| Biliyorum. Yaptığımla gurur duymuyorum. Seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | أعرف، أنا لست فخور بما فعلته لم يكن لدي خيار |
| Biliyorum. Yaptığımla gurur duymuyorum. Seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | أعرف، أنا لست فخور بما فعلته لم يكن لدي خيار |
| Demek istediğim, bundan gurur duymuyorum ama aynı zamanda utanmıyorum da. | Open Subtitles | انا اعني ما اقول انني لست فخور بهذا و لكنني لست خجلان ايضا |
| Korktuğumu söylemekten gurur duymuyorum ama senden çok daha güçlü. | Open Subtitles | لست فخور بالاعتراف بانني خائف ولكن هذا الامر اعظم بكثير مما تظن |
| Ama o zamandan beri, gurur duymadığım pek çok iş yaptım. | Open Subtitles | كان طموحى كبيراً لكن منذ ذاك قمت بأعمال كثيرة لست فخور بها |
| Aslına bakarsan, Başkan Yardımcısı'nı vurduğum için kendimle gurur duymuyorum. | Open Subtitles | حسنا، للسجل، لست فخور بنفسي لإطلاق نار وكيل الجامعة. |
| Tamam, bunu elde etmek için seks yaptım ama bununla gurur duymuyorum. | Open Subtitles | سأعترف، استخدمت الجنس للحصول على هذا... ... ولكن أنا لست فخور بذلك. |
| Bununla pek gurur duymuyorum ama emekleye emekleye geldim ve işe yaradı. | Open Subtitles | انظروا، أنا أنا لست فخور لتقاسم هذا، ولكن الحقيقة هي، أنا فقط أبقى الزحف، وأبقى العمل. |
| Dediğim gibi, yaptığım şeyden gurur duymuyorum. | Open Subtitles | مثل أنا قلت، لست فخور بما أنا عملت. |
| Yaptıklarımla gurur duymuyorum. | Open Subtitles | فقط لمعرفتك لست فخور بالحقيقة بما فعلته |
| Yaptığımla gurur duymuyorum Jen, Bunu özgeçmişime yazmazdım ama her erkeğin böyle bir hikâyesi vardır. | Open Subtitles | " انا لست فخور بذلك يا " جين انه لن يذكر في سيرتي الذاتية لكن كل رجل لديه قصة مثل هذه |
| Joel, kanka, seninle bugün gurur duymuyorum. | Open Subtitles | جويل , يارجل انا لست فخور بك هذا اليوم |
| gurur duymuyorum çünkü köpekleri severim. | Open Subtitles | لست فخور بذلك ، لإننى أحب الكلاب |
| Böyle bir babayı düşününce, sadece Romney ismiyle gurur duymuyorum aynı zamanda bu ülkeyle de gurur duyuyorum. | Open Subtitles | وقال "كن آمن يا بني" عندما أفكر في والد كهذا أنا لست فخور فحسب |
| gurur duymuyorum, ama oldu. | Open Subtitles | أنا لست فخور بذلك، ولكن كنت هناك. |
| gurur duymuyorum bundan. | Open Subtitles | أنا لست فخور بذلك. |
| Bart, Lisa, size birşey söylemem gerekiyor ve bundan hiç gurur duymuyorum. | Open Subtitles | (بارت) ، (ليسا) لديّ شيء لأقوله وأنا لست فخور به |
| Bu yaptığımla gurur duymuyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لست فخور بهذا ,حسنا؟ |
| Yaptığımla gurur duymuyorum. | Open Subtitles | كذبت. لست فخور بما أنا عملت. |
| Pekala. gurur duymadığım şeyler yaptım ama onların beni yapmakla suçladığı hiçbir şeyi de yapmadım. | Open Subtitles | حسنا، أعترف بأنّني عملت أشياء لست فخور بها |
| gurur duymadığım çok şey yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير من الأشياء أنني لست فخور. |