"قلْ" - Translation from Arabic to Turkish

• söyleyin
• söylesene
• olduğunu söyle

"Arkadaşlarınıza bilmek istediklerini söyleyin, yoksa sizi lime lime ederler."
"قلْ لأصدقائك ما يُريدون معرفته، وإلاّ فإنّهم سيُحطّمونك طرفاً طرفاً".

Lütfen bana yapabileceğiniz başka bir şey olduğunu söyleyin.
أرجوك قلْ لي أنّ هُناك شيء آخر يُمكنك القيام به.

Yavaş biraz. Bir daha söyleyin ama bu sefer çok fazla büyük laflar olmasın.
أبطئ قليلاً، قلْ كلّ ذلك من جديد، لكن بدون كلمات كبيرة هذه المرّة.

söylesene Fusco, nasıl oluyor da yanındaki herkesin sonu ölüm oluyor?
قلْ لي يا (فوسكو)، كيف ينتهي المطاف بكلّ شخص حولك بتعرّضه للقتل؟

- Hadi söylesene.
-لذا قلْ ما لديك

Bana bunun hala peri masalının bir parçası olduğunu söyle.
قلْ لي أنّ هذا لا يزال جُزء من الحكاية الخرافيّة.

Hayır, hayır. Notlarına ihtiyacım yok Diaz. Önemli olanlarını söyleyin.
كلاّ، لا أريد مفكرتك، (دياز)، قلْ ليّ الخلاصة.

Babamın katilinin hayatta olduğunu söyleyin.
قلْ لها قاتل والد (ستيف) ما زال حيّاً يرزق

Evet, söyleyin ona.
حسنٌ، افعلها قلْ له.

Bunu ona söylesene!
قلْ له ذلك.

Barbie bir şeyler söylesene!
(باربي)، قلْ شيئاً!

Julia. Barbie kahretsin, bir şeyler söylesene!
-باربي)، قلْ شيئاً، عليك اللعنة) !

Kapatma. Onlara hâlâ bir şansımız olduğunu söyle.
لا تُغلق الخط، قلْ لهم أنّه لا تزال هُناك فرصة.