| - Hepsi raporda vardı. - Benim okuduğum raporda değil. | Open Subtitles | لقد كان كله فى التقرير ليس فى التقرير لقد قرأته |
| Mağdur gibi ortalıkta dolaşabilmen için Hepsi bir oyun muydu? | Open Subtitles | هل كان كله مجرد تمثيل لذا يمكنك الخروج وانتي كالضحية؟ |
| Bu yalan. Böyle bir şeyi asla yapmazdım. Hepsi senin içindi. | Open Subtitles | هذا كذب ,لم أكن لأفعلها لنفسى كان كله من أجلك |
| Her şey güzel sanatlar fonu tasarısı içinmiş. | Open Subtitles | ذلك كان كله بسبب مخطط تمويل الفنون العامة |
| Her şey silinmiş, bir şey yok ancak bizi şeyleri kurtarabileceklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | لا يوجد شيء لقد كان كله محذوف لكنّم قالوا بأنْ هناك شيئاً يمكن إسترداده |
| Size gösterdiğim örnek Tamamen detayları bulmak hakkındaydı. | TED | الآن المثال الذي عرضته عليكم كان كله حول إيجاد التفاصيل. |
| Kaptan Jacoby'nin ölümü Tamamen Bayan O'Shaughnessy'nin suçu. | Open Subtitles | مقتل القبطان جاكوبى كان كله مسئولية الأنسة اوشوهينسى, |
| Bu yalan. Böyle bir şeyi asla yapmazdım. Hepsi senin içindi. | Open Subtitles | هذا كذب ,لم أكن لأفعلها لنفسى كان كله من أجلك |
| Hepsi Bay Şirketleşmiş Amerika'nın... gazlı içiceğini ve tütüncüklerini satacak bir yer bulmasıyla alakalıydı. | Open Subtitles | كان كله عن الشركات الأمريكية تجد مكان لتبيع فيه المخدرات والتبغ |
| Şimdi anlıyorum, bana vurman falan... Hepsi numaraydı. | Open Subtitles | الآن أستطيع رؤية أن ضربكِ لي كان كله تمثيلاً |
| Peki yarışmanın güzelliği ve zaferin çığlığı neydi, Hepsi yalan mıydı? | Open Subtitles | اذاً كل ذلك الكلام عن جمال السباق وبهجه النصر كان كله أكاذيب |
| - Bu elbise, sarhoş rolü yaptım ve evlenme isteği elbiseme şarap dökmen... Hepsi oyundu. | Open Subtitles | هذا الباس الرخيص ، أن أبدو ثمله أتلهف للزواج سكب النبيذ على اللباس كان كله تمثيل |
| Daha önce de söylediğim gibi, Hepsi CIA'in tezgahıydı. | Open Subtitles | كان كله إعداد . سأشرح ذلك في يوم من الأيام |
| Hepsi GOP saldırısı mıydı, başka bir şeyi örtbas ettik mi? | Open Subtitles | هل كان كله عن مهاجمة الحزب الديمقراطي, أم أننا قمنا بتغطية شيءٍ آخر؟ |
| Hayatıma tekrar girdiğin andan itibaren Hepsi bir yalandan ibaretti. | Open Subtitles | التي عدت بها إلى حياتي لقد كان كله كذباً |
| Hayır ,hayır..Hepsi.. Yemin ederim sana , her kelimesi doğruydu. | Open Subtitles | ليسا، لقد كان كله أقسم لك، عنيت كل كلمة |
| - Her şey bizim suçumuz olduğuna göre bu tüm yaygarayı bitirir diye düşündüm. | Open Subtitles | ا -لأنه كان كله خطأونا اعتقدت أنه يمكن إيقاف الصراخ |
| Her şey kurguydu. | Open Subtitles | لقد كان كله تمثيلاً |
| Her şey numaraydı. | Open Subtitles | ذلك كان كله تمثيل. |
| İkinci ziyaret hakkında söyledikleri Tamamen yalandı. | Open Subtitles | كل ما قاله عن الزيارة الثانية كان كله كذب |
| - İnancım Tamamen yalanlar üzerine miydi? | Open Subtitles | جميع ما آمنت به كان كله كذب ؟ لا |
| Tamamen zırvaydı, değil mi? | Open Subtitles | ذلك كان كله هراءً، أليس كذلك؟ |