Son altı ay, o yerde, hayalet gibiydim. | Open Subtitles | خلال الست أشهر الأخيرة في ذلك المكان .. كنت كالشبح |
Çünkü o yaprak, tam o yerde tam o şekilde büyümeliydi ki, ...o rüzgâr, yaprağı o daldan koparıp tam o anda bu surata uçurabilmeliydi. | Open Subtitles | لأن هذه الورق بالذات كان يجب أن تنمو بهذه الطريقة بالذات.. في ذلك المكان بالذات.. حتىتنزعهاتلكالريحبالذات.. |
O zaman, o yerde mantıklı gelmişti. | Open Subtitles | في ذلك المكان. في ذلك الوقت. كان أمراً منطقياً |
Bu yerde banyo olsa iyi olur. | Open Subtitles | من الافضل ان يكون هناك حمام في ذلك المكان |
Ben şeyler inanmazsınız Bu yerde ne gördüm. | Open Subtitles | أشياء رأيت يحدث في ذلك المكان لن نؤمن لك. |
Rohan kendini savunmalı ve bizim ilk direnişimiz de orada olacak çünkü Rohan zayıf ve düşmeye hazır. | Open Subtitles | "روهان" يجب أن تحمي نفسها و في ذلك المكان يقع أول تحدي لنا "روهان" ضعيفة و ستسقط |
Herkes bana bakıyordu, o yerde olmak. | Open Subtitles | جميعهم كانوا ينظروا إلي وجودي في ذلك المكان |
o yerde geçirdiğim onca yılda yaşamaya devam etmemi sağlayan sen oldun. | Open Subtitles | كل هذه السنوات في ذلك المكان الشيء الوحيد الذي مكنني من الاستمرار هو انت |
Onu o yerde bırakamam. | Open Subtitles | لا أستطيع ان أتركها في ذلك المكان |
Hala daha o yerde yaşasaydık, o garip olurdu. | Open Subtitles | سيكون غريباً إذا كنت في ذلك المكان |
Şayet ben o yerde böyle bir sebepten kalsaydım bütün vaktimi oradan kaçıp, o orospu çocuğunu nasıl keseceğimi düşünerek geçirirdim. | Open Subtitles | ...لو كنت في ذلك المكان من أجل ذلك ...لكنت قضيت وقتي أفكر كيف ...أهرب من هناك |
Altı ay o yerde durdum. | Open Subtitles | ستة شهور ، بقيت في ذلك المكان ستة شهور |
o yerde güçleri olan bir çok insan mı vardı? | Open Subtitles | في ذلك المكان... أكان هناك الكثير من ذوي القوى؟ |
Leo, o yerde yaşaması için bir hakimin onu zorladığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني (ليو) أن قاضيا ما أرغمته على العيش في ذلك المكان |
Dedikodu o yerde zehir gibidir. | Open Subtitles | القيل والقال كالسم في ذلك المكان |
Çünkü benim kardeşimde annen ile tam o yerde. | Open Subtitles | لأن أخي هو في ذلك المكان بالضبط معها |
Bu yerde sevdiğim herkesi kaybettim. | Open Subtitles | فقدت كل شخص أحببته في ذلك المكان |
Rohan kendini savunmalı ve bizim ilk direnişimiz de orada olacak çünkü Rohan zayıf ve düşmeye hazır. | Open Subtitles | روهان يجب أن تحمي نفسها و في ذلك المكان يقع أول تحدي لنا "روهان " ضعيفة و ستسقط |
Ufacık, süper bir yer. Regis Philbin de orada yiyormuş... | Open Subtitles | كان هذا في ذلك المكان الصغير الرائع |