| Açıklamalarla kaybettiğimiz her saniye masum insanların hayatını tehlikeye atıyor. | Open Subtitles | كل لحظة نقضيها بتوضيح الأمور يضع حياة المدنين على المحك. |
| Simon, her saniye onunla duramaz. | Open Subtitles | لا يمكن لسايمون البقاء معه في كل لحظة اصمت |
| Burada geçirdiğim her dakika annemin yapmamı istediğinden biraz daha uzak kalıyorum. | Open Subtitles | كل لحظة لي هنا, هي لحظة أخرى أقضيها بعيدا عما أرادته أمي. |
| Yaşadığın her anın sana benim bir lütfum olduğunu hatırlatsın. | Open Subtitles | ستذكرك بأن كل لحظة في حياتك هي هبة اعطيتها لك |
| her anımı hastalığın semptomlarının başlamasını bekleyerek yaşadım. | TED | لقد عشت كل لحظة وأنا أتوقع ظهور أعراض المرض. |
| -- her an. Ve son olarak, zekâyı nasıl sınayabileceğimizi düşünelim. | TED | في كل لحظة. و أخيراً دعونا نفكر في كيفية قياس الذكاء. |
| Hey, söyle ona... sensiz geçen her saniye hayalarıma bir milyon tekme gibi geliyor. | Open Subtitles | الآن قل لها كل لحظة بدونك مثل مليون ركلة في الخصية |
| Ne olacağını, ne olduğunu, olabilecekleri, olmaması gerekenleri uyanık olduğum her saniye görebiliyorum. | Open Subtitles | كل لحظة صحو أستطيع أن أرى ما هو، ماذا كان ماذا يمكن أن يكون، ما لا يجب أن يكون |
| Korunman ve geri dönebilmen için her saniye, umutla dua ediyorum. | Open Subtitles | إني أدعو لك بالسلامة في كل لحظة و يملأني الأمل في عودتك |
| Ayrıca burada sizinle konuştuğum her saniye daha da daralan küçük bir fırlatma penceresi var. | Open Subtitles | ومساحةإقلاع صغيرة وهي تصغر كل لحظة وأنا أقف هنا متحدثاَ معكم |
| Ama burada, o adamdan uzak geçirdiğim her dakika bir lütuf. | Open Subtitles | ولكن هنا، كل لحظة قضى خالية من هذا الرجل هو هدية. |
| Bir avcı-toplayıcı olarak veya hatta bir çiftçi olarak yaşamı sürdürmeniz için, bedeninizle ve hislerinizle daima temas içinde kalmanız gerekir, her dakika. | TED | وكصياد يجمع الجوائز أو حتى كفلاح، للنجاة، تحتاج لأن تبقى بأتصال وثيق مع جسدك ومع كل حواسك، في كل لحظة. |
| Tripp, geciktiğimiz her dakika şüpheleri üstümüze çekiyoruz-- | Open Subtitles | إن كل لحظة نتأخر فيها يا تريب تزيد من مظهر.. |
| her anın içinde büyüyerek ve değişerek, sadece kendim olmama izin verilmişti. | TED | سُمح لي بأن أكون أنا، بأن أكبر وأتغير في كل لحظة |
| Deneyimleyerek, her anın verilmiş bir an olduğunun farkında olarak, dediğimiz gibi. | TED | من خلال التجربة، أن نعي أن كل لحظة هي لحظة ممنوحة، كما نقول. |
| Bir hafta içinde ölecek olsam her anımı yaşamaya çalışırdım. | Open Subtitles | إذا كنت سأموت خلال أسبوع كنت سأحاول أن أعيش كل لحظة |
| Kuantum mekaniğine göre madde sürekli olarak ve her an oluşturulup yok ediliyor. | TED | ويخبرنا علم ميكانيكا الكم أن المادة تُخلق وتُدمر طوال الوقت، في كل لحظة. |
| Ayrılığımızın hüznü her anımızı doldurmuştu ama yine de son günümüze kadar lafı geçmedi. | Open Subtitles | روح الإفتراق طغت فوق كل لحظة بالرغم من انها لم تذكر حتى آخر لحظة |
| "Dying every moment..." | Open Subtitles | "الموت في كل لحظة..." |
| "Zaman'ın her anı hafifçe sarsılarak kendisini altın kumlara akıttı." | Open Subtitles | كل لحظة ، اهتزت بلطف كانت تركض فى الرمال الذهبية |
| Sıkmayı bıraktığın her anda önceden hiç sahip olmadığın bir yol vardır. | Open Subtitles | أستخلاص كل قطرة من كل لحظة بطريقة لم تكن لدي من قبل |
| Harcadığımız her dakikada Fedakarlar ölüyor... veya bir Korkusuz katil oluyor. | Open Subtitles | كل لحظة نهدرها يموت الكثير من المتطوعين ويصبح شجعان قتلة ... |
| Burada konuştuğumuz her saniyeyi, dışarıda onu aramakla geçirmen gerek. | Open Subtitles | في كل لحظة نتحدث هنا قد نستغلها في تفتيش الحي محاولين القبض عليه |
| - Berbat derecede akşamdan kalma olsam da. - Öyle demek. her saniyesini, her anını hatırlıyorum. | Open Subtitles | رغم أنني كنت مصابة بدوار من اثر الخمر أنا أتذكر كل لحظة وكل ثانية |
| Ve varlığınızın her anını savunmak savunmak zorunda olduğunuz bir durumda olduğunuzda çok farklı bir tavırla tepki vereceğiniz bir durumda kalıyorsunuz. | TED | وعندما تكون في موقف يتوجب عليك فيه تبرير كل لحظة من وجودك، فتوضع في موقف حيث يتوجب عليك التصرف بسلوك مختلف جداً. |
| Hayatımın uyanık olan her anında kadınların tam potansiyellerinde yaşama hakkı için çalıştım. | TED | ولكنني استنفذت كل لحظة من حياتي في العمل من أجل حق كل امرأة في عيش حياتها لأقصى إمكانياتها. |