"لا يوجد هناك" - Translation from Arabic to Turkish

    • falan yok
        
    • diye bir şey yok
        
    • olmaz
        
    • yoktu
        
    • Hiçbir
        
    • diye bir şey yoktur
        
    • kimse
        
    • talep yok
        
    Bassavciyla gorusme falan yok, degil mi? Open Subtitles لا يوجد هناك اي اجتماع مع المدعي العام , اليس كذلك ؟
    Kural falan yok. Bu sadece yaşam, tamam mı? Open Subtitles لا يوجد هناك قواعد، هناك الحياة فقط إتفقنا؟
    Evet ama sen bile itiraf etmelisin ki bu hikayede hayalet falan yok. Open Subtitles حسناً، ولكن عليك الإعتراف، لا يوجد هناك أشباح بهذه القصّة.
    Senin için imkansız diye bir şey yok sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت بأنه لا يوجد هناك شيء مستحيل عندك.
    Atlamadan önce durup bakarsın çünkü her zaman seni yakalayacak biri olmaz orada. Open Subtitles تنظر قبل ان تقفز, وأحياناً, لا تقفز على الإطلاق لأنه لا يوجد هناك دائماً شخص ليمسك بك
    Üç yüz metre boyunca yerde iz yoktu. İkisi de ölümlerini engellemek için bir şey yapmadı. Open Subtitles إذا كان لا يوجد هناك إثار إنزلاق متتابعه لـ 300 ياردة كلاهما السائق والراكب
    Hiçbir zenci silahşör o kara kıçını bulamayacağım kadar uzağa gidemez! Open Subtitles لا يوجد هناك زنجي بارع بإطلاق النار يهرب هكذا أيُها الوغد،
    Yakın diye bir şey yoktur. Bizi geçir yoksa öldük demektir. Open Subtitles لا يوجد هناك تقريبا إما أن نعبر من البوابة أو سننتهى
    Noel'de kimse üzülmeyecek. Open Subtitles لا يوجد هناك أيت وجوه حزينة في عيد الميلاد
    Hayır, hayır, iyi haber falan yok. Open Subtitles لا لا لا, لا يوجد هناك اخبار جيده
    - Seçenek falan yok! - ... buradan 643 kilometre uzakta ve beş ay bekleme listeleri var. Open Subtitles لا يوجد هناك خيارات - ..مستشفى الجنود القدامى -
    Burada silah falan yok amca, bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles لا يوجد هناك أسلّحة يا عمّاه، وأنت تعلم بذلك!
    Sonuçta seri katil falan yok ya. Open Subtitles لا يوجد هناك قاتل متسلسل كي نفقده
    Dünyayı yöneten özel bir büyücü falan yok. Open Subtitles لا يوجد هناك شخص ساحر يُدير هذا العالم.
    Virüs salgını falan yok. Open Subtitles لا يوجد هناك اندلاع فيروسي كما يدّعون
    Diplomatik dokunulmazlık diye bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد هناك ما يسمى الحصانة الديبلوماسية
    Erkekler için iyi olan, kadınlar için kötüdür diye bir şey yok artık. Open Subtitles لا يوجد هناك ماهو جيد للرجل وسيء للمراه
    Erkekler için iyi olan, kadınlar için kötüdür diye bir şey yok artık. Open Subtitles لا يوجد هناك ماهو جيد للرجل وسيء للمراه
    Abicim baksana, niye hiç uzun boylu jokey olmaz? Open Subtitles سائس: يا صاح, لماذا لا يوجد هناك سائس طويل؟
    Üç yüz metre boyunca yerde iz yoktu. İkisi de ölümlerini engellemek için bir şey yapmadı. Open Subtitles إذا كان لا يوجد هناك إثار إنزلاق متتابعة لـ 300 ياردة كلاهما السائق والراكب
    Hiçbir şey penisi olan bir kızdan daha korkutucu olamaz. Open Subtitles لا يوجد هناك شيء أكتر إخافة من فتاة تملك قضيب.
    Bu doğru profesör. Çünkü vampir diye bir şey yoktur. Open Subtitles هذا صحيح ، بروفيسور لإن لا يوجد هناك مصاص دماء
    Neden hiç kimse iyi bir şeyler anlatmıyor? Open Subtitles لمادا لا يوجد هناك أحد يخبرنا بعض القصص الجيدة
    Günümüzde yaşamımız hiç olmadığı kadar güvenli ve rahat. Bu günlerde kaşifler için çok da talep yok. Okuldaki kariyer danışmanım bunu bir seçenek olarak hiç sunmadı. TED وحياتنا اليوم أكثر أمانا وراحة مما كانت عليه من قبل. لا يوجد هناك الكثير للمستكشفين هذه الأيام. مستشار حياتي المهنية في المدرسة لم يذكر لي أبدًا الاستكشاف كخيار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more