| Tam olarak bilmiyorum. Bir arkadaşı işleri yoluna koymasına yardım ediyordu. | Open Subtitles | لا أعرف بالضبط، كان صديق يحاول مساعدته للعودة إلى الطريق الصحيح. |
| Bütün zaman boyunca annenin erkek arkadaşı olduğunu aklımdan çıkaramıyorum. | Open Subtitles | لا اقدر ان اتخيل انه كان صديق الام طوال الوقت |
| Bunları bilmiyorum ama babama iyi bir arkadaştı. | Open Subtitles | أنا لا أعرف عن أيا من ذلك، لكنه كان صديق جيد لوالدي |
| Ölmüş. Çok üzücü. Gerçek bir arkadaştı. | Open Subtitles | لقد مات , هذا حزين جدا لكن كان صديق حقيقى |
| Çok iyi bir arkadaşımdır. | Open Subtitles | كان صديق طيب، حاولنا الهبوط بالطائرة |
| O bir dosttu. Mesleği papazlık olan bir dost. | Open Subtitles | لقد كان صديق, الصديق الذى وجد فقط ليكون كاهن |
| Yıllardır görmediğiniz halde eski bir dost diyorsunuz. | Open Subtitles | لم ترينه منذ سنوات ورغم ذلك تقولين أنه كان صديق قديم لكِ |
| Pekala, övünmüyorum ama ben oyun kurucuyken benim arkadaşım Westmonte'un da arkadaşıydı. | Open Subtitles | حسناً ، أنا لا أتبجح ، ولن عندما كنت لاعب رئيسي صديق لي كان صديق ويسمونت |
| Carl benim eski arkadaşımdı, tabii Dr. Katherine de. | Open Subtitles | كارل كان صديق قديم لي كذلك كانت الدكتورة جوليان |
| - Öyleyse ne? - Ping en iyi dostumun adıydı. | Open Subtitles | بينج كان صديق التربية الأفضل - انه بينج - |
| Hayattayken babamın arkadaşı olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان صديق والدي .. عندما كان على قيد الحياة |
| Bir hayali arkadaşı ise Ve, bu mutlaka kötü bir şey mi? | Open Subtitles | و إذا كان صديق خيالي ، فهل من الضروري أن يكون أمراً سيئاً ؟ |
| Maalesef o eşcinselin erkek arkadaşı o da kıskanç biri çıktı. | Open Subtitles | ولسوء الحظ كان صديق ذلك الرجل ايضا من النوع الغيور |
| - Evet, bir haindi. - Hayır, iyi bir arkadaştı. | Open Subtitles | حسنا , لقد كان خائنا - لا , لقد كان صديق جيد - |
| O iyi bir arkadaştı, ve annene iyi bir kocaydı. | Open Subtitles | لقد كان صديق جيد، وزوج طيب لوالدتك. |
| Şey, senyora Melquiades çok iyi bir arkadaştı. | Open Subtitles | -حسنا , يا سيدتي... .. -مالقيادس" كان صديق جيد" أنا أسف لإخبارك أنه قد مات |
| Hibbing, okul yıllarından beri iyi arkadaşımdır. | Open Subtitles | هيبينغ) كان صديق جيد) حتى أيام دراستنا فى |
| Efsane diyor ki tanrı Thor insanlarla dosttu ve onları Etinlerden korudu insanlığın düşmanı olan, bilgi ve güç sahibi yaratıklar. | Open Subtitles | الاسطوره تقول ان الاله ثور كان صديق للبشر وكان يحميهم من الايتنس كائنات ذات قوى كبيرة وثقافة، وكانوا اعداء للبشرية |
| W.R. Harrison. babamın bir arkadaşıydı kendi çocuğüu yoktu bu yğzden...beni çok severdi. | Open Subtitles | كان صديق والديَّ، لم يكن لديه اطفال لذا تعلق بي نوعاً ما |
| Jack Pettibone benim çok samimi arkadaşımdı. | Open Subtitles | جاك بيتيبون كان صديق عزيز عليّ ، وستشهد هذه الأمة |
| - Ping en iyi dostumun adıydı. - Adım Ping. | Open Subtitles | بينج كان صديق التربية الأفضل - انه بينج - |
| Amca, Vicky'in yüzü, Seema'nın dostu olan oğlana çok benziyor. | Open Subtitles | وجه فيكي يشبه وجه ذلك الفتى الذى كان صديق سيما |
| Sameer sadece oğlum değildi, o aynı zamanda benim dostumdu. | Open Subtitles | سمير لم يكن ابني فقط بل كان صديق مقرب لي أيضاً |
| Senin değil, kocanın dostuydu o. | Open Subtitles | هو لم يكن صديقك، لقد كان صديق زوجتك |
| Eric Kevlin kızgın bir erkek arkadaştı. | Open Subtitles | إريك كيفلين) كان صديق عاطفي عصبي المزاج) |