| Academy Club, San Fransisco'daki son özel erkek klüplerinden biridir. | Open Subtitles | نادي الأكاديمية أحد آخر نوادي الرجال الخاصّة في سان فرانسيسكو |
| San Diego'da birçok çıtır olacak ama unutma, öğrenecek çok şey de olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك العديد من النساء في سان دييجو ولكن تذكر هناك الكثير لتعلمه |
| Eğer istersen, San Diego'da senin için bir iş var. | Open Subtitles | هنالك وظيفة تنتظرك في سان دييغو، لو شئت أن تقبلها. |
| Ayrıca kimseden yardım alamayız... çünkü herif San Diego'da yaşıyor. | Open Subtitles | ولا يمكننا أن نطلب المساعدة لأنه يعيش في سان دييجو |
| Ayrıca kimseden yardım alamayız... çünkü herif San Diego'da yaşıyor. | Open Subtitles | ولا يمكننا أن نطلب المساعدة لأنه يعيش في سان دييجو |
| Lance Cummings, San Bernadino'da tutuklandı ve sana da çok kızgın. | Open Subtitles | إن لانس كمبينجز محتجز في سان بيرناردينو وهو متضايق منك جداً |
| Golden Gate'e girmeyi ve San Francisco ve köprüler yapmayı mı? | Open Subtitles | الطموح نحو عبور البوابة الذهبية في سان فرانسيسكو وتكوين الجسور ؟ |
| Vocal Adrenaline'den arkadaşları ile bahar tatili için San Diego'ya gitti. | Open Subtitles | هو في سان دييغو بإجازة الربيع مع أصدقائه من الأدرينالين الصوتي |
| Şimdi San Bernardino'da tutuklanmam lazım ki böylece aynı hapishaneye dönebileyim. | Open Subtitles | الآن سأذهب لأسلم نفسي في سان بيرناردينو لأعود إلى نفس السجن |
| Sarah James, onunla San Diego'da yaşayan kadın, şu an sorgu odasında. | Open Subtitles | سارة جمس التى عاشت معها في سان ديغو في غرفة التحقيق الان |
| San Fransisco polisinden bu duruma uygun adaylar belirlemelerini istedim. | Open Subtitles | لقد أمرت المارشال أن يحتجزوا كل الشهود في سان فرانسيسكو |
| Üç gün içinde San Pedro'daki bir nakliye konteynırından seks kölelerini almam gerek. | Open Subtitles | في ثلاث ايام من المفترض شراء عبيد الجنس حاوية شحن في سان بيدرو |
| San Francisco gişesinden bilet almak için ortaya çıkana kadar geçen | Open Subtitles | لم يكن على الخريطة لـ3 ايام حتى ظهر في سان فرانسيسكو |
| San Francisco kalesinde o zaman yaklaşık 1,300 asker vardı. | TED | كانت القلعة في سان فرانسيسكو في ذلك الوقت نحو 1300 جندي. |
| San Quentin'de 27 yıla mahkum olmuş çünkü 21 yaşındayken birini öldürmüş. | TED | كان مسجوناً في سان كوينتين منذ 27 عاماً لأخذه حياة شخص في سن 21 سنة. |
| San Francisco'da 16 yaşındayken, hayatıma damgasını vuran manik atağımı yaşadım: kendimi Hz. İsa sanıyordum. | TED | حين كنت في 16 من عمري في سان فرانسيسكو، تعرضت لنوبة جنون ثورية اعتقدت فيها أنني عيسى المسيح. |
| Bir diğer cam projesi ise halk kütüphanesi içindi Californiya eyaleti San Jose'de. | TED | وهذا مشروع آخر من الزجاج في مكتبة عامة في سان جوز بكاليفورنيا |
| Burası San Francisco'daki eski dairemin olduğu yer. | TED | هنا بالضبط تقع شقتي القديمة في سان فرانسيسكو. |
| Bu, San Francisco çalışma grubu ama her biri dünyanın farklı yerinden. | TED | هذه مجموعة دراسة في سان فرانسيسكو، لكن بعض المجموعات من كل أنحاء العالم. |
| Bu proje Birleşik Devletler'de, burada Los Angeles'da, San Francisco sahil kesiminde vergi indirimine tabi oldu. | TED | هنا في لوس أنجلوس، في منطقة الخليج في سان فرانسيسكو صارت معفاة من الضرائب في الولايات المتحدة. |