"لا تريدين الذهاب" - Translation from Arabic to Turkish

• gitmek istemiyorsun
• gitmek istemediğini
• gitmek istemiyor musun
• gitmek istemezsiniz
• Gitmek istemiyorsan
• gitmek istemezsin
• gitmek istemediğine
• gitmek istemediğinden
• istemiyorsan kabul

Ve gitmek istemiyorsun. Burada kalmak istiyorsun
وأنتِ لا تريدين الذهاب أنت تريدين البقاء هنا ، أيضاً

Kasamı kırmadan hiçbir yere gitmek istemiyorsun.
لا تريدين الذهاب لأي مكان حتى تقتحمي خزنتي

Gaby, bence ikimiz de neden gitmek istemediğini biliyoruz.
غابي, أعتقد أن كلانا يعلم لماذا لا تريدين الذهاب.

- Bugün gitmek istemiyor musun?
-هل تشعرين بأنكِ لا تريدين الذهاب اليوم ؟

Kocanızın çalıştığı şirketin... yılbaşı partisine gitmek istemezsiniz, ama gidersiniz.
لا تريدين الذهاب لحفل رأس السنة بشركة زوجك، لكن تذهبين

Partilere yalnız Gitmek istemiyorsan birileriyle çıkmaya başla.
إن كنتِ لا تريدين الذهاب وحيدةً إلى الحفلات، فعودي للمواعدة مرةً أخرى

Oraya gitmek istemezsin tatlım. Güven bana.
لا تريدين الذهاب إلى هناك عزيزتي، ثقي بي

Sinemaya gitmek istemediğine emin misin?
إذا هل أنت متأكده بأنك لا تريدين الذهاب للسينما ؟

Gerçek bir restorana gitmek istemediğinden emin misin?
هل أنت متأكدة أنك لا تريدين الذهاب إلى مطعم حقيقي؟

Oraya tek başına gitmek istemiyorsun değil mi?
‫انت لا تريدين الذهاب ‫الى هناك بمفردك، صحيح؟

Alışverişe gitmek istemiyorsun, kariyerimle ilgilenmiyorsun.
لا تريدين الذهاب إلى التسوق أوالتحدثعن حياتيالمهنيه... أو حتى عمل أي شيء ...

Neden üniversiteye gitmek istemiyorsun?
لماذا لا تريدين الذهاب إلى الجامعه؟

Yani üniversiteye gitmek istemiyorsun?
اذا لا تريدين الذهاب إلى الكلية ؟

Aslında gitmek istemediğini anladı.
لقد عرِفَ أنكِ لا تريدين الذهاب إلى هناك

Neden ona gitmek istemediğini söylemiyorsun?
لِمَ لا تخبريه بأنكِ لا تريدين الذهاب فحسب؟

gitmek istemediğini söylemek zorundasın.
عليكِ إخباره بأنكِ لا تريدين الذهاب

Balta fırlatmaya gitmek istemiyor musun?
إذاً لا تريدين الذهاب لرمي الفاأس ؟

gitmek istemiyor musun?
لا تريدين الذهاب ؟

Gecenin bu saatinde oraya gitmek istemezsiniz.
أنت لا تريدين الذهاب إلى هناك في هذا الوقت من الليل

Bak, baloya Gitmek istemiyorsan söyle yeter.
أنظري, إذا كنتي لا تريدين الذهاب إلى الحفل الراقص, فقط أخبريني

Partiye gitmek istemezsin, değil mi?
أنتِ لا تريدين الذهاب إلى حفلة، أليس كذلك؟

Eve gitmek istemediğine emin misin?
هل انتِ متأكدة بأنكِ لا تريدين الذهاب الى المنزل

Hastaneye gitmek istemediğinden emin misin?
أموقنة أنّك لا تريدين الذهاب للمستشفى؟

Eğer istemiyorsan kabul etmek zorunda değilsin. Saçmalıyorum.
إن كنتي لا تريدين الذهاب ليس عليك ان تذهبي