| Gemimi "yeni emirleri beklemek" için oraya götüremem. | Open Subtitles | لن أذهب بمركبى إلى هناك إنتظر فقط لأوامر أخرى |
| Evet. İIginçtir, konseyin emirleri umurumda bile değil. | Open Subtitles | نعم ، بشكل مثير للإهتمام أنا لا أعير إهتماما لأوامر المجلس |
| - Kaptan, Amiral'in emirlerine karşı geliyorsunuz. | Open Subtitles | سيدى القائد .. هذا إختراق مباشر لأوامر الأدميرال أداما |
| Sonra Şeytan'ın emriyle büyücülük yaptığını itiraf etti. Good ve Osbourne'u onu zorlamakla suçladı. | TED | ولكن سرعان ما اعترفت بممارسة الشعوذة وفقًا لأوامر الشيطان، واتهمت كلًا من غود وأوزبورن بإجبارها على ذلك. |
| - Kaptan, T.S.S. SKUNK ve kara bataryası ateş emirlerini bekliyorum. | Open Subtitles | مستعدون لأوامر إطلاق النار على السفينة الصينية و المدافع الأرضية |
| Ama Almanlar, SVR'den aldığı emirle hareket eden Karakurt olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | لكن الإستخبارات الألمانية أشارت إلى أنه (كاراكورت) يتصرف وفقاً لأوامر الإستخبارات الروسية |
| Bunu emir altında yaptığını biliyorum. emirler ne? | Open Subtitles | أنت تفعلين هذا طبقاً لأوامر ما هى تلك الأوامر ؟ |
| Yardımcı pilot tamamen Kaptan Worthington'ın emrine dayanarak üçüncü atladı. | Open Subtitles | مساعد الطيار قفز ثالثا وفقا لأوامر الكابتن ورثينجتون |
| Sana verdiğim emirleri hiç sallamıyorsun gibi bir havan var. | Open Subtitles | ليس لأنك لا تسمع .. بل لأنك لا تكترث لأوامر رئيسك |
| Yoksa Prens Drakan'ın emirleri koşulsuz sadakatinizi alacak mı? | Open Subtitles | أو يمكن لأوامر الأمير داركان أن تلقى الولاء غير المشروط منكم؟ |
| Lord Kumandan'ın emirleri üzerine güneye geldim. | Open Subtitles | .. لقد سافرت للجنوب طبقاً لأوامر القائد الأعلى |
| Peki mahkeme emirlerine uymayı alenen reddetti mi? | Open Subtitles | هل رفض الامتثال، هل رفض الامتثال علنا لأوامر المحكمة؟ |
| Amiral Graham'ın emirlerine karşı geldik. | Open Subtitles | في الإنتهاكِ لأوامر مِنْ العميدِ جراهام |
| Bu konseyin emirlerine tamamen karşı geldiğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذه معارضة مباشرة لأوامر المجلس |
| Kralımızın emriyle bu şehri yeniden inşa etmelisiniz. | Open Subtitles | طبقاً لأوامر الحاكم علينا ان ننهي بناء المدينه |
| Kont şu an Kral Rudolph'un emriyle Pressburg'ta. | Open Subtitles | إن الكونت فى "بريسبيرج" الآن "طبقا لأوامر الملك "رودولف |
| "Lider"in emriyle, tutuklusunuz. | Open Subtitles | وفقاً لأوامر الفيورر , أنت رهن الإعتقال |
| Evet... şimdi de Generalin emirlerini dinlemek zorundayım. | Open Subtitles | الآن يجب أن أسمع لأوامر الجنرال. |
| Führer'in emirlerini izleyen sizler, görevinizin hala Berlin'i savunmak olduğuna inansanız bile ağır silah ikmali, cephane ve içinde bulunduğunuz durum, bu savaşı anlamsız hale getiriyor. | Open Subtitles | التالية لأوامر الفوهرر , كنت لا تزال تعتقد انه من واجبك للدفاع عن برلين على الرغم من المعروض من مستودع الاسلحة الثقيلة , الذخائر وجعل موقفكم هذه المعركة تماما بلا جدوى. |
| Führer'in emirlerini izleyen sizler, görevinizin hâlâ Berlin'i savunmak olduğuna inansanız bile ağır silah ikmali, cephane ve içinde bulunduğunuz durum, bu savaşı anlamsız hâle getiriyor. | Open Subtitles | التالية لأوامر الفوهرر , كنت لا تزال تعتقد انه من واجبك للدفاع عن برلين على الرغم من المعروض من مستودع الاسلحة الثقيلة , الذخائر وجعل موقفكم هذه المعركة تماما بلا جدوى. |
| Merkez'den bir talimat aldık. Ancak özel emirle bu iş yapılabilir. | Open Subtitles | ذلك فقط لأوامر معيّنة |
| Genelkurmay Başkanından aldığım emirler doğrultusunda buradayım Richards. | Open Subtitles | أنا هنا ريتشارد تنفيذاً لأوامر مباشرة من القيادة العليا |
| Mahkeme emrine uyacak ve görevimi yerine getireceğim. | Open Subtitles | وسأخضع لأوامر المحكمة وسأقوم بواجبي المدني |
| Herkes havuzu koruyan ve girenleri kontrol eden bu erkeğe itaat ediyor. | Open Subtitles | يمتثل الجميع لأوامر هذه الأنثى، التي تحرس البركة وتفحص المنتسبين. |
| Kaliforniya Valisi'nin emri üzerine Shadow Canyon'da zorunlu tahliye yapılacaktır. | Open Subtitles | "استناداً لأوامر محافظ (كاليفورنيا)" "يتم الآن اخلاء (شادو كانيون) اجبارياً" |