Ama ilaç sadece bir yara bandı. Aslında, kalp nakli gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن العلاج يساعدها مؤقتاً في النهاية , هي ستحتاج لزرع قلب |
İnşallah bu da değişecek. Kornea nakli için listede, sıramı bekliyorum. | Open Subtitles | على أمل أن ذلك سيتغير، أنا على قائمة الانتظار لزرع القرنية |
Evinde böcek yerleştirmek için çok yer var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأماكن لزرع أداة تنصت في منزله |
Ve işte başarısız olduğumuz yer burası. Ve yüz nakline ihtiyacımız olan yer burası. | TED | وهنا كان فشلنا. ولهذا كنا بحاجة لزرع وجه. |
Geleceğin tohumlarını ekmek için, onu korumak için her şeyimi feda ettim. | Open Subtitles | لقد ضحيّت بكل شيء لزرع بذور مستقبلها، لحمايتها. |
Delil yerleştirme nedeniyle bir savcıyı yakalamaya çalışmak zor bir şey. Tamam ama, kimsenin söylemek istemediğini söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | ملاحقة المدّعي العام لزرع دليل هو أمر صعب. |
Corwin'ne bir gizli kamera yerleştireceğiz. | Open Subtitles | هذة فرصتنا لزرع كاميرا خفية تراقب كوروين |
Her yıl, yüzlerce insan organ nakli listesinde beklerken ölüyor. | Open Subtitles | كل عام،آلاف الأشخاص يموتون وهم على لائحة الإنتظار لزرع الأعضاء |
Bu da ya organ nakli ya da ölümle son bulacaklar. | Open Subtitles | وإلا يمكن أن يتلف البتكرياس تماماً مما يؤدي للوفاة أو لزرع بنكرياس جديد |
Alıcının, vericisinin karakteristik özelliklerini gösterdiği organ nakli olayları daha önce yaşanmış. | Open Subtitles | لقد كان هناك حالات لزرع الأعضاء تبين خلالها ظهور شخصيات المتبرعين على المتبرع لهم |
Kızına organ nakli gerekseydi ve donör bulamasaydın sen de delirirdin. | Open Subtitles | ستكون أنت أيضاً لو كانت ابنتم بحاجة لزرع و لا تستطيع أن تجد متبرعا |
Eğer kızına organ nakli gerekseydi ve donör bulamasaydın sen de delirirdin. | Open Subtitles | ستكون أنت أيضاً لو كانت ابنتك بحاجة لزرع و لا تستطيع أن تجد متبرعا |
- Tekrar ilik nakli yaptırmak zorunda mı? | Open Subtitles | هل يتعين عليه الخضوع لعملية أخرى لزرع نقي العظم؟ |
Böceği yerleştirmek için dişini çıkartmak zorundaydı. | Open Subtitles | كان عليها إزالة الغطاء تماماً لزرع ذلك الشئ |
Şirketin göğsüme bir bomba takıp beni virüs yerleştirmek için kullandın şimdi de o virüsü nasıl durduracağımı söyleyeceksin. | Open Subtitles | شركتك وضعتْ قنبلة حول صدري واستغلّتني لزرع فيروس، فيروس ستخبرني: كيف يُمكن أن نوقفه؟ |
Size baskı tedavisi uygulayacağız ve karaciğer nakline gerek kalmaması için elimizden geleni yapacağız. Tamam mı? | Open Subtitles | وسنفعل كل ما في وسعنا لكيلا تحتاج لزرع كبد، اتفقنا؟ |
Ağaç ekmek için çekirdeklere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكننا نحتاج بذورًا لزرع أشجار ذلك هو الهدف من هذه المهمّة برمتها |
Cep balistik füze yerleştirme ve Pakistan'da bu tür silahlar bulunmadığını tespit eden nükleer silah denetçisini öldürme emrini alan Donanma Taarruz Komandosu. | Open Subtitles | البحّار الذي تلقّى الأمر. لزرع أدلة من حقيبة الأسلحة النووية. ولإغتيال المفتش النووي. |
- Bebeği senin rahmine yerleştireceğiz. | Open Subtitles | سوف نضطرّ لزرع الجنين داخل رحمك |
Yeterince bir süre beni seviyormuş gibi yaptı ve nakil için kendinin ihtiyacı olan böbreğimi çaldı. | Open Subtitles | حسناً، لقد تظاهر لوقت كافي أنه يحبني ليسرق كليتي لأنه كان يحتاج لزرع كلية |
Ama vücudumuzun hemen her yerinde yetişkin kök hücreler var. Biz bunları, benim alanımda kemik iliği naklinde kullanıyoruz. Geron, daha geçen yıl insan embriyonik kök hücrelerini | TED | لدينا أيضا خلايا جذعية بالغة في جميع أنحاء الجسم. في مجال عملي، نستعمل هذه الخلايا لزرع النخاع العظمي. بدأ غيرون ، خلال السنة الماضية فقط، أول محاولة |
Miller rıhtımların çevresine patlayıcı yerleştiren bir ekibi yönetiyordu. | Open Subtitles | ميلر سيقود فريق الهدم لزرع متفجرات حول احواض ايروس |
O bombayı oraya yerleştirmesi için ya para ödenmiş ya da mecbur bırakılmış. | Open Subtitles | هو دفع له لزرع هذه القنبلة ، أو اجبر على هذا |