"كان الوحيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek kişi oydu
        
    • tek o
        
    • tek kişi o
        
    • tek adamdı
        
    • - Yalnızca bu vardı
        
    Bölgede bu şekilde giyinen tek kişi oydu. Open Subtitles هو كان الوحيد في المنطقة الذي لبس مثل هذا.
    Bay Butler'ın söylediklerinden sonra düşünmeye başladım çünkü bana nasihat verenler içinde umursayan tek kişi oydu. Open Subtitles لأنه كان الوحيد الذي حدثني يوما وكانه يكترث فعلا لأمري
    Paul, ailende seçim yapan tek kişi oydu. Open Subtitles كان الوحيد في عائلتك الذي كانت خياراته بيده يا بول
    Hayır, fazla mesaiye kalmış. Rapora göre binada bir tek o varmış. Open Subtitles كلا فقد كان يعمل في وقت متأخر من الليل التقرير يقول بأنه كان الوحيد في البناية
    9. sınıfta kollarını geçmeyen saçları olan tek kişi o olduğunda ve sınıf "3. Open Subtitles وأنا الذي تحدثت معه عندما كان الوحيد
    O insanları en iyisi için ikna edebilecek tek adamdı. Open Subtitles كان الوحيد الذي بامكانه اقناع الناس أن ذلك كان للأفضل.
    - Yalnızca bu vardı. Open Subtitles كان الوحيد هناك
    Elbette, Gece dışarı çıkmaktan korkmayan tek kişi oydu. Open Subtitles بالطبع ,اموس كان الوحيد الذى لم يخف أن يكون بالخارج فى الليل
    Öldüğünde seni yeniden hayattaymış gibi hissettiren tek kişi oydu. Open Subtitles ولمّا مُتِّ، كان الوحيد الذي وسعه أن يشعرك بأنّك حيّة مجددًا
    Önemli olan şey, sırrını bilen tek kişi oydu. Open Subtitles الشىء الأهم انه كان الوحيد الذى يعرف سرك
    Tüm bu olaylar sırasında sakin kalabilen tek kişi oydu. Open Subtitles لقد كان الوحيد الذي ظل هادئاً رغم ماحدث
    Tamara'yı durdurabilecek tek kişi oydu. Open Subtitles كان الوحيد الذى يُمكنه إيقاف كلّ هذا
    Kızımın neyi olduğuyla ilgili fikri olan tek kişi oydu. Open Subtitles كان الوحيد الذي لديه فكرة عم يجري بها
    Çünkü geçmişini bilen tek kişi oydu. Open Subtitles لأنّك كان الوحيد الذي عرف حول ماضيكِ.
    Ama gerçek şu ki, o duvarı koruyan tek kişi oydu. Open Subtitles الحقيقة أنَّه كان الوحيد الملتزم
    Geldiğimizden haberi olan tek kişi oydu. Open Subtitles لقد كان الوحيد الذي يعرف باننا قادمون
    Nehrin bu tarafını bilip bunu para için yapacak bir tek o vardı. Open Subtitles كان الوحيد الذي وافق على مرافقتنا مقابل النقود ممن يعلمون بهذا الجزء من النهر.
    Evlenme teklif eden birçok adam oldu, ama aralarında beni anlayan bir tek o oldu. Open Subtitles أتعلم، لقد كان الرجل الوحيد وكان هنالك الكثيرين غيره قد تقدموا لي بعرض الزواج لكنه كان الوحيد الذي فهمني.
    Gerçeği bilen tek kişi o. Open Subtitles كان الوحيد الّذي عرف الحقيقة.
    Sana yardım edebilecek tek kişi o. Hemen geri getir onu! Open Subtitles - كان الوحيد الذي يعرف كيف يعيدك !
    Aslında o kaçan adam bana güdük diyen tek adamdı. Open Subtitles في الواقع، ذلك الرجل كان الوحيد الذي دعاني بالفاشل
    - Yalnızca bu vardı. Open Subtitles كان الوحيد هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more