| Tamam, işini geri alabilir ama bir şartım var. | Open Subtitles | حسناً، يمكنه استعادة وظيفته مرة أخرى ولكن لدي شرط واحد |
| "Yalnız, dedim, bir şartım var. Ne dersem yapacaksınız." | TED | فأضفت، "لكن لدي شرط واحد ، أن تقبلوا كل ما أقوله لكم." |
| Eğer benim yapmamı istiyorsan, bir tek şartım var. | Open Subtitles | لدي شرط واحد إذا أردتني أن أفعلها بنفسي |
| Bekle biraz. Fotoğrafı sana vereceğim. Ama bir şartım var. | Open Subtitles | انتظر لحظه سأعطيك اياها لدي شرط |
| Ama tek bir şartım var ve bu pazarlık konusu olamaz. | Open Subtitles | لكن لدي شرط وحيد و هو غير قابل للمفاوضة |
| Bir şey söylemeden önce bir şartım var. | Open Subtitles | لدي شرط واحد قبل أنا أقول أي شيء |
| Bu evliliği onaylıyorum. Yüzün Jackie Shroff'a benziyor ama bir şartım var. | Open Subtitles | أنا أقبل بهذا الزواج لكن لدي شرط |
| Pekala, emeklerimin meyvelerini size göstermeden önce bir şartım var. | Open Subtitles | لدي شرط قبل أن أعرض منتجاتي |
| - Bir şartım var. | Open Subtitles | انتظري لدي شرط واحد |
| Ama bir şartım var. | Open Subtitles | لكن ، لدي شرط واحد؟ |
| Fakat bir şartım var. | Open Subtitles | لكن لدي شرط واحد |
| Ama bir şartım var. | Open Subtitles | لكنـّي لدي شرط وحيد. |
| Benim de bir şartım var. | Open Subtitles | وانا ايضا لدي شرط |
| Baba, benim bir şartım var. | Open Subtitles | أبي ، لدي شرط واحد |
| Ama bir şartım var. | Open Subtitles | لدي شرط واحد بالإضافة. |
| Ama bir şartım var. | Open Subtitles | هذا إتفاق رائع! لكن لدي شرط واحد. |
| -Ben Bir şartım var. Bize yardımcı Tanrım. | Open Subtitles | لدي شرط واحد ليساعدنا الرب |
| Ama bir şartım var. | Open Subtitles | لكن.. لدي شرط واحد |
| Ama bir şartım var. | Open Subtitles | ولكن لدي شرط واحد |
| Sorun yok, ama bir şartım var. | Open Subtitles | لا مشكلة لكن لدي شرط |