| Az önce, bir şansı daha olduğu söylendi. | Open Subtitles | قبل لحظات ، اخبروه أنه لديه فرصة واحدة للتأهل |
| Gördüğün gibi Az önce binbir türlü hile ile meşgul olan zihin şimdi sakin bir halde. | Open Subtitles | كما ترى العقل الذي كان مليئاً بالأوهام قبل لحظات أصبح الآن في حالة سلام |
| Az önce bahsettiğimiz birbirine bağlı ağa bir bakalım. Ağın, Amerika ve Meksika arasındaki bölümünü mercek altına alalım. | TED | دعوانا نلقي نظرة علي شبكة الإنترنت المترابطة التي رأيناها قبل لحظات قليلة، ولنركز لعلي واحدة فقط بين الولايات المتحدة والمكسيك. |
| Ödülü almadan hemen önce ne yapıyorlardı ise o hareket modelini tekrar edeceklerdir. | TED | ومهما كانت تفعل قبل لحظات من حصولها على المكافأة ستكرر ذلك النمط المعين |
| Birkaç dakika önce size bahsettiğim şu andan Haziran'a kadar öyle bir yerde kaldığınızı bir düşünün. | TED | ولكم أن تتخيلوا قضاء مدة تمتد من الآن حتى وقت ما في شهر يونيو في المكان الذي وصفته لكم قبل لحظات قليلة. |
| Kendisi dakikalar önce bu depo konteynerinden çıkarıldı. | Open Subtitles | والتي تم استخراجها من موقع تخزين قبل لحظات |
| Aniden, bu can düşmanları, bir saniye önce savaşırken siperler arasında serbest bir bölgede buluşmuşlar. | Open Subtitles | وفجأة أصبح الأعداء الذين كانوا يقاتلوا بعضهم البعض قبل لحظات.. مجتمعين في أرض محايدة بين الخنادق |
| Karısının cesedini bulmadan Az önce, | Open Subtitles | هو أنه قبل لحظات من إكتشاف جثة زوجته. |
| Karısının cesedini bulmadan Az önce, | Open Subtitles | هو أنه قبل لحظات من إكتشاف جثة زوجته. |
| Ölmeden Az önce Rossi verdi. | Open Subtitles | قدمها لي روسي قبل لحظات من وفاته. |
| Az önce gözlerimin önünde ölmüştün. | Open Subtitles | قبل لحظات أنتَ متَ أمام ناظريّ. |
| - Az önce Kasap Elek'in dükkanının önünden geçiyordum. | Open Subtitles | سيبيل , قابل - انا كنت أعبر الشارع - في متجر الجزار أيليك قبل لحظات فقط |
| Az önce Wembley stadyumunda yaşanan patlamayla ilgili haberler hâlâ geliyor. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} "مازالت الأخبار ترد حول إنفجار في ملعب (ويمبلي) قبل لحظات." |
| Kalkıştan hemen önce... birkaç öğrencinin... uçaktan ayrıldığı... gelen haberler arasında... | Open Subtitles | يذكر أن عدد من الطلاب غادروا من الطائرة قبل لحظات من إقلاعها على أية حال، المحققون حذرين حول تفصيلات هذه الحادثة |
| Kovan hiperuzaya sıçramadan hemen önce saptadık. | Open Subtitles | لقد اكتشفنها قبل لحظات من قفز السفينة الأم إلى الفضاء الفائق |
| Deri altı berelenmesi olmadığı için ölüm anından hemen önce meydana gelmiş olmalı. | Open Subtitles | ماذا عن هذا التآكل؟ استنادا إلى عدم وجود كدمات تحت الجلد، وقعت قبل لحظات الموت. |
| Uzun çabaların ardından birkaç dakika önce yakalanıp polis tarafından tutuklandı. | Open Subtitles | ...بعد مواجهة مطولة الهارب إعتقل... من قبل الشرطة فقط قبل لحظات |
| Uzun çabaların ardından birkaç dakika önce yakalanıp polis tarafından tutuklandı. | Open Subtitles | ...بعد مواجهة مطولة الهارب إعتقل... من قبل الشرطة فقط قبل لحظات |
| ...dakikalar önce yaptığı açıklamada, Prens Fayeen, kuzeninin cinayetinden, ...radikal bir feminist ve İslam için bir tehlike olduğunu ifade ettiği... | Open Subtitles | قبل لحظات فقط حيث صدر الأمير فايين بيان يدين قتل هاني جبريل لابن عمه |
| Ama herkesi kasaya indirmeden birkaç saniye önce kullandim. | Open Subtitles | لكنّي استخدمته فقط قبل لحظات من جلب الناس إلى الخزنة. |
| Az evvel... oyundan çıkış yaptı. | Open Subtitles | قبل لحظات فقط اللاعبون 6147 الباقون تمّ تسجيل خروجهم جميعًا |
| - Biraz önce kim olduğu umurumda değil demiştin. | Open Subtitles | لقد قلتي قبل لحظات أنك لاتهتمين مهما يكن |
| Bilgisayarından askerlerin kimliklerine ulaşıImadan kısa süre önce odaya giriş yapmışsın. | Open Subtitles | قبل لحظات من استخدام جهاز حاسوبكِ للوصول إلى للهويات الجديدة للحُرّاس |
| Ama kurban, vurulmadan kısa bir süre önce öldürüleceğini söyledi. | Open Subtitles | لكن هذه الضحيّة هنا ذكرت تلك هو كان مقتول... قبل لحظات فقط هو ضرب. |