"لا يَبْدو" - Translation from Arabic to Turkish

• görünmüyor
• benzemiyor
• gözükmüyor

Bu, olayı bir araştırma haline getirmek için yeterli görünmüyor.
lt فقط لا يَبْدو كبير بما فيه الكفاية لضمان تحقيقَ.

Buraya geldiğine sevinmiş görünmüyor.
هو لا يَبْدو سعيد جداً لِكي يَكُونَ هنا.

Yine de bu, çok heyecan verici bir görev gibi görünmüyor.
مع ذلك، هذا لا يَبْدو مثل المهمّام المثيرة جداً

Kök dokusuna benzemiyor daha çok küf, ya da mantar gibi.
لا يَبْدو مثل الجزر مثل قالب أَو فطر من نوع ما

Bir bomba patlamasına benzemiyor, bu yüzden onun olduğunu düşünüyoruz.
هذا لا يَبْدو مثل إنفجار قنبلةِ، لذا نعتقد انه هو.

Bu sadece bir ziyarete benzemiyor, değil mi, Erb?
الذي لا يَبْدو مثل فقط زيارة، يَعمَلُ هو، Erb؟

- Ara verecekler gibi gözükmüyor.
هو لا يَبْدو حتى كأن نائبة الرئيس ستقطع الصلة

Ve ikisinin de bu boyuttaki bir kuş yaşamını destekleyecek besini üretmesi olası görünmüyor.
لا يَبْدو مكان جيد لانتاج الغذاء لدَعْم حياةِ الطيرِ على هذا المِقياسِ.

Onların sorunu varmış gibi görünmüyor.
لا يَبْدو أنهما يحدثا أيّ مشاكل

Başka şansın varmış gibi görünmüyor.
هو لا يَبْدو مثلك لَهُ إختيارُ كبيراً.

- Bu bana iyi görünmüyor, Lucy.
و فَشلتَى هذا لا يَبْدو كأنى , محظوظ

Pek iyi görünmüyor.
أوه، هذا لا يَبْدو في حالة جيّدة.

-Bu iş iyi görünmüyor.
هذا لا يَبْدو في حالة جيّدة، رجل.

Bu annenin giyeceği bir şeye benzemiyor.
هو لا يَبْدو مثل أيّ شئَ الأمّ تَلْبسُ.

Ayakkabı izine benzemiyor ama kaynağını tahmin etmek güç.
الآن، هو لا يَبْدو مثل a حذاء لكن، uh، من الصعب قَول حيث أنَّ ه مِنْ.

Zig-Zag pek de konuşkan birine benzemiyor.
التعرّج لا يَبْدو لِكي يَكُونَ a متكلم كبير جداً.

- Hadi gidip kızları alalım. - Bu bana benzemiyor bile.
فقط دعنا نذهب للحصول على فتياتنا هنا - هذا لا يَبْدو مثلي حتى.-

Burası cephaneliğe benzemiyor.
هذا لا يَبْدو مثل مستودعَ سلاح لي.

Owen'ın filmlerine benzemiyor.
الذي لا يَبْدو أحد أفلام أوين.

O kadar da kötü gözükmüyor.
هو لا يَبْدو سيئ جداً.

Seks artık o kadar önemli gözükmüyor.
جنس فقط لا يَبْدو المهم أكثر. آي...