| Hatırlıyorum bir gece Hava çok sıcaktı ve çok nemliydi. | Open Subtitles | اوه.انا اتذكر ليلة من الليالي كان الجو حاراً جداً ورطب |
| Kuzey rüzgarının buz gibi esintisiyle donan Hava ölümcül sessizliği içinde kurşun gibiydi. | Open Subtitles | كان الجو أقسى عندما كانت الريح الشمالية تهب |
| Bu ara Hava çok soğuktu, morarmışlar. | Open Subtitles | كان الجو باردا مؤخرا حتى أنها تحولت للون الأزرق. |
| Hava çok sıcaktı ve çok fazla olay yaşamıştık. | Open Subtitles | كان الجو حاراً جداً والكثير من الأشياء حدثت |
| Dışarısı soğuk, çok parlak ve oldukça garipti. | Open Subtitles | كان الجو باردا في الخارج .. شديد الإشراق و غريبا جدا |
| Liberaller tutturmuş.. havalar soğuk; | Open Subtitles | الليبراليين سوف يقولون، حسنا اذا كان الجو بارد، |
| Hava durumu örüntüsü beklenmedik bir şekilde değiştiğinde, ...anlatıcının heyecanını hissettim. | Open Subtitles | شعرت بحماس الراوي عندما كان الجو يتغير بشكل غير متوقع |
| Bir dakika önce Hava ne hoştu. Şimdi sağanak başladı. | Open Subtitles | منذ دقيقة كان الجو جميل وهادئ والآن تمطر بشدة |
| Hava cehennem gibi sıcaktı... ve etraf rüzgardan dolayı... toz dumandı. | Open Subtitles | كالمعتاد، كان الجو حاراً كالجحيم. والريح تحمل الكثير من الغبار يمكنك أن تتذوقه. |
| O gün şiddetli rüzgâr vardı. Hava güneşliydi. | Open Subtitles | كان هنالك رياح قوية في ذلك اليوم كان الجو مشمسا |
| Burada Hava böyleyse, kim bilir İtalya'da nasıldır? | Open Subtitles | وان كان الجو هكذا هنا تخيلى كيف سيكون فى ايطاليا |
| Evet Dışarısı da sıcak. Oflayıp, pufluyordu. Yetişkindi ve de Hava sıcaktı... | Open Subtitles | إذن كان الجو حار وهو يرغي ويزبد ...إنه رجل ضخم، مع الحرارة |
| Daha evvel dondurucu derecede soğuktu. Normalde, birinin böylesine sert bir Hava değişimine maruz kalması için | Open Subtitles | كان الجو متجمد تقريبا , اعني انه عليكي ان تكوني بصحراء منغوليا |
| Hava bazen çok soğuk olduğunda... | Open Subtitles | لا,كان الجو باردا خارج المخزن وفي بعض الأحيان |
| Hava soğuk ve karanlıktı. Saatlerdir ateş altındaydık. | Open Subtitles | كان الجو بارداً ومظلماً وكنا في وسط إطلاق النار لساعات |
| Burada Hava soğuktu ama hiç vampire rastlamadık. | Open Subtitles | لقد كان الجو باردا هنا في التلال ولكنا لم نرى أي مصاص دماء |
| Hava nasıl olursa olsun sürekli, şu yırtık ceketi giyerdi. Koridorda yürürken hep duvara sürtünürdü. | Open Subtitles | سواء كان الجو حاراً أو بارداً كان دائماً يسير بجانب الجدار أثناء سيره بالرواق |
| her şey çok güzel ve seksiydi ama Hava buz gibiydi ve taşlar sırtımı deşiyordu sanki. | Open Subtitles | لكن لقد كان الجو بارداً ، و لقد كانت توجد صخرة خلف ظهري |
| Hava o kadar sıcaktı ki ıstakozu sudan pişmiş olarak çıkarıyordun. | Open Subtitles | كان الجو حار لدرجة خروج السلطعون من البحر مطبوخاً |
| Dışarısı buz gibiydi ve hatırladığım kadarıyla doğru binayı bulabilmek için birkaç defa kayboldum. | Open Subtitles | كان الجو شديد البرودة، ضللت الطريق بينما كنت أبحث عن العنوان |
| Bir gün kızlarım bunu benim stüdyoma getirdi. Dışarısı oynamak için çok ıslaktı. | Open Subtitles | لقد كنتُ أسمح لبناتي بركل هذه خارج الاستديو الخاص بي, عندما كان الجو ممطراً جداً للعب في الخارج |
| Ve havalar soğumuşsa, Auglaize nehrinde buz pateni yapmaya gideriz ve sıcak çikolata içeriz ama Lima Bean'den başka bir yerde çünkü orada çalışırken içeride fare görmüştüm. | Open Subtitles | وربّما إذا كان الجو بارد كفاية، يمكننا الذهاب للتزحلق في نهر أوغليز، ونشرب مشروب شوكولاتة ساخنة |