| Bundan şüphem yok, ama bu öz kaynak ataması ile ilgi bir sorun. | Open Subtitles | لا أشك في ذلك ، ولكن الأمر متعلقٌ نوعـاً ما بمسألة تخصيص الموارد |
| Çok iyi hazırlandığına şüphem yok ama ayrık toynaklı etlerden sakınıyorum. | Open Subtitles | لا أشك في جودة طهيه، ولكني أعاف أي لحم لذوات الأظلاف. |
| Buna hiç şüphem yok. Erken gelmekle iyi ettiniz. | Open Subtitles | لا أشك فى ذلك كان من الحكمة أن تأتى مبكرة |
| Uzun bir listenin ilki, hiç şüphe yok. | Open Subtitles | هو كان أول في طابور طويل، لا أشك في ذلك. |
| Hiç şüphe etmiyorum soylu efendimin her bakımdan güveneceğiniz şerefli bir insan olduğunu göstereceğine. | Open Subtitles | لا أشك أن سيدي النبيل سيظهر.. كعادته دائماً، مليء بالاحترام والشرف |
| Uhtred Ragnarson'un sahip olduğu ihtirastan bir an dahi şüphe etme sakın. | Open Subtitles | لا أشك للحظة واحدة أن (اوتريد راجنارسون) لديه طموح |
| Doğru, bundan hiç şüphem yok, ama biz, onun yanında olması gereken en son kişileriz. | Open Subtitles | نعم, أنا لا أشك بذلك للحظة ولكننا اّخر شخصين يجب أن يكونا بجواره الاّن |
| Bunda şüphem yok, fakat yüklü miktarda para yatıracağım. | Open Subtitles | لا أشك بذلك لكن لدي مبلغ كبير اريد ايداعه |
| Hiç şüphem yok ki Avrupa'da kalmak senin için acılı olmuş. | Open Subtitles | لا أشك في أن البقاء في أوروبا كان مؤلماً لك |
| İkisi de durumları hakkında bana bir şey söylememiş olsa da, ...aralarındaki karşılıklı tutkudan şüphem yok. | Open Subtitles | مع أنهم لم يقولوا لي أي شئ عن الخطوبة لكن لا أشك في مشاعرهم تجاه بعضهم البعض |
| şüphem yok; ama benden ne istiyorsun? | Open Subtitles | لا أشك في ذلك، ولكن كيف يمكن لهذا أن يتعلق بي؟ |
| Bundan şüphem yok, fakat yüklü miktarda para yatıracağım. | Open Subtitles | لا أشك بذلك لكن لدي مبلغ كبير اريد إيداعه |
| Kararlılığından şüphem yok, ...ama 1 milyar toplamak biraz zaman alır. | Open Subtitles | و أنا لا أشك في أنك ستتصرف و لكن مليار دولار سيستغرق بعض الوقت |
| Hem profesyonel hem de ticari anlamda, önünde çok parlak bir gelecek olduğuna hiç şüphem yok. | Open Subtitles | لا أشك بأن لديك ،مستقبل مبهر أمامك سواء مهنياً أو إشهارياً |
| O yıldızın arkasında bir kahraman olduğundan şüphem yok ama henüz onu göremedim. Henüz değil. | Open Subtitles | لا أشك أنه يوجد بطل وراء هذا النجم، لكني لم أره، ليس بعد |
| Buna hiç şüphem yok, Bayan Flores. | Open Subtitles | و أنا لا أشك في ذلك و لو لثانية سيدة فلوريس |
| Bundan şüphem yok. Ama korkarım kayıp parçaları ele geçirme şansını yitirdim. | Open Subtitles | لا أشك في ذلك ولكنني أخاف أن أكون خسرت الفرصة لأضع يدي على باقي القطع |
| Saygısızlık olarak almayın damadınızın Stony Brook deresi üstünde güzel köprüler yapma becerisine sahip olduğundan şüphem yok ama şu anda batıda uğraştığımız bu değil. | Open Subtitles | مع احترامي، لا أشك بقدرات زوج أبنتك ببناء جسور جميلة فوق الجداول المائية الصغيرة ولكن ليس هذا ما نواجه |
| Bektaşi üzümünün sıcağı tercih ettiğine dair hiç şüphem yok. | Open Subtitles | بالنسبة لي لا أشك في حقيقة كون العنب يفضل المناخ الدافئ |
| Bu adamı tanıyorum. Dolayısıyla kafamda hiç şüphe yok. Bu Cassius'un işi. | Open Subtitles | و لا أشك أن "كاشياس" هو من إرتكب تلك الجريمه |
| Öncelikle Ronon, senden şüphe etmiyorum. | Open Subtitles | حسنا, قبل كل شيء رونن أنا لا أشك بك |
| Uhtred Ragnarson'un sahip olduğu ihtirastan bir an dahi şüphe etme sakın. | Open Subtitles | لا أشك للحظة واحدة أن (اوتريد راجنارسون) لديه طموح |