| Eski dostlarından bazılarının buraya gelmesinden mi korkuyorsun? | Open Subtitles | أأنت قلق من أن يأتي بعض رفاقك القدامى لقتلك؟ |
| Duyduğum bir iki ingilizce kelimeden yeni "Bombe Snuffler"in pek iyi olmadığını öğrendim. Brauer bu perşembe yapılacak donanma testinden geçemeyeceğinden korkuyor. | Open Subtitles | على ما سمعته ، أن هناك دعاية تجربة القنبلة لم تجري بنجاح لذا براور قلق من أنه لن يستطيع أخذ الاذن من البحرية قبل الخميس |
| Üzgünüm ama şu anda ben kılıçlı adamlar konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | أنا اسف لكن حاليا أنا قلق من الأشخاص المسلحين خارجا |
| Her zaman biri yaralanacak diye endişeleniyorum. | Open Subtitles | لاني دائماً قلق من أن البعض قد يتأذى أوه. |
| Tamam. İlişkinin tanı koymada sana engel olacağından endişe ediyorsun. | Open Subtitles | حسناً أن قلق من أن يتداخل تشخيصك مع علاقتك بها |
| Kimseye henüz çıkma teklif etmeyi düşünmeye bile başlamadım çünkü birisine çıkma teklif etmenin stresinin vücuduma bindireceği yükün kaka yaparken olduğu gibi bayılmama neden olmasından korkuyorum. | Open Subtitles | ولم أبدأ بالتفكير حتى في مواعدة أحد آخر وذلك لأني قلق من أن الضغط الذي سيضعه ممارسة الحب على جسمي سيؤدي إلى أن يغمى علي |
| - Ne? Polisle işi bitmediği için endişeleniyor ve haklıysa ve hayatında uygun bir yerim olmazsa-- | Open Subtitles | إنه قلق من أن الشرطة لم تنتهي منه بعد وإن كان محقاً |
| Hopper'ın bize anlattıklarından farklı planları olduğundan endişelerim var. | Open Subtitles | أنا قلق من أن هوبر لديه مخطط مختلف عما كان يقول لنا |
| İnsanların beni Mara'yla karıştıracağından mı korkuyorsun? | Open Subtitles | هل انت قلق من ان تخلط الناس بيني وبين مارا |
| Sana bir şey yapacağımdan mı korkuyorsun? | Open Subtitles | ماذا, هل أنت قلق من أني قد أكون جذاب؟ |
| Başaramayacağından mı korkuyorsun? | Open Subtitles | هل انت قلق من الا تنجح في مهمتك؟ |
| Eğer çocuğu öldürürse, karısının bizimle iş birliği yapıp kendisine ihanet etmesinden korkuyor. | Open Subtitles | إنه قلق من أنه لو قتل الولد فإنها ستخونه بالتعاون معنا |
| Bizce, katil zanlısının mahkum olursa onu ispiyonlayacağından korkuyor. | Open Subtitles | نعتقد أنه قلق من أن قاتلك سوف يشي عليه إذا تمت إدانته |
| Herhangi bir tarafın kazanması için hepimizin ödeyeceği bedel yüzünden endişeliyim. | Open Subtitles | إنني قلق من الثمن الذي سندفعه من كلا الجانبين بغية الإنتصار |
| Herhangi bir tarafın kazanması için hepimizin ödeyeceği bedel yüzünden endişeliyim. | Open Subtitles | إنني قلق من الثمن الذي سندفعه من كلا الجانبين بغية الإنتصار |
| Ben güneş fırtınalarından endişeleniyorum. Verilerde radyasyona da rastlıyorum. | Open Subtitles | أنا قلق من أحتمال ممتاز من أندلاع النشاط ,الأشعاع الفورى |
| Endişelendiğim bu değil. Asıl suçlu kısmı için endişeleniyorum. | Open Subtitles | ليس هذا ما أقلق منه أنا قلق من جزء الإجرام |
| Böylece halam, geceleri, büyükbabamın gezinmesini endişe etmeden daha rahat uyuyacaktı. | TED | بهذه الطريقة، يمكن أن تنام عمتي أفضل بالليل دون قلق من أن يهيم جدي على وجه. |
| Emin olduğun bazı şeyleri kaybetmenden korkuyorum. | Open Subtitles | انا قلق من انك تخسر شيئا يجب ان يكون فيك |
| Olması gerektiği gibi evlilik danışmanından endişeleniyor. | Open Subtitles | هو قلق من جلسات مشورات الزواج، كما يجب أن يكون. |
| Kaçık olduğu hakkında endişelerim var. | Open Subtitles | أنا قلق من أن تكون حمقاء |
| - Herkes salmonella konusunda endişeli, değil mi? | Open Subtitles | الجميع قلق من الجراثيم, أليس كذلك؟ |
| Darya geçen ne demişti... Yarın için endişeliymişsin? Yoksa sonraki gün müydü? | Open Subtitles | قالت (داريا) شيئاً عنك إنك قلق من الغد أو بعده؟ |