| Benimle ilgili sana hiçbir şey anlatmadım. Benimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنا لم أخبرُك أيّ شئَ عني أنت لا تَعْرفُ أيّ شئَ عني |
| - Hizmetçi mi? Son yıllarda ne kadar zayıf düştüğünü bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ كَيفَ ضعيف هي كَانتْ، هذه السَنَوات القليلة الماضية. |
| Ama Cagliostro ailesinin korkunç sırlarını bilmiyorsun. | Open Subtitles | لَكنَّك لا تَعْرفُ أسرار عائلة كالجيسترو الفضيعة |
| 1914'ten beri Almanya'yla savaşta olduğumuzu bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ بأنّنا كُنّا في حالة حرب مَع ألمانيا منذ 1914؟ |
| Kıyafet almak istediğinizi söylediniz, ama ne tip kıyafet olduğunu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | تَقُولُ بأنّك تُريدُ شِراء الملابسِ، لَكنَّك لا تَعْرفُ ما نوعَها. |
| Ah, 5 numara, bence sen ne dediğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | أوه، رقم خمسة، أنت لا تَعْرفُ ماذا تَقُولُ. |
| Hayır Rahul, sen bilmiyorsun ben iyi biri değilim. | Open Subtitles | لا، راهول، أنت لا تَعْرفُ بأنني لَستُ بنت لطيفة. |
| Niles, bu hayallere neyin neden olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | النيل، الحقيقة، أنت لا تَعْرفُ الذي يُسبّبُ هذه الرُؤى. |
| Li Mu Bai senin ezeli düşmanın... ve onun efendisi Güney Turnası'nı bilmiyorsun? | Open Subtitles | ..لي مو بايخصمُكَالمَهْزُومُ. وأنت لا تَعْرفُ رافعته الجنوبية الرئيسية؟ |
| - Nereden bulacağını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ حتى أين لإيجاد واحد، أليس كذلك؟ |
| Sen ailenin ne demek olduğunu bile bilmiyorsun daha! | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ ماهى العائلة ناس يَعِيشونَ سوية |
| Buna karşın çok da yumuşak istemezsin çünkü öyle olunca ne zaman eriyeceğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | نعم، بالرغم من أنّك لا تُردْه ناعم جداً، ' سبب ثمّ أنت لا تَعْرفُ مُنْذُ مَتَى هو كَانَ خارج. |
| Neden bahsettiğimi bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ الذي أَتحدّثُ عنه. ليس في الواقع. |
| Gece çabucak geçti, fakat sen hala kadın hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | الليلة مرت بسرعة لَكنَّك ما زِلتَ لا تَعْرفُ شيءَ عن المرأةِ |
| Ne arayacağını bilmiyorsun tamam mı? | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ ما تَبْحثُ عنه. الموافقة؟ |
| Şehir parayı nerede arayacağını bilmiyor. | Open Subtitles | في المدينة لا تَعْرفُ أين تبحث عن المالِ |
| Kelimelerin tenlere renk ve ses kattığını bilmiyor musun yoksa? | Open Subtitles | لا تَعْرفُ تلك الكلماتِ إحملْ الألوانَ والأصواتَ إلى اللحمِ؟ |
| Ben, burada işlerin bir tek bu yolla hallolacağını bilmiyor musun? | Open Subtitles | بن، لا تَعْرفُ بأنّ ذلك الوحيدونُ تُصبحُ أشياءُ الطريقِ مَعْمُولةِ حول هنا؟ |
| Burada neyle kaşı karşıya olduğunuzu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ ما أنت تتَعَامُل معه هناك |
| Siz erişte beyinliler ne yaptığınızı bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت أدمغة معكرونةِ لا تَعْرفُ بأَنْك تَعْملُ. |
| Sözcüklerin ne kadar kırıcı olabileceğini bilemezsin. | Open Subtitles | تَرى، رايموند، أنت لا تَعْرفُ كَمْ كلمات موجعة يُمكنُ أَنْ تَكُونَ. |
| Gerçek kayıp nedir bilmezsin, bu yüzden bana akıl verme. | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ حول الخسارةِ الحقيقيةِ، كذلك لا يَعْرضَني نصيحةَ. |