Evindeydi. Biraz önce bana mail attı. | Open Subtitles | هي فقط أرسلت لي بريد إلكتروني قبل دقائق قليلة. |
Fi ile Biraz önce telefondaydım, | Open Subtitles | أنا للتو أغلقت الهاتف مع في قبل دقائق قليلة |
Biraz önce buradaydı. | Open Subtitles | هو كان هنا فقط قبل دقائق قليلة. |
Hızlıca, göreceğiniz şey, sahaya inmeden birkaç dakika önce Juliano Pinto dış iskeletli olarak topa vurdu ve bunu bütün kalabalığın önünde tekrar yaptı. Göreceğiniz ışıklar operasyonu tarif etmektedir. | TED | ما سترونه بسرعة هو جوليانو بينتو بالهيكل الخارجي وهو ينفذ ركلته قبل دقائق قليلة من النزول إلى أرض الملعب وتنفيذ الإنجاز الحقيقي أمام الجمهور كافة، والأضواء التي سترونها تصف العملية. |
" - Bak, birkaç dakika önce buradan alınmayı beklemek istemediğini söylüyordun. | Open Subtitles | انظر, قبل دقائق قليلة قلت بأنك لم تريد البقاء هنا حتى لا يأسروك. |
birkaç dakika önce söylediğim şarkıyı duymadınız mı? | Open Subtitles | أنت لم تلمس الأغنية لقد غنّيت قبل دقائق قليلة أليس كذلك؟ |
Bir kaç dakika önce konuşmuştuk. | Open Subtitles | تكلّمنا قبل دقائق قليلة. |
- Evet. Bir kaç dakika önce ayrıldı. | Open Subtitles | -نعم وذهب قبل دقائق قليلة |
Biraz önce dişlerini fırçaladığını duydum. | Open Subtitles | سمعته يفرش أسنانه قبل دقائق قليلة |
Biraz önce. | Open Subtitles | قبل دقائق قليلة |
...ama birkaç dakika önce, bu gemi aniden rotasını değiştirdi. | Open Subtitles | و لكن قبل دقائق قليلة قامت إحداهم بتغيير مسارها |
birkaç dakika önce Atlantis'e yönelen başka bir kovan gemisini takibe başladık. | Open Subtitles | قبل دقائق قليلة بدأنا نتتبع سفينة أم أخرى تتجه نحو أتلانتيس |
birkaç dakika önce bayılan hani?" | Open Subtitles | تلك التي فقدت الوعي قبل دقائق قليلة. |
birkaç dakika önce seni öldürmeyi kast ediyordum ama evren bana bir hediye verdi doğacak çocuğun. | Open Subtitles | حتى قبل دقائق قليلة ظننتُ أن ذلك يعني قتلك ...لكن الكون أعطاني هدية |
Parti daha birkaç dakika önce bitti. | Open Subtitles | الحفلة انتهت قبل دقائق قليلة |