"لحظاته" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlarında
        
    • anları
        
    • anlarını
        
    • anlarına
        
    • dakikalarıyla
        
    • dakikalarını
        
    Evet, yine de son anlarında zamanı dursun isteyen de bu adamdı. Open Subtitles ومع ذلك كان الرجل الذي أراد في لحظاته الأخيرة أن يتوقّف الزمن.
    O cesur mürettebat son anlarında ne yaşadı, asla öğrenemeyeceğiz. Open Subtitles لن نعرف أبداً كيف قضى ذلك الطاقم الشجاع لحظاته الأخيرة
    Tek ihtiyacımız olan son anları. Katilin yüzüne görmeye çalış. Open Subtitles جلّ ما نحتاج هي لحظاته الأخيرة، فتّش عن وجه القاتل.
    Gününe bağlı. Fakat anları vardır. Open Subtitles ذلك يعتمد على اليوم. لكّن لديه لحظاته المميّزة.
    Bence buradan çıkarılacak ders şu ki, insan mükemmel anlarını kendisi yaratmak zorunda. Open Subtitles واعتقد أن الأمر الأساسي هو على المرء أن يصنع لحظاته المثالية
    Einstein'in denklemleri evrenin oluşumunu ilk anlarına kadar tamamen açıklıyor. Open Subtitles معادلات (آينشتاين) تصف تطور الكون الى الوراء تماماً حتى لحظاته الأولى.
    Önceki bölümde... 12 yaşındaki Susie Cabina'ya tecavüz edip, öldürmekten hüküm giyen Oswald Danes dünya üzerindeki son dakikalarıyla karşı karşıya. Open Subtitles مدرس سـابـق أديـن بالإغتصـاب والقتـل للفتـاة (سوزي كابينا) بعمر 12 سنـة (أوزولد دينـس) يعيـش آخر لحظاته على هذه الأرض
    Ve son anlarında seni... düşünüyormuş. Open Subtitles يجب ان تعرف أيضا أنه في آخر لحظاته.. كان يفكر بك
    Son arzusu, kendisine son anlarında sadece rahatlatmaya yönelik tedavi uygulanmasıydı. Open Subtitles طلبه الأخير كان أن يتم إعطاءه الأدوية المسكنة فقط في لحظاته الأخيرة.
    En özel anlarında bile, trajik boyutlara yükselttiği ölüm... Open Subtitles في أكثر لحظاته خصوصية، تحدث" "عن خوفه من الموت
    Matt'in son anlarında huzur bulduğunu mu söylüyorsun? Onun için üzülmüyorum. Open Subtitles هل تقول أنك تأمل أن "مات" شعر ببعض الأمان في لحظاته الأخيرة ؟
    Son anlarında yavaşça ve dikkatli davranmanı istiyorum. Open Subtitles كلا أريدَ أن اسهل لكِ لحظاته الاخيره
    Suyun içinde can çekişiyordu, dünyadaki son anları olabilirdi. Open Subtitles أتعرف , أنه كان يطفو على سطح الماء ربما كانت أخر لحظاته على الارض
    Bunlar onun son anları. Open Subtitles أنها لحظاته الأخيرة
    Ve son anları benimleydi Open Subtitles فى لحظاته الأخيرة، نظر إلىّ
    - Eğlenceli anları vardı. Open Subtitles - كان عنده لحظاته.
    "... Ehemmiyetsiz kırıntılar son anlarını hapsetmişti. " Open Subtitles أجزاء محطمة صغيرة، الجميع كان هنا عند لحظاته الأخيرة
    Son anlarını büyük cesaretle karşılamış diyorlar. Open Subtitles لقد قالوا لي بأنه قضى لحظاته الاخيرة بشجاعة كبيرة
    Hep son anlarını düşünüp duruyorum. Open Subtitles أَستمرُّ بالتفكير حول لحظاته الأخيرة.
    İnsanlar Richard Nixon'un yaşamındaki en hazin güne ABD Başkanı olarak son anlarına bu ülkenin tarihinde ilk kez yaşanan bir olaya tanıklık ediyorlar. Open Subtitles شاهدون على أحزن يوم في حياة... (ريتشارد نيكسون) لحظاته الأخيرة كرئيس للولايات المتحدة
    Oswald Danes bu dünyadaki son dakikalarıyla karşı karşıya. Open Subtitles أوزولد دينس) يعيش آخر لحظاته على الأرض)
    Web kamerasına ulaştım ve şimdi onun en sıcak dakikalarını kaydetmekte ve isteğine göre kullanmakta özgürsün. Open Subtitles لقد دخلت على كاميرا الإنترنت خاصته. الآن بإمكانك تسجيل لحظاته الخاصة واستعمالها كما تشاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more