| Doğru, çok uzun değilsin ve biraz çirkinsin ama tek başına başaracak kadar kısa ve çirkinim. | Open Subtitles | حقيقه انك لست طويل جدا و قبيح نوعا ما لكننى قصير و قبيح بالكافى لانجح بنفسى |
| Ayrıca çok da çirkinsin, diş etlerimi sızlatıyorsun. | Open Subtitles | بجانب هذا , أنت لعين و قبيح للغاية لقدجعلتنىأتألم. |
| kötü şeylerin olduğu yere dönüp hayatımın geri kalanında da dövüşmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى مكان قبيح إذا لم أفعل سأبقى هارباً للأبد |
| İyi ya da kötü adam rolü oynamak, benim için sorun değil. | Open Subtitles | أنا لا يهمني سواء كان الدور شخص جيد أو سيء أو قبيح |
| Penis sadece iğrenç bir çıkıntı değil aynı zamanda ölümcül bir silahtır. | Open Subtitles | القضيب ليس مجرد نتوء قبيح في جسم الرجل إنه سلاح فتاك أيضاً |
| Seni göremediğim için mutluyum. Gerçekten çirkin bir serseri olmalısın! | Open Subtitles | ،أنا ممتنة لأني لا أستطيع رؤيتك لأنك وبالتأكيد أحمقٌ قبيح |
| korkunç değil mi? Bayan Welles'in canına kıyması için herhangi bir neden bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | أليس قبيح ؟ ألا تعرف سبب لما تقتل نفسها ؟ |
| Hadi git, ağlarken ne kadar berbat olduğumu görmeni istemiyorum. | Open Subtitles | رجاءاً أذهب لأني أبدو قبيح جداً عندما أبكي |
| Biliyor musun,bu ışığın altında,... .. peruğa rağmen,... .. hala çok çirkinsin! | Open Subtitles | أتعرف،فيضوءهذا .. بتلكالباروكةوكلّهذا .. فلازلت شخص قبيح |
| Yaşlısın, çirkinsin, zayıfsın annen ve hahamın dizinin dibindesin. | Open Subtitles | انت كبير، قبيح وضعيف. أنت لا تزال تعيش مع أمك. |
| Ne kodun var ne de pornon, üstelik çirkinsin. | Open Subtitles | ليس لديك شفرة، و ليس لديك إباحيات و أنت قبيح |
| Zaten dünya ne iyidir ne kötü, düşüncenize bağlıdır iyilik kötülük. | Open Subtitles | اذن فهي ليس لكما بسجن فليس هناك حسن او قبيح واعتقادي |
| Dışarıda o kadar kötü şey varken güzel bir şeyi bozmak zorunda mısın? | Open Subtitles | مع كل شيء قبيح في الخارج هل عليكم أن تحطموا شيء جميل جداً؟ |
| Bir ayyaklanma...kötü birseydir ve birkerre basladıggında kan dökülmeden durmas. | Open Subtitles | الإضطرابات شيء قبيح وعندما تبدأ أحداها تقل فرصة إيقافها |
| Kızımın o iğrenç, zavallı adama karşı koyacak bir ruhu yok... | Open Subtitles | لا تملك القوة اللازمة للوقوف في وجه رجل حاقد و بشع و قبيح و قصير |
| İğrenç bir daireden çıkarılıyorsun, perspektifin zayıf. | Open Subtitles | تتخلص من الأمر بقبولك لطابق قبيح ليس عِنْدَكَ بُعد نظر |
| Herkes pekâlâ bilir ki; çirkin bir bebek onları utandırır. | Open Subtitles | الكل يعلم ما إذا رزقت بطفل قبيح سيجلب لك العار |
| Tanrım. Bu olay çok korkunç olabilir. | Open Subtitles | اوه , يا الهى , سوف يكون هذا قبيح جدا ,هاى |
| Bu berbat. Neden seviye atlamıyoruz? | TED | هذا قبيح ، لماذا لا ترتقي بالمستوى ؟ |
| Saçım. Saçımı kesti Tanrım, ben çirkinim. | Open Subtitles | شعري ، لقد قطع شعري يا للهول ، كم أنا قبيح |
| Hayatımdaki kadınları bilinçsiz şekilde nasıl incittiğime gerçekçi, dürüst bir şekilde baktım ve bu çirkindi. | TED | كان علي إلقاء نظرة صادقة حقيقية في الطرق التي كنتُ أسيء فيها لا شعوريًا للنساء في حياتي، وهذا أمرٌ قبيح. |
| İddiaya girerim babanda... senin kadar çirkindir. | Open Subtitles | أنا سوف الرهان بابي الخاص بك هو قبيح كما كما أنت. |
| Çirkin, yara bereli ve pis kokan! | Open Subtitles | قبيح ، زلق ورائحة كريهة انه كل ما يَقُالُ |
| Kim çirkinmiş görelim. Kamptan Kokuşuk Terry gerçekten etrafında dönmüş . | Open Subtitles | لنرى من أصبح قبيح في المدرسة صاحب الرائحة تيلي حقا تحول |
| Alkollü araba kullanma cezası ile işler daha da çirkinleşebilir. | Open Subtitles | بتهمة سوء معاملتك فيمكن أن يكون ذلك قبيح |
| maskesi. benden başka hiç kimse, maskesiz ne kadar çirkin göründüğünü bilmiyor. | Open Subtitles | قناعه , لا يعرفن كم هو قبيح بدونه ، كما أعرف أنا |