| Beni tanımıyorsun ama bu sabah arabanı çarptığında Ben oradaydım. | Open Subtitles | أنت لا تعرفنى لكنى كنت هناك فى مكان الحادث بالصباح |
| Ben oradaydım, Şerif. Nefsi müdafaaydı, gördüm. | Open Subtitles | سيدي المأمور، أنا كنت هناك كان دفاعاً عن النفس، أنا رأيت ذلك |
| Lisede, ben balo kraliçesiydim ve mezuniyet kraliçesi ama sen de oradaydın. | Open Subtitles | في الثانوية كنت ملكة الحفلة ملكة العودة ورئيسة الفصل وانت كنت هناك |
| İşte buradasın, dünyaya karşı konuşuyorsun. | Open Subtitles | كنت هناك... . تتحدث إلى العالم |
| Bir daha bana o ses tonuyla "Sen orada mıydın?" diye sorsun... | Open Subtitles | اذا سالني مرة اخرى هل كنت هناك بهذه الهجة |
| Tek düşündüğüm, niye o sırada ailemin yanında değil de orada olduğumdu. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي خطر ببالي هو لماذا كنت هناك بدلا من عائلتي |
| Geçen sefer Oradayken üzerilerine para yağdırdığın her çeşit hastalığın istilasına uğramış striptizcilerle... | Open Subtitles | لا أريد أن أقابل عاهرة مريضة أمطرتها بنقودك عندما كنت هناك مع رفاقك |
| Evet, benim de o zaman orada olduğumu görebilirsin. İki ay önce. | Open Subtitles | أجل ،حسناً ،أعتقد بأنك رأيت ذلك لقد كنت هناك أيضاً منذ شهرين |
| Efendim, olay sırasında siz oradaydınız. Tam olarak ne oldu? | Open Subtitles | سيّدي، كنت هناك عندما وقع الحادث ما حدث بالضبط؟ |
| Sana söyledim. 11:30'da geldiler. Ben oradaydım. | Open Subtitles | . قلت لك كانا موجودان هناك قبل الساعة الحادية عشر والنصف أنا كنت هناك |
| Bana nasıl iğrenç diyebilirsin? Ben oradaydım, hatırlıyor musun? Doğru. | Open Subtitles | ماذا تحصلين من اخباري بأني مجموعة من القذارةبأني كنت هناك واتذكر |
| Bu bir şeyi değiştirmez. Karın gözaltında olduğu sırada Ben oradaydım. | Open Subtitles | ـ لن يشكل أيّ فرق ـ كنت هناك عندما كانت زوجتي معتقلة |
| Geçen hafta hiçbir şey olmadı. Merak etme. Ben oradaydım. | Open Subtitles | لم يحدث شيئاً فى الإسبوع الماضى لا تقلقى لقد كنت هناك |
| Ben adamı sadece 30 saniye gördüm. Sen de oradaydın! | Open Subtitles | لقد قابلت الرجل مدة 30 ثانية فقط لقد كنت هناك |
| Bıçaklandıktan 30 dakika sonra öldü, sen de oradaydın. | Open Subtitles | لقد مات بعد 30 دقيقة من الطعن وأنت كنت هناك |
| Evet bir de oradaydın ancak aniden orada olmak istemedin. | Open Subtitles | حسنا.. ذاك وكونك كنت هناك ثم فجأة لا تريد ان تكون هناك |
| Hey, Kid. İşte buradasın | Open Subtitles | مهلا، طفل، كنت هناك. |
| Tatlım, işte buradasın. | Open Subtitles | دارلينج، كنت هناك. |
| Sen orada oyun oynarken, bütün işi ben yapıyordum. | Open Subtitles | بينما كنت هناك تلعب بالأرجاء, كنت أقوم بكل العمل. |
| '77 Nisanında orada mıydın değil miydin ? | Open Subtitles | إما إذا كنت هناك في أبريل عام 1977 أو لا. |
| Belki şansım yaver gider de orada olduğumu unuturum. | Open Subtitles | لربما أنا سأصبح محظوظ وأنسى انى كنت هناك أبدآ |
| ama hazır Oradayken Adli Tabip başka bir şeyi görmemi istedi. | Open Subtitles | لكن بينما كنت هناك, الطبيب الشرعي أراد أن يريني شيئاً آخر |
| Tae Gong Shil'i takip ettiğim için orada olduğumu söylemiştin. | Open Subtitles | . ألم تقل إني كنت هناك لأني أتبعت تاي جونج سيل |
| İkiniz de oradaydınız, sen Ellie'den Zoe'ya dönüştün ve o da Jordan'dan Mal'e, hem de birebir aynı anda. | Open Subtitles | كنت هناك حق، وأنت تحولت من ايلي لزوي وقالت انها تحولت من الأردن ل المال في نفس الوقت سخيف! |
| Doktorların ne dediği umurumda değil. ben de oradaydım, onu gördüm. | Open Subtitles | أنا لا أهتم بما يقوله الأطباء أنا كنت هناك و رأيته |
| Başkanın eşini ben öldürmedim oradaydım ama tetiği ben çekmedim. | Open Subtitles | ، لم أقتل السيدة الأولى كنت هناك لكنني لم اضغط على الزناد |
| 20. yüzyılın büyük bir kaşifini anmak için oradaydım, Roy Chapman Andrews. | TED | وقد كنت هناك لتكريم مستكشف عظيم من القرن العشرين، روي تشابمان أندروز. |