| Burada yaşamama izin verdiğin için çok teşekkürler. | Open Subtitles | وأكتشفت أنها غرفة التخزين. شكرا جزيلا لتركي أعيش هنا. |
| Dokuzuncu ve onuncu sınıf balosu için dolabını karıştırmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لتركي أٌغير علي خزانة ثيابكِ لأجل الحفل المدرسي الراقص |
| Dünyanın parmaklarım arasından kaymasına izin verdiğin için hakettiğin bir ceza. | Open Subtitles | عقاب ملائم لتركي عالم الأرض ! ينزلق من بين يداي |
| Seni orada bıraktığım için çok üzgünüm haftalarca hastanede kaldın... | Open Subtitles | أنا آسفة جدا ً لتركي لك هناك ..كل تلك الأسابيع في المستشفى |
| Dışarıdaki eğlencemizi yarım bıraktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | اسف لتركي متعتنا خارجا بعيدا عن متناول اليد |
| Ailemi katlettiğin, beni yaktığın ve 6 yıl boyunca kötürüm bıraktığın için özür dile. | Open Subtitles | قولي أنك آسفه أنك قضيتِ على عائلتي لتركي محروقاً ومحطماً لست سنوات |
| Burada kalmama izin verdiğiniz için, | Open Subtitles | لتركي ابقى هنا ولكل شيء لكنني متعبه جدا , لذلك انا 000 |
| Övgüyü benim almama izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لتركي أحظى بالفضل يا رجل. |
| Bir kereliğine deli olanın ben olmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لك لتركي اكون المجنونة لمرة واحدة |
| "1989'daki o çok kötü dönemde, "sana sarılarak uyumama izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكِ لتركي أنام و أنا متمسكة" بكِ خلال تلك الفترة السيئة حقاً في عام 1989 |
| Ofisini kullanmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | إذاً شكراً لكِ لتركي أستخدم مكتبكِ. |
| Leo, Rhonda ile Fotoğrafçıda buluşmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | ليو)، شكرا لك لتركي) (أستخدم (فوتو هات (لموعدي مع (روندا |
| Dondurucunu kullanmama izin verdiğin için sağ ol Bay Nozawa ama bu akşam restoranına ihtiyacım var. | Open Subtitles | شكراً لك لتركي أستخدم ثلاجاتك لحاجاتي (ياسيد(نوزاوا.. ولكنني احتاج لمطعمك لنفسي الليلة |
| Çocuğunun diş kemirme oyuncağını ortada bıraktığım için bu yüzyılın en kötü annesi ben miyimdir? | Open Subtitles | هل أنا أسوأ أم في العالم لتركي ابنتي في تسنينها تقضم لعبة تم صنعها منذ ألف سنة؟ |
| Bazen ailemi arkamda bıraktığım için vicdan azabı çekiyorum. | Open Subtitles | أحس أحيانا أني مذنب لتركي عائلتي |
| Seni kendi başıma bıraktığım için kendimi garip hissediyorum. | Open Subtitles | ..أعني يرتابني شعور غريب لتركي لكِ هكذا |
| Bu sabah seni burada bıraktığım için çok özür dilerim. Bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | أنا آسفة جدا ل لتركي لك هنا هذا الصباح. |
| Pedikürcülük okulunu bıraktığım için hala bana kızgın. | Open Subtitles | هي مازالت غاضبه لتركي مدرسة علاج الارجل |
| Sadece sonunda beni karanlıkta çürümeye bıraktığın için ödeğiştiğimize sevindim. | Open Subtitles | إنّي سعيدة جدًّا لكوني أخيرًا انتقمت منك لتركي أتعفن في الظلمة. |
| Beni belirsiz bir yerde 6 mermi ve iki gün yetecek yemekle bıraktığın için. | Open Subtitles | لتركي مع ست رصاصات وطعام يومين بالمجهول |
| Beni İsrail'de bıraktığın için. | Open Subtitles | هذا لتركي في إسرائيل |
| Gözlem yapmama izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لتركي أشاهد يا سيدتي |