| İkisinin ne kadar da dengesiz bir ikili olduklarını söylememe gerek yok. | Open Subtitles | إنّي في غنى عن إخبارك كم أن اجتماعهما قد يؤدّي لنتائج متقلّبة. |
| Arkamızda ekmek kırıntıları bırakmamıza gerek yok. | Open Subtitles | إننا في غنى عن ترك خيط يتّبعنا العدوّ عبره. |
| Söylemeye gerek yok, bu bitene kadar FBI tabancanı kullanma. | Open Subtitles | في غنى عن القول بشأن إخبارك ألا تستخدمي أسلحتك الفيدرالية حتى ينتهي ذلك الأمر |
| İhtiyacım yok buna benim. Kocamın üç işi var be! | Open Subtitles | أنا في غنى عن هذا يشغل زوجي ثلاث وظائف |
| Ozür dilerim. Senin özrüne ihtiyacım yok. Senden istedigim paranı o koca ağzının... durduğu yere sokman. | Open Subtitles | أعتـــذر - أنا في غنى عن اعتذاراتك, أُريدك أن تحشُر النقود في فمك اللعين - |
| Benim buna ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا في غنى عن هذا |
| Bu yarmaların tek birisinin bile tuzağına düşmek ve yumruklaşmak istemezsin. | Open Subtitles | أنت في غنى عن أن يتم محاصرتك من قبل أصحاب ذوي الأنفاس الكريهة |
| Sanırım, şuanda iyisin ve terapi seanslarimiza gerek kalmadı. | Open Subtitles | وأنت برأيي في غنى عن الجلسات معي |
| Böylece yumruklarınızı savuşturmama bile gerek olmadığını anlayacaksınız. | Open Subtitles | ستدركان أنّي في غنى عن تجنّب لكماتكما. |
| Bugün Bunny ile benim başıma çokça dert açtın hiç gerek yokken. | Open Subtitles | لقد كبّدتونا العديد من المشاكل مع (باني) اليوم مشاكل في غنى عنها |
| Bu yüzden bahsetmeye gerek yok. | Open Subtitles | لذا، أنا في غنى عن التحدث بذلك |
| Onları bulmamızın ne kadar önemli olduğunu hatırlatmama gerek bile yok. | Open Subtitles | -استحثّ مصادرك . إنّي في غنى عن إخبارك بضرورة إيجادهما. |
| Tabi seçilmiş bir kaç kişi için olduğunu söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | ترك قلة من المختارين، في غنى عن الكلام. |
| Şemsiyeni kapati Stefan. Gölge etmene ihtiyacım yok. | Open Subtitles | فكفاك ارتيابًا يا (دايمُن)، فإنّي في غنى عن تجهّمك. |
| Ince. I senin yardımına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا في غنى عن مساعدتك |
| Rollins'in buraya gelip eski defterleri açmasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أنا في غنى عن مجيء (رولينز) إلى هنا... ناكئاً الجراح القديمة. |
| Kafası iyi olanları seçmek iyi değildir. Onlar çok paranoyak olurlar ve fazladan dedikodu istemezsin. | Open Subtitles | مدخّني المريخوانا ليسوا فرائسًا طيّبة فهم متظنّنون وأنتِ في غنى عن الجلبة |
| Bunu mahkemeye taşımak istemezsin. | Open Subtitles | إنك في غنى عن ملاحقة هذا الأمر في قاعة المحكمة! |