| Son zamanlarda Jane'le konuşmaya çalışıyorum çünkü çok yetenekli ve harika ama bir sorunum var. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول لتحدث إلى جاين مؤخراً لأنه حقاً موهوبة و رائعة لكن لدي بعض المشاكل |
| Sizinle organ bağışı hakkında konuşmaya gelen oldu mu? | Open Subtitles | ..الآن،هل أتى أي شخص لتحدث معك عن موضوع التبرع بالأعضاء ؟ |
| Eminim ki sen de buraya bunları konuşmak için gelmedin. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك لم تأتي إلى هنا لتحدث عن هذا؟ |
| Neden bahsettiğini bilmiyorum ve bunları konuşmak için gerçekten çok geç oldu. | Open Subtitles | لا اعلم عن ماذا تتحدث عنه وكما ان الوقت متأخرة لتحدث حيال هذه الأمور |
| Daha gidip DJ ile konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لاننا سنذهب هناك لتحدث مع منسق "الدي جي" |
| Seninle Gail hakkında konuşmalıyım. | Open Subtitles | أحتاج لتحدث معك عن غايل |
| Seninle bir konuda konuşmam lazım cidden. | Open Subtitles | كنت تحت تأثر الشراب أنا فعلاً بحاجة لتحدث إليك عن شيء ما |
| Bu sabah onunla konuşmaya gittim, ne var ki konuşamıyor. | Open Subtitles | ذهبت لتحدث معه هذا الصباح ولكنه لم يستطيع الكلام |
| Buraya annemden konuşmaya mı geldin? | Open Subtitles | هل أتيتٍ الى هنا لتحدث عن أمي؟ |
| Aslında seninle bir şey konuşmaya geldim. | Open Subtitles | في الواقع أتيت لتحدث معك بخصوص شئ أخر |
| Aslında, seninle konuşmaya geldim. | Open Subtitles | في الواقع، أنا أتيت هنا لتحدث معك. |
| Biliyorum suyunu kaçırdım. Ama annemin benimle öyle konuşmaya hakkı yoktu. | Open Subtitles | "لكن لم يكن هناك طريقة لتحدث مع أمي بهذا الشكل" |
| Buraya Glee Klübü hakkında konuşmaya geldim. | Open Subtitles | .إنيّ هنا لتحدث عن نادي الغناء |
| Amcanla Rajesh'in düğününü konuşmak için geldi. | Open Subtitles | لقد أتت لتحدث إلى عمك بشأن زواج راجيش |
| Bence şimdi bunu konuşmak için doğru zaman değil. | Open Subtitles | لا اعتقد انه الوقت المناسب لتحدث في هذا |
| konuşmak için daha sakin bir yere gidelim, Bay Kang. | Open Subtitles | لنذهب لى مكان ما هادئ لتحدث, سيد كانغ. |
| - konuşmamız gerek. | Open Subtitles | نحتاج لتحدث أكثر |
| Asıl onunla konuşmamız gerek. | Open Subtitles | من لواضح أننا نحتاج لتحدث معه |
| Bayan Baker? Ben Chloe Sullivan. Alicia konuşmalıyım lütfen. | Open Subtitles | (سيدة (باكر) أنا (كلوي سوليفان أحتاج لتحدث مع (أليشا) أرجوك |
| - Onunla konuşmalıyım. ( | Open Subtitles | - أحتاج لتحدث معه. |
| Onunla konuşmam gerek, ...birkaç şeyi netleştirmeliyim. | Open Subtitles | أنا فحسب بحاجة لتحدث معة لـتوضيح عدة إشياء |