"قبل أيّام" - Translation from Arabic to Turkish

• Geçen gün
• gün önce
• günler önce

Geçen gün markette söylediklerim tuhaf gelmiş olmalı.
لابد أنّي بدوت غريبة في السوق التجاري قبل أيّام.

Daha Geçen gün ona "Gelecekte seni ana haber sunucusu olarak görüyorum."
قبل أيّام قليلة، كنتُ أقول لها أنّ لديها مُستقبل واعد.

Ben de Geçen gün Virginia'ya iş dışında da zaman geçirmenin ne kadar iyi olduğunu anlatıyordum.
أتعلم، كنت فقط أخبر فرجينيا قبل أيّام عن اعتقادي عن مدى أهمية قضاء بعض الوقت بعيداً عن العمل.

Ve Şehre yerleştirilen bombayı keşfetmemizden birkaç gün önce gerçekleşmiş.
يحصل ذلك قبل أيّام من معرفتنا بوجود قنبلة في المدينة

Bir kaç gün önce, kenti terk etmezsem aynen bunu yapabileceğini söylemene rağmen mi?
، على الرغم من أنّه قبل أيّام ، قلت بأنّك ستفعل هذا بالضبط إن لم أغادر مقاطعتك ؟

Az önce giden Bayan Topuklu Tombul Hımbıl'ın piyasaya çıkmasından günler önce özel raf alanı için teklif veriyormuş.
السيّده ذات الكعب العالي.. سوف تحصُل على عقد التسويق في المتجر الجديد. قبل أيّام من إطلاق لُعبة (الدبّ السمين).

Geçen gün barda.
لقد رأيتيها قبل أيّام في الحانة.

Geçen gün seni koridordan inerken gördüm.
راقبتك وأنتِ تمشين في الصّالة قبل أيّام

Daha Geçen gün oraya gitmiştin, abi.
لقد ذهبت إلى هناك قبل أيّام يا صاح.

Geçen gün onun evinde neden kendisine yaklaştınız.
و لماذا اقتربت منه في شقّته قبل أيّام

Biliyor musun Geçen gün Vito bana "Patron" dedi.
أتعرفين، لقد دعاني (فيتو) بـ"الزعيم" قبل أيّام.

Geçen gün bir tane görmüştüm.
لقد رأيت واحداً قبل أيّام

Bakın Geçen gün bir şey oldu.
اسمع. قبل أيّام, حدث شيٌ ما.

Bilhassa birkaç gün önce hepimizi boğulmaktan kurtarmasından sonra.
لاسيّما وأنّها أنقذتنا من الإختناق حتى الموت قبل أيّام قليلة.

Evet, çocuk bir kaç gün önce gelmişti.
نعم، أتى الرجُل قبل أيّام قليلة.

Aslına bakarsan, Cazuli Halı Fabrikası'ndaki danışma görevlisinin beyanına göre Mandy birkaç gün önce fabrikaya gelmiş.
بواقع الأمر، مُوظف استقبال في "سجّاد (كازولي)" قال رسمياً أنّ (ماندي) ظهرت في المصنع قبل أيّام قليلة.

günler önce Beowulf'u canavarın peşinden yolladık... o günden beri de ondan haber alamadık.
أرسلنا (بيوولف) وراء الوحش قبل أيّام ولمْ نسمع خبراً عنه مُذّاك

Benim tahminim, Rawls bunu günler önce duydu.
أعتقد أن (راولز) علم قبل أيّام