kuzeye sürüklenmekten mutlu olan bir yabanarısı gibi bir daire içinde dolanıyor. | Open Subtitles | إنها مثل النحلة الصغيرة التي تصدر الأزيز في دائرة حولها، أنا سعيد لوجودي في المياه الدافئة في هذا الجرف الشمالي. |
| daire içinde hareket yok ise ve düz bir hat varsa, ruhu buradadır. | Open Subtitles | التحرك في دائرة إذا لم وخط مستقيم إذا كان الجواب نعم، الروح. |
| Bir daire içinde böyle kuşatırsanız, bir adım geri çekilin. | Open Subtitles | إن حاصرناهم في دائرة كهذه، تراجعوا خطوة |
| Yo, adı "L" harfiyle başlayıp İspanyol kökenli olmayan herkes yaşınızın karekökünün 10'la çarpımı kadar daire çizerek yürüyün! | Open Subtitles | كل من يبدأ اسمه بحرف "الام" وليسَ من أصول إسبانية. فليمشي في دائرة بنفس عدد عمره الجذري عشرة أضعاف! |
| Köpeklerin daire çizerek koşmalarını görmek için ta Brooklyn'den geldin. | Open Subtitles | أنت صديق جيد. على طول الطريق من بروكلين... لرؤية حفنة من الكلاب تشغيل في دائرة. |
| İki balık sonsuz bir daire çizerek birlikte yüzer. | Open Subtitles | سمكتان... تسبحان سوياً... في دائرة لانهائية |
| Şu peynirin birazını alıp... bisküvilerin üzerlerine daire şeklinde sıkmaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تبدأي بأخذ بعض مسحوق الجبن هذا ورشه في دائرة فوق هذه الرقائق |
| Koltukları daire şeklinde dizip onu dinleyeceğiz. | Open Subtitles | نعم، سوف نضم الكنب ونجلس في دائرة ونستمع إلى عزفه |
| daire şeklinde ilerleyelim, ilk önce herkes adını, kendi hakkında iki şey söylesin. | Open Subtitles | سوف نسير في دائرة أولا وكل فرد سيقول اسمه وشيئين عن نفسه |
| Filmlerde gördüğüm gibi sandalet aldım. Hep bir çember şeklinde oturuyorlar ve sandalet giyiyorlar. | Open Subtitles | اشتريتُ بعض الأحذية لأني رأيت في فيلم أناساً يجلسون في دائرة ويرتدون أحذية |