Ben bunun arkadaşça geçecek bir haftasonu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن هذه العطلة ستكون العطلة التى يمكننا أن نقضى الوقت كأصدقاء. |
Deli olanın oğlun olduğunu sanıyordum ama hepiniz delisiniz! | Open Subtitles | أنا لم أقدرك جيدا كنت أظن أن ابنك الغبي هو المجنون وحده ولكنني أرى الآن أنكم كلكم مجانين |
Ben de boktan bir işim olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | يا إلهي. وأنا الذي كنت أظن أن وظيفتي تافهة |
Bunca zaman satrancın zor olduğunu sanmıştım. Görüşürüz. | Open Subtitles | نعم ,و كل هذا الوقت كنت أظن أن الشطرنج لعبة صعبه .. |
Sık sık onda garip bir şeyler olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | كثيراً ما كنت أظن أن هناك شئ غريب بخصوصها |
Ve bir çok insan gibi, kurumların temelde birilerini makamlara seçmekle ilgili olduğunu düşünüyordum. | TED | ومثل الكثير من الناس، كنت أظن أن الحكومة كانت في الأساس حول انتخاب الناس للمناصب. |
Bu notu yazan kişinin bana bir cevabı olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت أظن أن من كتب تلك الملاحظة كان لديه جواب لي |
Bu şirketin bir aile olduğunu sanıyordum, ama sanırım burası o Avusturyalı aile gibi ve ben de bodrumda yaşayan o kızım ve sen de o babasın, kızına zalimce... | Open Subtitles | كنت أظن أن هذه الشركة كالعائلة, ولكن اتضح أنها عائلة نمساوية, وأنا الفتاة في السرداب.. |
Olimpiyatların amatörler için olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن الألعاب الأولمبية كانت للهواة |
Cola'nın savaştan önce de var olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن الكولا موجودة قبل الحرب |
Cola'nın savaştan önce de var olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن الكولا موجودة قبل الحرب |
Toplantını saat birde olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن المقابلة الساعة الواحدة |
Konstantin'in bir Hıristiyan olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن قسطنطين كان مسيحياً |
Melanomanın cilt kanseri olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن الميلانوما هي سرطان جلدي |
Bu işin senin için önemli olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | تعلمين، وأنا كنت أظن أن تلك المهنة تعني شيء لك |
Emma kızım olmayabilir; ama üçümüzün arasında özel bir şeyler olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | أعلم أن (إيما) ليست إبنتي ولكنني كنت أظن أن هناك صلة قوية ما تجمع بين ثلاثتنا |
Tanrım, gözlerimin kusursuz olduğunu düşünürdüm, ve hatalı gözlerim için şükrediyorum. | Open Subtitles | كنت أظن أن نظري ثاقب لكن يبدو أنني كنت أعبد مقلات العين الخادعة |
Birkaç sene önce, sarhoş olup yaşlı bayanların peruğunu çıkarmanın komik olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | حسنا ً, قبل عدة سنوات .. كنت أظن أن الأمر مسل ٍ أن أكون ثملا ً |
Yılbaşı verdiğim dolar yeterli olur diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أظن أن الدولار الذي أعطيته له في الكريسماس كان سيكون كافياً |
Her zaman, güvenebileceğim tek şeyin, dürüstlüğün olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | تعرفين، دائماً كنت أظن أن الشيء الوحيد الذي يمكنني أن أعتمد عليك به هو الصراحة |
Hunan Moonan'dan her gün 57 menü almanın can sıkıcı olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | و كنت أظن أن وصولي 57 قائمة يومياً من "هونا مونان" مستفزة |