| Derindekilerin azize olarak gördüğü kadın mı? | Open Subtitles | إنها نفس المرأة التي ينظر إليها من هم في الأعماق على أنها قديسة |
| Oandanitibaren,tüm kasabada adeta bir azize gibiydi. | Open Subtitles | و من هذا الوقت فصاعداً أصبحت بمثابة قديسة القريه |
| Bunun için azize olması gerekmez eğer gülümsemenin nedeni bu ise. | Open Subtitles | وهذ لا يعني أنها من المفترض أن تكون قديسة , إذا كان هذا ما يضحكك |
| O küçük kutunun sana sunduğu güçten uzak durmak için bir aziz olman gerekir. | Open Subtitles | يجب أن تكونى قديسة لكى تقفى قبالة القدرة التى يمكن للمربع الصغير أن يمنحك إياها |
| Yaşam ona acıdan başka bir şey vermemesine rağmen bu uğurda kendini feda eden gerçek bir aziz. | Open Subtitles | إنها قديسة تضحي بنفسها و التي لا تجلب لها حياتها سوى الألم |
| Tanrı'nın Anası Kutsal Meryem, biz günahkârlar için hem şu an hem son nefesimizde niyaz et. | Open Subtitles | يا قديسة مريم، يا والدة الله، صلّي لأجلنا نحن الخطأة الآن وفي ساعة موتنا. |
| Ama jürinin önünde Doris'i bir azize gibi anlattılar. | Open Subtitles | ولكن في نظر هيئة المحلفين كانوا يعتقدون أن دوريس كانت قديسة. |
| O lanet bir azize ve sen onun ismini zikredemez herhangi bir şekilde de temasa geçemezsin. | Open Subtitles | إنها قديسة , وليس لك ذكر إسمها أو التحدث عنها بأي قابلية |
| Sırf beni aradığın için bile bir azize sayılırsın, tatlı kız. | Open Subtitles | لقد كنتِ قديسة بقيامكِ بتلك المكالمة أيتها الفتاة الرقيقة. |
| Sırf beni aradığın için bile bir azize sayılırsın, tatlı kız. | Open Subtitles | لقد كنتِ قديسة بقيامكِ بتلك المكالمة أيتها الفتاة الرقيقة |
| Bir manastıra katılıp, azize olmak istemiştim. | Open Subtitles | كنت أرغب في الإنضمام إلى الدير و من ثم أصبح قديسة |
| Ağabeyimin eş seçimini yargılayamam ister fahişe, ister azize olabilir. | Open Subtitles | لا أستطيع الحكم على خيار أخي لزوجته. سواء كانت عاهرة أو قديسة |
| Sen bir aziz, Ben ise bir günahkar olmak istemişim. | Open Subtitles | كنتي تريدين أن تكوني قديسة و أنا كنت أريد أن أكون خاطئ |
| Bunu bir çeşit aziz olmaya çalıştığım için yapmadım. | Open Subtitles | لم أفعلها لأنني كنت أحاول أن أكون قديسة ما. |
| aziz Meryem biz günahkarları son saatimizde yalnız bırakma. | Open Subtitles | يا قديسة مريم ، صلي لنا نحن الخطاة الآن... الآن... وجميع الموتى الآخرين. |
| Hayatım, aziz olmak zor iştir. | Open Subtitles | حبيبتي انه عمل شاق ان تكوني قديسة |
| Onu, gözlerinle süzerken gördüm. Onun bir aziz olduğuna inanıyor olmalısın. | Open Subtitles | رأيتك وأنت تنظر بها، وتعتقد أنها قديسة |
| Kutsal Meryem, Tanrinin Annesi.. Biz gunahkarlarin icin dua et.. | Open Subtitles | يا قديسة مريم، صلي لأجلنا نحن الخطأة |
| Teresa bir azizdi. Bana Tracy derler. | Open Subtitles | تيريزا كانت قديسة أنا معروفة بتريسي |
| Dorothy Mantooth bir azizedir anladın mı? | Open Subtitles | دورسي مانتوس قديسة هل تتفهمني؟ |
| Ama araba kazası geçirdiğinden beri melek gibi oldu. | Open Subtitles | لقد كانت قديسة منذ حادثة السير |
| Bayan, evliya değilim, ama katil değilim yada çocuk tacizcisi. | Open Subtitles | يا سيدة,أنا لست قديسة لكني لست قاتلة أو متحرشة جنسية بالأطفال |
| O bir melekti, gerçek bir melek. | Open Subtitles | كانت قديسة، قديسة حقيقية. |
| Sen meleksin. Sana da bir hediye almalıyım. | Open Subtitles | . أنت قديسة يجب أن أشترى لك هدية |
| Ondan sanki bir melekmiş gibi bahsediyorlar. | Open Subtitles | انهم يتكلمون عنها كما لو كانت قديسة |
| O bir azizeydi ve ben onu bir kenara attım. | Open Subtitles | , كانت قديسة لكنني دفعتها للرحيل |