"لذلك كل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yani her
        
    • yani tüm
        
    • yüzden her
        
    Yani her ne gördüysen, gördüğün şey Stalin'in tekrar canlanması kadar gerçek. Open Subtitles لذلك كل ما رأيتيه ليس حقيقياً مثل استحالة عودة ستالين من الموت
    Kayıtlar dijital ortamda değil. Yani her şeye tek tek bakacaklar. Open Subtitles لا يتم ترقيم البيانات لذلك كل شيء يجب أن يدويا.
    Ben İspanyolum Yani her şey benim hatam olmalı. Open Subtitles أنا اسبانية, لذلك كل شيء يجب أن يكون خطأي.
    yani tüm bunlar birçok twitleme demek, değil mi? TED لذلك كل هذا هو الكثير من إستخدام التويتر، أليس كذلك؟
    yani tüm bu PDA ve laptoplar dünyadaki tüm dijital devreler -- Afrika'da başladı. TED لذلك كل هذه المساعدات الشخصية الرقمية وأجهزة الكمبيوتر المحمول -- في كل الدوائر الرقمية في العالم -- بدأت في أفريقيا.
    Bu yüzden her şeyi içime atıyorum ve söyleyeceklerimin boktan farkı olmayacak artık. Open Subtitles لذلك أنا ألوم نفسي فقط لذلك كل كلامي أصبح عبارة عن أشياء غير مفيدة
    Yani her şey bu şekilde çerçevelenmiş TED لذلك كل شيء تم نسجه بهاذا الأسلوب.
    Çok yüksek, ama trafiğin %45ini iki serverın dışına yeniden yönlendiriyorum, Yani her şey yolunda. Open Subtitles -عالي جداً ، أغير 45% من حالة الزيارة خلال لـ سرفرين خارج الموقع لذلك كل شيء جيد
    Onu duydun, seks yok Yani her şey var ama o hariç ve her şey diyorum ve hariç diyorum. Open Subtitles أنت سمعتها,بدون جنس. لذلك كل شيء ما عدا، و أنا أعني كل شيء. و أنا أقصد "ما عدا=مؤخرة".
    Yani her şey rastlantısal mı? Open Subtitles لذلك كل ما هو مجرد عشوائي؟
    Yani her şey rastlantısal mı? Open Subtitles لذلك كل ما هو مجرد عشوائي؟
    Yani her şey kusursuz olmalı. Open Subtitles لذلك كل شيء يجب أن يكون ممتاز
    - Yani her şey yolunda mı? Open Subtitles لذلك كل شيء على ما يرام؟
    yani tüm bu birbirinden alakasız projeler -- (Kahkahalar)-- huzursuzluğun sonucu. TED لذلك كل هذه المشاريع اليائسة--(ضحك)-- ما هي إلا نتيجة هاجس مؤرق.
    yani tüm aramaları bana gelecek. Open Subtitles لذلك كل المكالمات سوف تأتي لي الآن
    yani tüm bunlar Rattray'e göre din sayılırdı, fakat benim söylemek istediğim, insanların yaşamlarına baktığınızda, her bir şey yaptığınızda görüyorsunuz ki onlar atalarının farkında. TED لذلك كل هذا كان يعتبر من الدين بالنسبه ل"راتراي"، لكن وجهة نظري هي أنه عندما تنظر في حياة هؤلاء الناس، تجد أيضا أنه في كل مرة يفعلون أي شيء، يتواصلون مع أسلافهم.
    yani tüm bildiğimiz katilimizin ucuz bir etek ve kısa topukları içinde bir kadın olduğu ? Open Subtitles لذلك كل ما نعرفه هو أن القاتل كان امرأة في تنورة و بدلة رخيصة والكعب( دومبي)؟
    yani tüm bunların hepsi bir saçmalık mı? Open Subtitles - لذلك كل هذا هو مجرد حفنة من الهراء؟
    Bu yüzden, her yıl bu gün buraya gelir ve onun için dua ederim çünkü annesine söz verdim. Open Subtitles نعم لذلك , كل عام , في مثل هذا اليوم آتي و أقوم بأداء الصلوات لأجله
    Bunu her kim yerleştirdiyse, yayını almak için teknik uzmanlığı yetersizmiş bu yüzden her şeyi bu sürücüye depoluyorlarmış bu da görüntüleri almak için defalarca eve girmek zorunda kaldıklarını gösteriyor. Open Subtitles الذى زرع هذه كان قليل الخبره لكى يبث العرض لذلك كل شئ مخزن على هذا القرص وهذا يعني أنهم قد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more