| Ve ben de çok sinirliydim, sen yemeğe gittikten sonra yırttım onu. | Open Subtitles | و كنت غاضب جدا و حين خرجتِ للغداء كان علي أن أمزقه |
| Gerçek dünyaya o kadar sinirliydim ki bu korkunç canavarları yarattım. | Open Subtitles | كنت غاضب جداً من العالم الحقيقي لدرجة أني صنعت هذه الوحوش |
| Eve, beni görmek için değil de ihtiyacın olan bir şeyi almak için gelmene kızmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت غاضب لانك رجعت للبيت لا لشيء ..الا لانكتحتاجشيءما. |
| Çünkü sana çok kızmıştım bu yüzden çalıntı kokainin parasını sağa sola saçmaya karar verdim. | Open Subtitles | ، لأني كنت غاضب منك لذا قررت أن أصرف كل المال من الكوك المسروق الخاص بكِ عليها |
| Nina Krilova'ya olanlar seni sinirlendirdi mi? | Open Subtitles | هل كنت غاضب بشأن ماحدث لنينا كريلوفا؟ |
| Eğer yazdıklarım yüzünden kızgınsan, bunu... Bunu konuşalım. | Open Subtitles | اسمع ، ان كنت غاضب من الذي كتبته دعنا ــ دعنا نتكلم |
| Gittiğim ve senin yapamam dediğin gün seni duymadım çünkü kızgındım. | Open Subtitles | يوم غادرت و كنت تقولين أنك لا تستطيعى تخطئ هذا بمفردك لم أستمع اليك لأنى كنت غاضب |
| Öfkeliydim çünkü arabamın arka koltuğunu temizlemeyi unutmuştum. | Open Subtitles | كنت غاضب لأني نسيت تنظيف المقعد الخلفي لسيارتي |
| O binanın içinde. Seni durdurmaya çalışıyor. Gittiğinde sana kızgın olduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | لقد دخل في المبنى إنه يحاول أن يوقفكِ آسف أني كنت غاضب قبل أن تغادري |
| Sana o gece evi terk etmeni söylediğimde epey sinirliydim. | Open Subtitles | عندما طلبت منك ان ترحل من البيت في تلك الليلة لقد كنت غاضب جداً |
| sinirliydim ve sende ateş hattındaydın. | Open Subtitles | لقد كنت غاضب و كنتِ أنت ِ أمامي |
| Birincisi, sinirliydim. Sonra, içtim. | Open Subtitles | أولاً أنا كنت غاضب وبعد ذلك بدأت بالشرب |
| Onu yazdığımda çok sinirliydim! | Open Subtitles | كنت غاضب جداً عندما كتبها |
| Yaptığından dolayı çok kızmıştım ve incinmiştim. | Open Subtitles | أتعلمي لقد كنت لقد كنت غاضب حقاً و مجروح من ما فعلته |
| kızmıştım ama sonra fark ettim ki yakın erkek arkadaşlarının olmasını kabul etmem gerek. | Open Subtitles | كنت غاضب ... لكن بعدها لاحظت يجب أن أقبل أن لديكِ أصدقاء رجال مقربين |
| kızmıştım çünkü beni de götürmemişti. | Open Subtitles | لقد كنت غاضب لأنه لم يأخذني معه |
| Nina Krilova'ya olanlar seni sinirlendirdi mi? | Open Subtitles | هل كنت غاضب حول ماجرى لنينا كريلوفا ؟ |
| Derler ki, birine kızgınsan, insanların çıplak resimlerini yapmak iyi gelir. | Open Subtitles | يقولون إذا كنت غاضب من شخص ما فإلتقط له صوراً وهو عار |
| Ben çıktığımda kızgındım, mesafeliydim, agresiftim. | Open Subtitles | عندما خرجتُ من السجن كنت غاضب و معزول وعدواني |
| Neden yapıyordu bilmiyorum ama sinirini kızımızdan çıkardığı için Öfkeliydim. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا كانت تفعل ذلك ولكن كنت غاضب لانها اخرجت ابنتنا |
| Onu kızgın olduğum için söylemedim. | Open Subtitles | أنا لم أقله هذا لانى كنت غاضب. |