| Gel beni bir güzel öp, yoksa cihazı açayım o mu yapsın? | Open Subtitles | الان هل تريد تقبيلي جيداً ام تحتاج لجهاز لكي... تقوم بذلك ؟ |
| Bu ölümcül plazma topu cihazını tonbalığı sandviç arasında saklamalıyım. | Open Subtitles | سوف أعطي تمويه بذكاء لجهاز البلازما المميت |
| Eğer böyle devam ederse solunum cihazına ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | إذا استمر سيحتاج لجهاز تنفس ماذا؟ |
| Ve bu bir 15. yüzyıl cihazının bir kopyası. | TED | وهذه التي في يدي هي تقليد لجهاز من القرن الخامس عشر |
| Jeneratörü yenilemektense, paranı yeni MRI makinesine sakla mm... | Open Subtitles | أنت لم تخوّل بشراء مولد إحتياطي لحفظ المال لجهاز الرنين المغناطيسي الجديد |
| Kumanda kontrol sistemi, uydu sinyallerini kullanan herhangi bir cihaz olabilir. Kısa dalgalar kullanan cep telefonları da dâhil. | Open Subtitles | يمكن لجهاز التحكم عن بعد أن يكون أي شيء يستخدم إشارات الأقمار الصناعية من جهاز استقبال الموجات القصيرة للهاتف الخلوي |
| Kontrol etmeden, SAS olayı hakkında Säpo'yla konuşma. | Open Subtitles | لا تتحدّث لجهاز الأمن عن الخدمة الجوية الخاصة قبل أن أتحقق من ذلك. |
| Keller ve onun dâhi çocuğunun yok ettiği santrifüjün yerine yenisini buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت بديلا لجهاز العينات الذي دمره الطفل النابغه |
| Güvenliği kandırabilecek kadar benziyordu ve Gizli Servis'e göre kimliği gerçekti, sahte değil. | Open Subtitles | و طبقاً لجهاز الامن انه كان لديه هويه غير مزيفه |
| Fakat Müttefiklerin yeni yön-bulma cihazı, Alman sinyallerini toplayabiliyor ve nereden geldiklerini anlayabiliyordu[23]. | Open Subtitles | ...لكن الحلفاء توصلوا لجهاز تعقب جديد يمكنه أن يلتقط الأشارات التى.. يتبادلها الألمان ويحدد مصدرها |
| Zaman genişletme cihazı. Sizinle geliyorum. | Open Subtitles | لجهاز تمدد الوقت أنا قادم معكم |
| Ve, şey Savunma Bakanlığı'nın Savaşçı Geliştirme programına ilişkin cömert bağışına minnettarız, ki bu sayede adamlarımız taşınır röntgen cihazı üzerinde çalışmaya devam edebildi, ama tüm çalışmalarımızın önü kesilebilir. | Open Subtitles | وبفضل سخاء وزارة الدفاع في منح ...برنامج تعزيز مقاتلو الحرب، بإمكاننا المضي في تشغيل الآلة لجهاز الأشعة السينية ...والتي يعملون عليها الموظفين، لكن أي شيء خلاف ذلك سيتم التعامل معه |
| Omar'ın arabasındaki dinleme cihazını dinliyordum. | Open Subtitles | - ماذا هناك - لقد كنت استمع لجهاز التنصت في سيارة عمر |
| Komut cihazını kullandıktan sonra Cheng'in nereye gittiğini öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | علينا معرفة إلى أين ذهب (تشانغ) بعد إستعماله لجهاز التجاوز. |
| Adamlarımı ve nöbetçileri, ...iletişim cihazını bulmak için görevlendirdim, Cochise. | Open Subtitles | سأجعل رجالي يعدّون المحارس والمتارس ويقومون بدوريات في المحيط عن أي إشارة - لجهاز الاتصال هذا |
| İzleme cihazına göre Grand Central Market'in içinde. | Open Subtitles | وفقا لجهاز التعقب، انها فى اقصى اليمين - وسط السوق الكبير. - اجل؟ |
| Çağrı cihazına pil. | Open Subtitles | بطارية لجهاز الإشعار الخاص بك |
| Ben X-ray cihazının diğer tarafında çıkarken adam Jeff'e: | Open Subtitles | خرجت من الجهه الاخرى لجهاز الاشعه وسمعت شخص يقول لجيف |
| Tanrım! Bu muhteşem! Bu kişisel gizlenme cihazının konsept dizaynları. | Open Subtitles | هذا عجيب هذه مفاهيمَ التصميم الأولي لجهاز التَغْطية الشخصية |
| Eğer yapacağımız tek şey kocam hakkında konuşmak olacaksa neden onu yalan makinesine sokmuyorsun? | Open Subtitles | إن كان كل ماسنفعله هو الحديث عن زوجي فلم لا تستدعيه لجهاز الكذب فقط ؟ |
| Geleneksel görüntüleme uyduları çizgi tarayıcı kullanır, Xerox makinesine benzer ve dünyanın etrafında gezinirken resim çekerler, bütün imajı ortaya çıkarmak için satır satır tarayarak. | TED | أقمار التصوير التقليدية تستخدم ماسح خطي، مماثلة لجهاز زيروكس، وباجتيازها الأرض، تأخذ الصور، تمسح صفا بصف لتكوين الصورة الكاملة. |
| Ülkemizin güvenlik sistemini çökertebilecek bir cihaz umurunda değil mi? | Open Subtitles | ألا تكترثين لجهاز فك الشيفرات الذي بوسعه الولوج لنظام الأمن القومي للحكومة؟ |
| Säpo ona iş veriyor. | Open Subtitles | إنّها تعمل لجهاز الأمن السويدي. |
| Madrczyk'in Trettel'ı tuttuğu zamanlarda satın alınan bir santrifüjün seri numarası. | Open Subtitles | إنه رقم تسلسلي لجهاز حامل زجاجات التحاليل تم شراءه في الوقت الذي استأجر مادرزيك فيه تريتل |
| Güvenliği kandırabilecek kadar benziyordu ve Gizli Servis'e göre kimliği gerçekti, sahte değil. | Open Subtitles | و طبقاً لجهاز الامن انه كان لديه هويه غير مزيفه |
| Vücuda girdikten sonra, HIV virüsü bağışıklık sistemindeki hücreleri etkiler. | TED | عندما يدخل الفيروس الجسم، فانه يصيب خلايا تابعة لجهاز المناعة. |
| Bu cep telefonu şeklindeki bir kutu, içinde hareket ettirebildiğimiz demir bir ağırlık var. Ve neresinin ağır olduğunu hissedebilirsiniz. | TED | انه على شكل غلاف لجهاز محمول ولديه كتلة حديدية في داخله تتحرك ويمكنك ان تشعر بوزنها |