"في ذلك المكان" - Traduction Arabe en Turc

    • o yerde
        
    • Bu yerde
        
    • de orada
        
    Son altı ay, o yerde, hayalet gibiydim. Open Subtitles خلال الست أشهر الأخيرة في ذلك المكان .. كنت كالشبح
    Çünkü o yaprak, tam o yerde tam o şekilde büyümeliydi ki, ...o rüzgâr, yaprağı o daldan koparıp tam o anda bu surata uçurabilmeliydi. Open Subtitles لأن هذه الورق بالذات كان يجب أن تنمو بهذه الطريقة بالذات.. في ذلك المكان بالذات.. حتىتنزعهاتلكالريحبالذات..
    O zaman, o yerde mantıklı gelmişti. Open Subtitles في ذلك المكان. في ذلك الوقت. كان أمراً منطقياً
    Bu yerde banyo olsa iyi olur. Open Subtitles من الافضل ان يكون هناك حمام في ذلك المكان
    Ben şeyler inanmazsınız Bu yerde ne gördüm. Open Subtitles أشياء رأيت يحدث في ذلك المكان لن نؤمن لك.
    Rohan kendini savunmalı ve bizim ilk direnişimiz de orada olacak çünkü Rohan zayıf ve düşmeye hazır. Open Subtitles "روهان" يجب أن تحمي نفسها و في ذلك المكان يقع أول تحدي لنا "روهان" ضعيفة و ستسقط
    Herkes bana bakıyordu, o yerde olmak. Open Subtitles جميعهم كانوا ينظروا إلي وجودي في ذلك المكان
    o yerde geçirdiğim onca yılda yaşamaya devam etmemi sağlayan sen oldun. Open Subtitles كل هذه السنوات في ذلك المكان الشيء الوحيد الذي مكنني من الاستمرار هو انت
    Onu o yerde bırakamam. Open Subtitles لا أستطيع ان أتركها في ذلك المكان
    Hala daha o yerde yaşasaydık, o garip olurdu. Open Subtitles سيكون غريباً إذا كنت في ذلك المكان
    Şayet ben o yerde böyle bir sebepten kalsaydım bütün vaktimi oradan kaçıp, o orospu çocuğunu nasıl keseceğimi düşünerek geçirirdim. Open Subtitles ...لو كنت في ذلك المكان من أجل ذلك ...لكنت قضيت وقتي أفكر كيف ...أهرب من هناك
    Altı ay o yerde durdum. Open Subtitles ستة شهور ، بقيت في ذلك المكان ستة شهور
    o yerde güçleri olan bir çok insan mı vardı? Open Subtitles في ذلك المكان... أكان هناك الكثير من ذوي القوى؟
    Leo, o yerde yaşaması için bir hakimin onu zorladığını söyledi. Open Subtitles أخبرني (ليو) أن قاضيا ما أرغمته على العيش في ذلك المكان
    Dedikodu o yerde zehir gibidir. Open Subtitles القيل والقال كالسم في ذلك المكان
    Çünkü benim kardeşimde annen ile tam o yerde. Open Subtitles لأن أخي هو في ذلك المكان بالضبط معها
    Bu yerde sevdiğim herkesi kaybettim. Open Subtitles فقدت كل شخص أحببته في ذلك المكان
    Rohan kendini savunmalı ve bizim ilk direnişimiz de orada olacak çünkü Rohan zayıf ve düşmeye hazır. Open Subtitles روهان يجب أن تحمي نفسها و في ذلك المكان يقع أول تحدي لنا "روهان " ضعيفة و ستسقط
    Ufacık, süper bir yer. Regis Philbin de orada yiyormuş... Open Subtitles كان هذا في ذلك المكان الصغير الرائع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus