| Daniel'a ailem olduğunuz için kendimi ne şanslı hissettiğimi söylüyordum. | Open Subtitles | نحن بخير. كنت اقول لدانيل اني محظوظه بكما كعائلتي |
| Hayır, özür dilerim. Bu sadece- hepiniz ailem gibi oldunuz. | Open Subtitles | لا، انا آسفة , الأمر أنكم أصبحتم كعائلتي |
| Neyse, hâlâ Noel geçerli, ve benim yeni ailem olduğunuz için sizlere bir hediye hazırladım. | Open Subtitles | حسناً لازال الكريسمس لنا جميعاً وأعددت لكم هدية بسيطة لأنكم تبدون كعائلتي الجديده |
| - Bir nevi benim geniş ailem onlar. | Open Subtitles | إنهم كعائلتي الممتدة، بطريقة ما |
| Michael ailem gibiydi. | Open Subtitles | مايكل كان كعائلتي |
| Bak Jimmy son zamanlarda olan olaylardan sonra çalışanlarımı yeni ailem gibi görüyorum. | Open Subtitles | (كما ترى يا (جيمي في ضوء الأحداث الأخيرة أود أن أفكر بموظفيّ كعائلتي الجديدة |
| Bu çalışma grubu benim ailem. | Open Subtitles | المجموعه كعائلتي أتفهم ذلك ؟ |
| - Hayır, ailem gibi değil. | Open Subtitles | لا. ليس كعائلتي. |
| Bunun anlamı senin de ailem olduğun. | Open Subtitles | ذلك يعني بأنك كعائلتي. |
| Onlar benim ailem, tamam mı? | Open Subtitles | -انهم اصدقائي كعائلتي |
| ailem gibiler. | Open Subtitles | انهم كعائلتي |
| ailem gibisiniz. | Open Subtitles | و أنتم كعائلتي |
| Onlar sanki benim ailem. | Open Subtitles | انهم كعائلتي |
| Onlar ailem gibi. | Open Subtitles | إنهم كعائلتي |
| Vee, benim ailem. | Open Subtitles | في) هي كعائلتي). |
| - Bu benim ailem gibi. - Aynen. | Open Subtitles | - انهم كعائلتي |